Karılarımı alın tavukları bırakın

Güncelleme Tarihi:

Karılarımı alın tavukları bırakın
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2006 00:38

SİZ hiç gökyüzüne kanat çırpan bir kuşun, ansızın taş gibi düşüp öldüğünü gördünüz mü? Erzurum Horasan’da, kanatlı kümes hayvanlarını itlaf eden görevliler gördüler!..

Onlar küçük çocukların, ölen kuşu kapmak için yarıştıklarını da gördüler. Bilseniz daha nice garip ama gerçek
/images/100/0x0/55eafb2af018fbb8f8a33832
olaylara tanık oldu bu ekipler!..

Örneğin, Horasan’ın Camii Kebir Mahallesi’nde bir vatandaşın evinde tavuk sakladığı ihbarını alan itlaf ekibi, doğruca verilen adrese gidiyor. Görevlileri karşısında gören yoksul vatandaş, başlıyor yalvarmaya:

"İki karım var. Alın onları çöpe atın! Ama yalvarırım, tavuklarıma dokunmayın! Onlar benim her şeyim!.."

TAVUĞA 3 HİNDİYE 9

Horasan’daki bir üst düzey kamu görevlisi, bu olayı anlatırken, "Ülkemizde insan hayatının değersiz olduğunu bilirdik; ama tavuk kadar para etmediğini bu gözlemlerimiz sırasında öğrendik!" diyor.

Yöredeki itlaf çalışmalarında devlet; tavuğa 3 YTL, kaza 8 YTL, hindiye ise 9 YTL ödüyor. Ama vatandaş yine de vermemekte direniyor.

Tarım Bakanı Mehdi Eker anlattı: "Kaynana-gelin, evlerindeki tavukları itlaf ekiplerinden nasıl kaçırabileceklerini konuşuyor. Kaynana, ’Tandırda saklayalım!’ diyor. Gelin itiraz ediyor: Yoo, Horasan’da tandırda saklayanlar yakalandı. Biz çekyatın içine saklayalım!"

Yetkililerden aldığım bilgiye göre, itlaftan kaçırılan kanatlı kümes hayvanları, çamaşır makinelerinin içinde, tandırlarda, yıkanılan yerlerdeki tahta sandıklarda, somya altlarında ve çatı aralarında saklanıyor.

Ama televizyon haberlerinde ekrana gelen sarsıcı görüntüleri seyrettikçe, gazeteleri okudukça, alıyor mu bu insanlarımızı bir korku!

Telefonun başına geçip, sanki bir başkası konuşuyormuş gibi, başlıyorlar kendilerini ihbar etmeye:

"Alo... Falanca mahalledeki fişmancanın evinde, tavuk saklanıyor. Gidin onları alın!"

Ve çocuklar... Ölen kuşlarla, kesilmiş tavuklarla oynaşan... Minicik elleriyle ölümü avuçlayan, o yemyeşil gözlü, yanık tenli, burnu sümüklü çocuklar... Onlar, ölümcül virüsün bir numaralı hedefleri...

Horasan’dan demiryolu geçer. Yaklaşık bir ay kadar önce, henüz emeklemeye başlamış bir buçuk yaşındaki bir bebek, evinden çıkıyor, emekleyerek doğruca 100 metre kadar uzaklıktaki demiryoluna gidiyor.

ÇOCUĞUN DEĞERİ NE Kİ?

Doğu Ekspresi’nin makinisti, rayların üzerinde hareket eden görüntüyü önce poşet sanıyor, daha sonra bir köpek olabileceğini düşünüp frene asılıyor; ama nafile... Bebeğin ezilmesine mani olamıyor.

Bu feci olayı niye anlattım? Kadın, tavuk kadar para etmediğine göre, acaba bu bebelerin değeri ne olabilir?

Evet ne olabilir?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!