Haberlerde ağırlık

‘Project For Excellence In Journalism’ (Gazetecilikte Mükemmellik İçin Proje) adlı araştırma kuruluşu 20 yıllık süreçte yayın organlarındaki haber ağırlığının nasıl değişime uğradığını inceledi.Sonuçlar son derece ilginç. Özellikle Türkiye'de habercilik ve gazete içerikleri tartışmalarına girenler bu sonuçları bilmek zorundalar.Baz olarak alınan tarih 1977. Bu yılki belli başlı yayınların haberleri kategorilere ayrılmış.Sonra aynı işlem 1997 için de yapılmış. İki hafta kadar önce yayıncılıkta 75'inci yılını New York'ta düzenlediği muhteşem bir davet ile kutlayan TIME dergisinde 1977 yılında her beş kapak konusundan bir tanesi politikalar veya fikirler ile ilgiliymiş.Derginin o yıl ağırlık verdiği konular arasında Amerikan liselerindeki eğitim sorunları, mafya, İdi Amin ve Moskova'daki rejim karşıtları yer alıyor.1997 yılında ise sadece her 20 kapak konusundan bir tanesi politika ve fikirler ile ilgili.Bunun yerine dergi ‘hafif’ konulara ağırlık vermeye başlamış. Ellen DeGeneres adlı aktrisin lezbiyen olduğunu açıklaması, ‘Star Wars’ filmlerinin yeniden piyasaya sürülmesi, Yaz aylarında neyin ‘cool’ yani moda olduğunun anlatılması, pop şarkıcı Jewel, Brat Pitt ve Budizm derginin 1997 kapak konularının en çok satanları arasında yer alıyor.Washington Post'un medya yazarı Howard Kurtz bunu habercilikteki Bradd Pitt sendromu olarak yorumluyor.*Bu 20 yıllık süreçte TIME'ın kapak konularında iç politikaya verdiği ağırlık yüzde 15.4'den yüzde 3.8'e, dış politikaya verdiği ağırlık ise yüzde 21.2'den yüzde 5.8'e düşmüş.Buna karşılık kapak konularında şov dünyası ve ünlülere verilen ağırlık aynı dönemde yüzde 7.7'den yüzde 15.4'e, ‘Lifestyle’ (yaşam stili) ağırlıklı yazılara verilen ağırlık yüzde 7.7'den yüzde 13.5'e fırlamış.Ünlü isimlerin işlediği suçlara 1977 yılında yüzde 0 ağırlık verilirken bu oran 1997 yılında yüzde 5.8'e çıkmış.Tabii bu son oran daha çok O.J. Simpson davası ile bağlantılı olan ve dolayısıyla da istatistiki olarak çok da anlamlı olmayan bir sonuç.Ancak Center for Media and Public Affairs (Medya ve Kamu Politikaları Merkezi) adlı kar amacı gütmeyen başka bir kuruluşun yaptığı bir tesbit de ilginç.Bu kuruluşun yaptığı kapsamlı araştırma sonuçlarına göre 1993 yılı Amerikan medyası için bir dönüm yılı olmuş. Bu yıldan başlayarak cinayet, hırsızlık ve diğer suçlara yoğun bir medya ilgisi başlamış.1993 ile 1996 arasında yedi haberden bir tanesi bu konuyla ilgiliymiş.TIME dergisinin içeriği ile ilgili yapılan tesbitlerin aynen NEWSWEEK için de geçerli olduğunu söylemeliyim.1977-1997 arasında New York Times ile Los Angeles Times da haber içeriği açısından aynı trende girmiş durumda.İnsani haberler, yaşam niteliği ile ilgili gelişmeler, ilginç kişilikler, tuhaf haberler ve toplumsal korkulara ayrılan birinci sayfa haberleri yüzde 8 oranından yüzde 25'e yaklaşmış.*Dünyadaki tüm haftalık ve aylık dergiler ünlü insanlara ağırlık verirler.Kapak konularında güzel mankenler, sanatçılar bulunur bu dergilerin. İç sayfalarında ise çoğu kez şöhretlerin yaşamına ilişkin dedikodular yer alır.Bu konulara ağırlık vermek dergi satışlarının bir garantisi de sayılır.Ancak son olarak ilginç bir deneye girişildi.‘DoubleTake’ adında bir dergi tamamen sıradan insanların, sıradan yaşam mücadelelerini anlatan bir içerikle okuyucularının karşısına çıktı.Bu dergide şöhretli insanların yaşamları yerine adı o güne kadar hiç duyulmayan insanların yaşam maceraları yer alıyor.Örneğin son sayıda 7 yaşında bir çocuğun annesinin araba kazasında ölümünden sonra yazdıkları, 69 yaşında okumayı yeni öğrenen bir kadının hislerini kaleme aldığı makale, bir gazete dağıtıcısının sabah herkes yataktan kalkmadan yaptıklarını anlatan yazı yer alıyor.Sıradan insanların yaşamlarının da aslında heyecan verici olduğu iddiasıyla ortaya çıkan DoubleTake 55 bin adet tiraja erişti. Bu böylesine bir dergi için büyük başarı kabul ediliyor.Bence Türkiye'de de böyle bir dergi denenebilir. Çünkü Türk insanının gündelik yaşamı da son derece zor mücadelelerle geçiyor ve aslında her yaşamda da biraz roman var.*Aman DVD player almayı düşünüyorsanız sakın hemen harekete geçmeyin.Çünkü iki ayrı DVD sistemi arasında teknolojik mücadele hala sürüyor.Warner ve Columbia film şirketleri bir sistemi Fox ile Paramount ise farklı bir sistemi (DIVX) savunuyorlar.Hangisi daha güçlü olacak ve hangisininki daha size uygun olacak bu belli olmadan sakın ha DVD player satın almayın. Sonra üzülürsünüz.
Yazarın Tüm Yazıları