Güzin abla

Bekaret insanın neresindedir?Ankara'dan Sevgiler Güzin abla, size bu zamana kadar bekaret konusunda pekçok mektup geldi. Genç kızlardan gelen bu sorular karşısında siz de elinizden geldiğince cevaplar verdiniz. Sakın sizi eleştirdiğimi sanmayın. Ama size ben de sormak istiyorum. Size göre bekaret aslında insanın neresindedir? Sizce bekaret, yalnızca kadınlara, kızlara ait bir şey midir? Erkeğin bekareti yok mudur? Kızlık zarı namusu mu temsil ediyor? Peki erkeğin namusu nasıl belli oluyor? Size göre insanların seks ilişkisi olabilmesi için mutlaka evlenmeleri mi gerekiyor? Peki o zaman boşanmalarının nedeni nedir? Yoksa boşanmalar içimizde bastırdığımız duyguları evlilik hayatında bulamadığımızdan mı kaynaklanıyor? Sizce kadınla erkek bu konuda eşit midir gerçekten? Biraz da kendimizi yargılayalım.Yargılayalım tabii güzel kızım. Hayır, senin yazdıklarını asla tenkit ya da hakaret olarak algılamıyorum. Pekçok açıdan haklısın. Ancak Türkiye'de hiçbir şey tam anlamıyla yerine oturamadı henüz. Batı ülkelerinde bu tür sorunlar hemen hemen halledildi. İnsanlar çok daha özgürce seks yapabiliyorlar. Ama orada da evlilik konusu diye bir şey kalmadı. Sen orada boşanmaların çok daha az mı olduğunu sanıyorsun? Katolik dininde boşanma olmadığı halde, şimdi papa bile sonuçta insanlar boşanabilsin diye buna birtakım formüller uydurdu. Sana anlatmak istediğim, ümkemizde bekaret konusu ve evlilik öncesi cinsellik konusu halen ‘‘tabu’’ olmaktan çıkamadı. Üstelik eğer yazılarımı okuyorsan, bu köşede çıkan mektuplardan görüyorsun ki insanlar hálá cinsel konularında eğitimsiz. Erkeği de kadını da aynı durumda. Bilgisizlik olunca elbette insanlar bu konuları ‘‘dokunulmaz’’ ilan edip, işin içinden sıyrılmaya bakıyorlar. Aslında söylemek istediklerini anlıyor ve bir kısmına katılıyorum. Elbette ki kadın erkek eşitliğine inanıyorsak, bir genç kızın da eşinden kendisi gibi bakir olmasını istemeye hakkı var. Cinsel eğitim yeteri kadar olmadığı için, bu bekaret konusu bu kadar önemseniyor, ve maalesef bu yüzden hala ne canlar alınıyor, ne cinayetler işleniyor. Dediğin doğru, namus aslında insanın beynindedir.