Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Çağın sorunu kanser önlenebilir mi?

Kanser, giderek önemli bir sağlık sorunu haline geliyor. Yeni bin yılın eşiği olan 2000'de 10 milyon yeni kanser vakasının oluşacağı tahmin ediliyor. Bu rakama, artık ciddi bir sağlık sorunu olarak görülmeyen, melenoma dışı cilt kanserleri de dahil değil. Aynı yıl içinde 6 milyondan fazla kişinin de kanser nedeniyle öleceği hesaplanıyor.

Bazı kanser türlerinin tedavisinde büyük başarılar elde edilmekle beraber, genel ortalamaya bakıldığında kansere yakalananların yarısından azında tedavinin başarılı olacağı bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında, küresel bir sorun olan kansere başka çözümler gerektiği de ortaya çıkmaktadır. Tüm sağlık olaylarında temel kural olan önlemenin, tedaviden çok daha değerli olduğu kavramı, burada da ön plana çıkıyor.

Bir olayın önlenebilmesi için, o olayın neden ve nasıl geliştiğinin iyi bilinmesi gerekiyor.

Kanser neden ve nasıl oluşur

Kanser bir çok nedene bağlı ve birçok aşama sonucu oluşan bir süreçtir. Kanser oluşumuna yol açan etkenler (karsiniojenler), sürekli bölünerek çoğalan hücrenin genetik yapısını tahrip ederek mutasyon denilen genetik değişikliklere yol açarlar. Bunun sonucunda normal hücre, önce prekanseröz (kanser öncesi) hücreye daha sonra da kanser hücresine dönüşür.

Bu çok aşamalı süreç, yıllar içinde gelişir. İşte korunma, bu yıllar süren sürecin değişik aşamalarında devreye girebilir. Primer ya da birincil korunma olarak adlandırılan yöntemde, kansere neden olan etkenlerin (karsinojen) ortadan kaldırılması ya da bu maddelerin hücrenin genetik yapısını bozucu etkisine karşı koruyucu maddelerin kullanılması söz konusu olmaktadır. Sekonder ya da ikincil korunma denilen yöntemde ise prekanseröz oluşumların giderilmesine çalışılmaktadır.

Kanser nedenleri

Kansere yol açan etlenleri ana hatlarıyla 8 başlık altında toplamak mümkündür.

1) Kalıtsal yatkınlık, 2) Kalori değeri yüksek, hayvansal yağdan zengin, et içeriği zengin beslenme, 3) Sigara içmek, 4) Aşırı alkol, 5) Aşırı güneş ışığı, 6) Bedensel hareketsizlik, 7) Cinsellikle bulaşan virüsler, 8) Ev ve işyerindeki karsinojenler.

Bunlardan kalıtımsal yatkınlık kalınbağırsak, makat ve meme kanserlerinde, zengin beslenme alışkanlığı sindirim sistemi, meme ve prostat kanserinde, sigara ve diğer tütünlerin içimi, akciğer, ağız, gırtlak, yemek borusu, mide, pankreas ve mesane kanserlerinde önemli rol oynuyor. Aşırı alkolün de ağızdan makata kadar tüm sindirim sisteminde, karaciğerde ve memede kanser oluşumuna neden olduğu biliniyor. Aşırı güneş ışığı her türlü cilt kanserine yol açarken, hareketsizliğin rahim, prostat, meme ve kalın bağırsak kanserine, cinsellikle bulaşan virüslerin üreme sisteminin yanısıra karaciğer kanserine ve lenfoma ve sarkoma türü tümörlere yol açtığı biliniyor.

Kanserin önlenmesi

Kanserin yukarıda açıkladığımız nedenleri bilindiğine göre bunlara yönelik olarak alınacak önlemlerin korunmada önemli etkiler gösterecektir. Bunlardan uzaklaşmanın ne denli önemli olduğu yolunda çok geniş çalışmalar yapılmıştır. Bunların sonuçları sık sık yayınlanıyor. Ancak son yıllarda korunma önlemlerine önemli biri daha eklendi. Kimyasal korunma denilen bu yolun en önemli silahları arasında, vitaminlerle kalsiyum ve selenyum gibi minerallerden oluşmuş gıda takviyeleri ve bazı ilaçlar yer alıyor,

Korunmada ilaçların önemi

Son yıllarda yapılan çalışmalar meme kanserinin önlenmesinde Tamoxifen ve kalınbağırsakla rektum (makat) kanserleri ve iyi huylu tümörlerinin önlenmesinde Aspirin'in etkili olduğunu ortaya koydu.

Devam edecek

Yazarın Tüm Yazıları