Türkiye bir tarım ülkesi... Bu değerli toprakları işleyip ülke ekonomisine katkı sağlayan milyonlarca üreticimiz var. Ama tarımla uğraşan nüfus giderek yaşlanıyor. Yaş ortalaması 50’lerin üzerinde. Genç nüfus tarımdan uzaklaşıyor. Tabii çok da umutsuz olmamak gerekiyor. Çünkü son dönemde yönünü toprağa, tarıma dönen gençlerimiz de var. Çok da güzel hikayelere imza atıyor ve akranlarına rol model oluyorlar. Turizmle anılan Bodrum’da tarımsal alanda katma değer yaratan gençlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Cahide İmre, Hasancan Açık, Fatih Sevmez, Hüray Önal ve Huri Can bunlardan sadece birkaçı. İşte bu sayıda üreten isimlerin hikayelerini sizlerle paylaşacağız. Yeni girişimlere ilham olması dileğiyle...
#1Bir Ramazan ayıyla daha buluşmanın sevincini yaşıyoruz, fakat bu yıl başka. Bu yıl buruk sevinçle yaşıyoruz Ramazan’ı. Bereketiyle birlikte gelen bu ay, yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle biraz kederli geçse de Ramazan ayının sahip olduğu paylaşma ve dayanışmanın, millet olarak daha fazla kenetlenmemize vesile olacağına inanıyorum.
#Güllaçİngiliz kraliyet ailesi üyelerinin hayatları kadar takıları da milyonlarca kişinin dikkatini üzerinde topluyor. En basit bir görevde bile kendine özel anlamı olan küpeler, kolyeler, yüzükler hatta taçlar. Özellikle de o taçlar belirli etkinliklerde aile üyeleri tarafından kullanılıyor. Bu aksesuarların her biri kelimenin tam anlamıyla göz kamaştıran türden. Peki ya aile üyelerinin, özellikle kadınların bazı takıları ve değerli taşları kullanmaktan özellikle kaçındığını biliyor musunuz? Gelin bu konuya biraz yakından bakalım.
#İngiliz Kraliyet AilesiYıllarca öğünlerin en sıkı yapılması gerekeni ve ‘baş tacı’ olan kahvaltı son dönemde en çok tartışılanı ve ‘acaba gereksiz mi’ diye sorgulananı oldu... Beslenme trendleri birkaç yılda bir değişir. Bir süredir aralıklı beslenme ve iki öğün yemek popüler. Varlığı ve gerekliliği hatta faydası bu akımlarla birlikte tartışılmaya başlayan kahvaltıyı uzmanlarına sorduk. Doktorlar, diyetisyenler, beslenme uzmanları ve şeflerin farklı görüşleri var. “Gece geç yersen sabah aç uyanırsın. Gece geç ve sabah uyanınca yeme” diyene mi, “Kalıcı kilo vermek isteyen sabah iyi bir kahvaltı etmeli” diyene mi kulak vermeli; okuyun, siz karar verin.
#GazetehaberleriTüm dünyada olduğu gibi Almanya’da da koronavirüs salgını en çok yaşlılara etkiledi. Virüsün neden olduğu hastalıktan en ağır biçimde etkilenen yaşlılar, salgınla mücadele amacıyla alınan önlemler nedeniyle sosyal ilişkilerini kısıtlamak zorunda kaldıkları için ağır psikolojik sıkıntılarla karşı karşıya. Hessen eyaletinin kuzeyindeki Ehringshausen kentindeki yaşlıların bir bölümü ise oldukça şanslı. Çünkü bu kentte yaşayan Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmeni Mehmet Şaşmaz, Türkiye’de her yıl 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan ‘Yaşlılara Saygı Haftası’nı burada da yaşatıyor.
#Koronavirüs SalgınıRamazan ayının yaklaşmasıyla birlikte güllaç yaprakları market raflarında yerini almaya başladı. Osmanlı saray mutfağından günümüze kadar ulaşan tatlılardan olan güllaç tatlısının malzemesi az ancak yapımı maharet gerektiriyor. Peki, güllaç tatlısı nasıl yapılır, püf noktaları neler?
