Zorlu Ailesi ikinci şokta

Güncelleme Tarihi:

Zorlu Ailesi ikinci şokta
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2000 00:00

Deniz SİPAHİZORLU'ların başı Ege Palas yüzünden dertten kurtulmuyor. Önce arsa sahibi olarak gözüken Baba Mazhar Zorlu, hapis cezası aldı. Şimdi de TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanlığı ile TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin açtığı davalar sonucunda İzmir 1. İdare Mahkemesi, Otel ile ilgili imar planı değişikliğinin iptaline karar verdi. Bu ruhsatın da iptali anlamına geliyor. Mahkeme, alışveriş merkezi özelliği taşıyan bölgede yapı yüksekliğinin 9.80 metreden 61 metreye çıkaran plan değişikliğini bilirkişinin verdiği rapora göre iptal ediyor. Mahkeme ne diyor: ‘‘61 metrelik yüksekliğin mevcut taşıt - yaya sirkülasyonunu ve otopark sorununu daha da artıracağı, gabarinin bu denli artırılmasını gerektirecek teknik gerekçelerin olmadığı anlaşılmaktadır. Bunun planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı görülmüştür...’’ Bunun üzerine Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi, tartışılması için kararı Meclis'e havale ediyor. Nihai karar, binanın konumunu hükümsüz kılıyor. Yeni bir plan değişikliğinin yapılamaması durumunda geriye tek yol binanın yıkımı kalıyor. Çağdaş, gelişmiş batı demokrasilerine ulaşabilmemiz için çözüm hiç kuşkusuz hukuk ilkelerine sarılmaktır. Herkesin hukukun sınırları içinde hareket etmesi ve saygı göstermesi gerekiyor. Ama... *** İZMİR'in kent siluetiyle ilgili artık bir karara varmamız gerekiyor. Eğer yüksek yapılar, bu denli olumsuz bir siluet yaratıyorsa, gelişmiş ülkelerde uygulanmasının gerekçelerini de açıklayabilmemiz lazım. Bizler ne Zorlu Ailesi'nin savunucusuyuz, ne de davacı olan odaların... Derdimiz, bu şehrin ileri gitmesidir. İzmir'in bir cazibe merkezi haline gelerek; yerli ve yabancı yatırımcıların buraya akın etmesidir. Gençlerimizin rahatlıkla iş bulabilmesidir. İzmirliler'in örnek aldığı şehirlerin insanları gibi güzellikleri yaşayabilmesidir. *** DİKKATİMİ çeken bir konuyu da belirtmem gerekiyor. İzmir 1. İdare Mahkemesi'nin 4 Mayıs 2000 tarihinde aldığı kararda davacılar olarak Mimarlar Odası ile Makina Mühendisleri Odası yazıyor. Ancak aynı iki odanın on yıl önce binanın projesinde onayı yani imzası bulunuyor. O gün atılan imzayı mı, yoksa dava dilekçesindeki imzayı mı kabul etmemiz doğru olur. İşin içinden çıkmak mümkün değil. Peki, bu karar emsal olarak gösterilirse, İzmir'de imar değişikliğiyle yapılan Hilton, Megapol, İşbirliği gibi yüksek binalar için de aynı davaların açılması istenmeyecek mi? Bu İzmir'i bir kaosa götürmeyecek mi? Büyükşehir ve Konak Belediyesi'nin savunma özetlerinde binanın İzmir'e ve ülke ekonomisine katkısı olduğu; alınan Meclis kararının kamu yararı gözetilerek alındığı, planlama, şehircilik, hukuk ilkelerine uygun olduğu ifade ediliyor. Meclis'in büyük çoğunluğu ve onayıyla alınmış kararların geri dönüp defalarca ele alınmasını tehlikeli buluyorum. Endişem; bu kent için çok önemli projelerin sırf bu örneklerden dolayı geciktirilmesi, ertelenmesidir. Bu İzmir'e çok yazık oluyor, çok...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!