HaberciMerkür yolunda!
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2004 01:50
Bu yaz, Güneş altında yatıp da, hálá yeterince ve dilediğince bronzlaşamadığını düşünenlere önerebileceğimiz ideal bir yer var! Burası güneşin yeryüzüne kıyasla 11 kat daha güçlü parladığı, 4000 saat boyunca hiç batmadığı ve sıcaklığın 420 santigrat dereceye ulaştığı bir yer.
Sözü edilen yer, pek tabii ki, Merkür. Oraya duyulan yoğun ilgiye karşın, bugüne dek yalnızca tek bir uzay aracı Merkür’ü ziyaret etti. ‘Mariner 10’ adlı uzay aracı 1974’te gezegen yüzeyinin yalnızca % 45’inin haritasını çıkartabildi. Şimdi NASA’nın Messenger adlı yörünge aracı gezegeni daha yakından tanıma sürecini Mariner 10’un kaldığı yerden sürdürmeye hazırlanıyor.
Messenger Merkür’ün çekirdeğinde, Dünya’daki gibi, erimiş bir dış katmanın olup olmadığını araştıracak.
Daha önceleri donmuş olduğu sanılan çekirdeğin pek güçlü olmasa bile bir manyetik alan içerdiği Mariner 10 tarafından saptandı. Güneş rüzgarlarının kasıp kavurduğu bu alan gezegenin çevresinde kıvrılarak manyetosfer adı verilen ve elektrik yüklü parçacıklar içeren bir bölge oluşturuyor.
1- Uzay Aracı
Grafit-tutkal karışımı hafif bir malzemeden yapılan ve yedi bilimsel aygıtla donatılmış olan Messenger’in taşıdığı yükün büyük bir bölümünü aracı güneş enerjisinden koruyan bükümlü bir seramik parçası oluşturuyor.
2- Sayısal Haritalama
Messenger’in ‘gözleri’ biri alanı geniş-açıdan görüntüleyen, öteki ayrıntıları yakın çekimden veren, iki sayısal kameradan oluşuyor.
3- Çekim Gücünün Ölçümü
Bir serenin ucuna yerleştirilmiş çalar saat boyundaki manyetometre Merkür’ü çevreleyen belli belirsiz ve gizemli manyetik alanı kaydediyor. Karasal gezegenlerin en büyüğü olan Dünya buna benzer, ancak çok daha güçlü bir manyetik alana sahip. Bu manyetik alan bir olasılıkla dış kabuğundaki erimiş sıvının çaklalanmasıyla oluşuyor. Merkür’ün donmuş bir çekirdeği olduğu sanılmakla birlikte, manyetik alanı dış kabuğunun çevresinde elektriği ileten bir sıvının bulunduğunu gösteriyor.
4- Katı mı, Sıvı mı?
Lazer bir altimetre yüzeydeki ışığı sektirmek suretiyle gezegenin topografik yapısının bir haritasını çıkarıyor. Birkaç Merkür yılı sonra (her biri 88 Dünya gününe eşit), aygıt gezegenin dönüşünde hafif bir titreşimi de saptayacak. Bu titreşim Merkür’ün çekirdiğinin katı ya da sıvı olduğu konusuna ışık tutacak.
5- Demir ve Buz Arayışı
Bir dizi ışık çözümleyicisi Merkür’ün yüzey kimyasını ve belli belirsiz atmosfer yapısını aydınlığa kavuşturacak. Gezegenin yüksek yoğunluğundan yola çıkan bilim insanları Merkür’ün yaklaşık %66’sının demirden oluştuğuna inanıyorlar. Ancak Mariner 10 aracılığıyla ve yerden yapılan gözlemler sonucunda elde edilen bulgular bu gezegende kayda değer miktarda demir olmadığını gösteriyor.
ÇekirdekTeki giz
Messenger’in görevi, Merkür’ün çekirdeğinin dış tabakasının Dünyada olduğu gibi erimiş halde olup olmadığını araştırmak; eskiden bilim adamları çekirdeğin donmuş katı halde olduğunu düşünüyorlardı. Ancak Mariner 10, çok zayıf bir manyetik alan saptadı. Güneş rüzgarlarının hücumu altında kalan bu alan gezegen çevresinde eğim yapar, sonuçta ortaya çıkan bölge manyetosfer adı verilen parçalarla yüklenir.
Messenger Merkür’ün çekirdeğinde, Dünya’daki gibi, erimiş bir dış katmanın olup olmadığını araştıracak.
Daha önceleri donmuş olduğu sanılan çekirdeğin pek güçlü olmasa bile bir manyetik alan içerdiği Mariner 10 tarafından saptandı. Güneş rüzgarlarının kasıp kavurduğu bu alan gezegenin çevresinde kıvrılarak manyetosfer adı verilen ve elektrik yüklü parçacıklar içeren bir bölge oluşturuyor.
1- Uzay Aracı
Grafit-tutkal karışımı hafif bir malzemeden yapılan ve yedi bilimsel aygıtla donatılmış olan Messenger’in taşıdığı yükün büyük bir bölümünü aracı güneş enerjisinden koruyan bükümlü bir seramik parçası oluşturuyor.
2- Sayısal Haritalama
Messenger’in ‘gözleri’ biri alanı geniş-açıdan görüntüleyen, öteki ayrıntıları yakın çekimden veren, iki sayısal kameradan oluşuyor.
3- Çekim Gücünün Ölçümü
Bir serenin ucuna yerleştirilmiş çalar saat boyundaki manyetometre Merkür’ü çevreleyen belli belirsiz ve gizemli manyetik alanı kaydediyor. Karasal gezegenlerin en büyüğü olan Dünya buna benzer, ancak çok daha güçlü bir manyetik alana sahip. Bu manyetik alan bir olasılıkla dış kabuğundaki erimiş sıvının çaklalanmasıyla oluşuyor. Merkür’ün donmuş bir çekirdeği olduğu sanılmakla birlikte, manyetik alanı dış kabuğunun çevresinde elektriği ileten bir sıvının bulunduğunu gösteriyor.
4- Katı mı, Sıvı mı?
Lazer bir altimetre yüzeydeki ışığı sektirmek suretiyle gezegenin topografik yapısının bir haritasını çıkarıyor. Birkaç Merkür yılı sonra (her biri 88 Dünya gününe eşit), aygıt gezegenin dönüşünde hafif bir titreşimi de saptayacak. Bu titreşim Merkür’ün çekirdiğinin katı ya da sıvı olduğu konusuna ışık tutacak.
5- Demir ve Buz Arayışı
Bir dizi ışık çözümleyicisi Merkür’ün yüzey kimyasını ve belli belirsiz atmosfer yapısını aydınlığa kavuşturacak. Gezegenin yüksek yoğunluğundan yola çıkan bilim insanları Merkür’ün yaklaşık %66’sının demirden oluştuğuna inanıyorlar. Ancak Mariner 10 aracılığıyla ve yerden yapılan gözlemler sonucunda elde edilen bulgular bu gezegende kayda değer miktarda demir olmadığını gösteriyor.
ÇekirdekTeki giz
Messenger’in görevi, Merkür’ün çekirdeğinin dış tabakasının Dünyada olduğu gibi erimiş halde olup olmadığını araştırmak; eskiden bilim adamları çekirdeğin donmuş katı halde olduğunu düşünüyorlardı. Ancak Mariner 10, çok zayıf bir manyetik alan saptadı. Güneş rüzgarlarının hücumu altında kalan bu alan gezegen çevresinde eğim yapar, sonuçta ortaya çıkan bölge manyetosfer adı verilen parçalarla yüklenir.