#Güllaç Nasıl YapılırKars’a her gidişimde insanlarını daha bilinçli, daha iddialı görüyorum. Kars’ta adeta dipten gelen dalga gibi bir hareketlilik yaşanıyor. İki yıl önce 14-16 Temmuz tarihlerinde Kafkas Üniversitesi’nde yapılan ‘Türkiye’de ve Dünyada Yerel-Geleneksel Peynirler: Kars Kaşarı Coğrafi İşareti’ konulu uluslararası sempozyuma katılmıştım.
#Müge AkgünKonferansta paylaşılan iki araştırma kadınların sosyal ve ekonomik alanın nasıl dışında kaldığının endişe verici gerçeğini ortaya koydu. Konda’nın araştırmasına göre 14 yaş üstü kadınların 20 milyonun, SiA Insight’ın yaptığı araştırmaya göre de 14-25 yaş arası 2 milyon kadının evde oturduğunu gösteriyor.
#Kadının Gücü KonferansıAşure ve sahlep dünya mutfağına bizim hediyelerimiz. Ne var ki bazı “yasaklama uzmanları” her kış başında bunları “yüksek kalorili besinler” listesine koyup yasaklar. Ama ben “kalorisi yüksek” diye ne soğuk kış gecelerinde arada bir zevkle içtiğim sahlepten, ne de yılda en fazla birkaç kez tadına doyamadan kaşıkladığım aşuremden vazgeçerim.
#AşureCahit Güvensoy, ‘Evde Şarap’ adlı 1300 kişilik internet grubuna üye bir şarap meraklısı. Evlerinde şarap yapıp, kendileri içiyor, eşlerine, dostlarına hediye ediyorlar. Kendi aralarında düzenledikleri toplantılarda yaptıkları şarapları değerlendiriyor, daha iyisinin nasıl yapılacağını tartışıyorlar
Dondurmanın en iyilerini en son 2007’de seçmiştik. Aradan geçen sürede pek çok yeni adres açıldı, pek çok marka Türkiye’ye geldi. Listeyi tazelemenin zamanıdır dedik, jüri üyelerimize bu yıl en iyi dondurmayı yedikleri adresleri sorduk. Ortaya çıkan yeni listeye bakınca, dört adresin 2 yıl öncesiyle aynı olduğunu gördük: Ali Usta, Rumeli Pastanesi, Yaşar Pastanesi ve Mini Dondurmacı. Listede geleneksel lezzetler de var, Avrupa’dan ithal tatlar da.
Yüzlerce yıllık limonatanın egemenliği, hanidir sona ermişti. Bir zamanlar susayınca akla gelen ilk içecek, 1970’li yıllardan sonra dev meşrubat ve meyve suyu şirketleri karşısında eriyip gitmişti. Ancak son birkaç yıldır sanki sihirli bir el limonataya dokundu. Bu kıpırdanış dev adımlarla büyüdü ve limonata “nostaljik içecek” kalıbını kırarak eski itibarlı günlerine döndü.
Profesyonel turist rehberi karı-koca Hale Ateş ile Uğur Aşgel, İstanbul’un Cihangir semtinde ocak ayında açtıkları DuBle adlı büfede, meraklılarını Fransız krebi, Brüksel waffle’ı ve İtalyan dondurmasıyla buluşturuyor. 20 yıldır Fransızca-İspanyolca dillerinde rehberlik yapan Hale Ateş Aşgel, geçen yıl Fransa’da Ecole Maitre de Treblec’de krepçilik sertifikası aldı. Ardından Brüksel’e gitti, Vincent Cassel’den waffle yapmayı öğrendi. Bu iki lezzete yakıştığını düşündüğü İtalyan dondurmasını da katarak öğrendiklerini müşterine sunuyor.
Safranbolu’nun 11 kilometre doğusunda, Araç Çayı’na kuşbakışı konumlanmış bir Türkmen köyü Yörük. Geçmişi 500 yıl öncesine uzanıyor. Halkı yüzyıllar boyunca İstanbul’da suculuk, börekçilikten kazandığı parayla, içinde kitaplıkları, çalışma odaları bulunan köşkler inşa ettirmiş.
SİVAS’ta seçim iklimini iki isim dalgalandırıyor: Abdüllatif Şener ve Muhsin Yazıcıoğlu. Şener’in aday olmama kararı, Sivas seçmenini üzmekle kalmamış; ezberini de bozmuş. Emekli Niyazi Çelik, "Latif Bey’i kaçırmaları, sadece Sivas değil, memleket için kayıptır. Oyum AKP’nindi. Ama bu durumda Muhsin Bey’e" diyor.