Gurur duydum

Güncelleme Tarihi:

Gurur duydum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 1997 00:00

Haberin Devamı

FENERBAHÇELİLER için İstanbul Samandra'da bir abide yükseliyor: Fenerbahçe Spor Tesisleri...

Başkan Ali Şen, davet etti. Gittik, gördük ve bir Fenerbahçeli olarak iftihar ettim. Bence tüm Fenerbahçeliler gurur duymalıdır.

Bir yanı ormana dayanan 65 dönüm arazi. İçinde bir koru ve küçücük bir gölü var. Ormanın ardından E-5 karayolu geçiyor. Tesisler, bir geçitle bu yola bağlanacakmış.

Ali Şen, büyük bir sevinç ve heyecanla anlatıyor: ‘‘Üç ayrı bina grubu yapılacak. Sporcuların kamp yapıp çalışacakları blok, ki içinde her türlü çalışma olanağı ve sağlık bölümü olacak. Bir başka bölüm konuklar ve eğer teknik direktör uzun kamplar için gerek görürse, sporcu eşlerinin ve çocuklarının kalabileceği bölüm. Bir de basın için tüm olanakları bulunan, gerekirse on kişinin geceleyebileceği bir merkez.

Tesisin içinde ikisi çim, biri toprak üç futbol çalışma sahası, basketbol sahası, yüzme havuzu, koşu parkuru, dinlenme ve eğlence alanları bulunacak.’’

İnşaatı devam eden tesisi ziyaret eden gazetecilerin yanında Fenerbahçeli yöneticiler, yönetime aday olanlar ve geçmişte hizmet etmiş olanlar var. Herkes mutlu, herkesin gözünde Fenerbahçeli olmanın gurur ışığı yanıyor. Fenerbahçeli olmayanlar bile Türk sporuna kazandırılan bu tesisten iftihar duyuyor. Fenerbahçe'ye tesis kazandıran eski başkanlardan Faruk Ilgaz'la kucaklaşıyor, Fenerbahçeliliğin sevincini paylaşıyoruz. Fenerbahçe'ye bugünkü antrenman sahasını kazandıran sevgili Ömer Çavuşoğlu da orada. O da tesisleşmenin zevkini yaşıyor. Hizmetlere hizmet eklenmesinden mutlu. İnşallah bundan sonra gelecekler de onların yolundan ilerler ve Fenerbahçe dünyanın en büyük tesisine sahip, kendi kendine yeter bir kulüp olur.

Herşey tamamlandığında 650 milyar harcanmış olacağı hesaplanıyor. Bugüne dek l46 milyar harçanmış. Başkan Şen, ‘‘Kulübün kasasından bir kuruş çıkmadı’’ diyor. Yöneticiler ve olanağı bulunan Fenerbahçeliler gayretlerini birleştirmiş. Ancak alınacak daha çok yol var. Şimdi ‘‘Ben Fenerbahçeliyim’’ diyen herkese görev düşüyor. Az çok hepimizin elini çebine atması gerekli: ‘‘Damlaya damlaya göl olur.’’ Yeni bir piyango mu tertiplenir, bir kampanya mı açılır ne yapılır bilmem, ama bu tesise tüm Fenerbahçelilerin katkısının sağlanacağı bir yol bulunup, bir an önce sonuca gitmeli.

Başkan Ali Şen, orada da söyledi: ‘‘Mart kongresinde ben aday değilim’’ diyor.

Bu o denli kolay değil. Fenerbahçe'ye tüm bunları kazandıran, futbol takımını açık ara şampiyonluğa koşturan, basketbolcularını Avrupa'nın en güçlü ekibini devirecek duruma getiren, kulübü borçtan kurtarıp milyonlarca dolarlık kâra geçiren ve de en önemlisi Fenerbahçelilerin yüzünü yerden kaldırıp ‘‘Ne mutlu ki Fenerbahçeliyim’’ diye haykırtabilen bir yönetimin ve başkanının çekip gitmesi hiç de kolay değildir. Liderliğin bir sorumlulugu vardır. Siyaset de, kulüp yönetimi de fedakârlık ister.

Ali Şen'e bir soru sormak isterim: ‘‘Tüm kongre başkan biz seni ve arkadaşlarını bırakmak istemiyoruz’’ derse ne yapacaktır.

Çok uzun yıllar, aralıksız sendika ve cemiyet başkanlığı ve yöneticiliği yapmış bir kişi olarak, açık yüreklilikle söyleyeyim ki, bu iş tüm zorluğuna, tüm sıkıntı ve kahredici nankörlüğüne karşı afyon alışkanlığı gibidir kolay kolay bırakılmaz.

Adama bıraktırmazlar...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!