Güzel memleketim...

NEREN kirli değil ki güzel memleketim?Şu anda Yüce Divan’da ve mahkemelerde ‘kirden’ yargılananların listesine bakınca anlıyor insan:- Başbakanlar.- Bakanlar.- Yargıçlar.- Paşalar.- Bürokratlar.- İşadamları...İşadamları da var; ama en yoksul olup yeşil kart alanların çoğunun aslında sahtekár olduklarını da açıkladılar.*Tutulacak yerin yok mu senin?.. Bir temiz yanın, kirsiz kalmış, avuç içi kadar olsun pak-temiz bir yerin?..‘Çalsın; ama iş yapsın’ diyen bir toplum...Elbette o toplumun seçtiği, yukardaki listenin eksiğidir:- İktidar...‘Yolsuzlukların üzerine gidiyoruz, damardan girdik’ diyenler, kendi kirlerinin içinden çıkamıyorlar.Bir yandan yasalar çıkartarak kendi kendilerini affettiler, öte yandan ‘dokunulmazlık’ zırhına bürünüp oturdular, şimdi ise getirdikleri kadroların vurgunları bir bir patlıyor.Yeni rüşvet türüne bakın:Umre bileti...Kirli eller ibadeti bile rüşvete dönüştürebiliyorlar.‘Umre’ rüşvet olabilir mi?Oluyor...*Abone elektriği, köylü ormanı, müteahhit demiri, mükellef vergiyi, sütçü sütü, usta emeği, fabrikatör malzemeyi çalıyor... Serseriler sokaktakileri, hırsızlar evdekileri; ama hastane de hastayı, hasta sigortayı, sigorta sigortalıyı, banka mudiyi, sahibi bankayı, esnaf müşteriyi, üretici tüketiciyi, zengin yoksulu, yoksul yoksulu dolandırıyor...Bir tür saadet zinciri...Herkes herkesi soyuyor.Herkes bir şey çalıyor.Temiz yerin yok mu senin?..Bir tutulacak yer?..Bir parça temiz yanın?..Güzel memleketim...