Güzelliğin faturası

Doğan ULUÇ
Haberin Devamı

Gençlik ve güzellik Amerikan toplumunun iki temel tutkusu. Takvime karşı kazanılması imkansız ters yarışa giren kadın ve erkeklerin güzellik uğruna harcadıkları para düzinelerle Afrika ülkesinin bütçelerini katlayacak boyutta. Yılların birikimi kırışıklar, boyundan kalçaya yağ tabakalarından kurtulmak isteyenler estetik cerrahların kapılarını aşındırıyor.

Zengininden yoksuluna Amerika'lı kadınların evleri güzellik ve makyaj malzemesinden geçilmiyor. Para, şöhret, gençlik ve güzellikten yalnızca birinin seçilmesi istendiğinde, kaçan gençliğin geri gelmeyeceği için Amerikalıların çoğu ‘güzellik’ diyor. ‘Güzellik her kapıyı açar, şöhret ve parayı da getirir’ yaygın bir kanı. Yeni Dünya'da geçer akçe, güzellik.

Beyazperdede hasılat rekorları kıran filmlerin baş oyuncularının kadını güzel, erkeği yakışıklı. Yaşlanınca cazibe kaybına uğrayanlar ‘Hollywood’da 25 yaşını devirmiş kadınlara ölü diye bakıyorlar. Arkadan gelenlerin teni cam gibi düz' şeklinde yakınıyor. Ekranlarında haberden hava raporuna ‘elif görse mertek sanan’ kadın-erkek sunucular Cola şişelerini anımsatıyor. Hepsi aynı torna tezgahından geçmiş kırışıksız çehreli, sarışın, mavi gözlü yıllık işçi maaşı ödedikleri karbeyazı porselen dişli. Amerika'lı dostlarım halkın gazete, dergi, perde ve ekranda ‘güzel yüz’ görmek istediklerini söylüyorlar.

J.F. Kennedy'nin Richard Nixon'a, Clinton'ın Bush'a karşı seçimleri kazanmasında ilkinin yakışıklı, ikincisinin masum, bebek yüzlü olmasının payı büyük.

Tüm bunları yazmamın sebebi ise Paula Jones. Paula, valiliğinde Clinton'ın cinsel tacizine uğradığını söyleyen kadın. Savcılar, belge ve tanıklarıyla Paula Jones'ın iddialarının inandırıcılığına rağmen Amerikan halkına bu davayı kabul ettirmeyi başaramadılar. Ucu çatlak şişkin burnu, yuvasından fırlamaya hazır gözleri, kafasını çevreleyen saç yumağı ve tiz sesiyle ‘Clinton bana oral seks teklif etti’ diye gözyaşı dökmesine kulak veren olmadı. Ama gergin yüzü, dolgun dudakları, yuvarlak kalçalı, süzgün bakışlı Monica aynı iddiayla ortaya çıkınca işler değişti. Amerika Bill-Monica seks kaçamaklarını kabullendi.

Güzelliğin yaşamın her safhasında olduğu gibi hukuk düzeninde de geçerliliğini farkeden Paula, avukatlarının isteğine uyarak son birkaç ay içinde saç şeklini değiştirdi, gardrobunu yeniledi, dişlerini porselenle kapattı ve geçen hafta New York'ta ameliyatla burnunu düzeltti. Şimdi davasını yeniden gündeme getirme hazırlığında.

Monica'nın Clinton'la seks seanslarını ses bandına kaybeden sırdaşı Linda Tripp de aynı yolu izleyerek yoğun gıda rejimi yanısıra yeni saç ve makyaj uygulaması yaptırıyor. Amerika'lılar, hormonla şişirilmiş Afgan tazısını andıran iri kıyım, asık suratlı Linda'nın gerçekliği süphe götürmez ses kayıtlarını dikkate almaya yanaşmadılar. Köşe yazarları, TV mizahçıları doğuştan üslendiği görünüş mirası yüzünden Linda'yı en ağır alaylara hedef yapıyorlar.

Görünümü itici Paula Jones'u ‘Başkan bu kadar zevksiz olamaz’ diye dışlayan kamuoyu ‘korkunç yenge’ tipli Linda Tripp'in ses bantlarına da aynı nedenle kulak asmadı.

Oysa aynı toplum Gennifer Flowers, Kathleen Willey başta olmak üzere Arkansas ve Amerika güzeli seçilen kadınların Bill Clinton'la kısa-uzun aşk kaçamaklarını açıklamalarına fazlaca tepki göstermedi. Çünkü bu kadınlar hoş, güzel ve cazibeli idiler. Şimdi gündemde stajyer Monica var. Baygın bakışlı, iri dik göğüsleri şehvet arzularını kamçılayan Monica, Amerikan güncelini uzun süre işgal edecek. Beyaz Saray'daki seks skandalı muhtemelen Clinton'ın siyasi yaşamının sonu olacak ama Monica'nın geleceği parlak. Orman derinliğindeki saçları altında içi boş kafa taşıyan stajyerin ABD başkanıyla seks kaçamaklarını kitaba dökmesi, yazılı-görüntülü basın ve konferans turnesinde pazarlamasıyla servet sahibi yapacak. Amerika'lılar etek düşkünü Clinton'ı baştan çıkaran Monica'nın güzelliğinin faturasını ödemeye can atıyor.













Yazarın Tüm Yazıları