Ziraat mühendislerinden sınav tepkisi
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2008 15:58
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, zirai mücadele bayi olmak isteyen, fakülte mezunu, yüksek lisans ve doktora yapmış ziraat mühendislerinin lise mezunlarıyla aynı sınava girmeye zorlandıklarını belirterek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nı, sınav uygulamasından vazgeçmeye çağırdı.
Günaydın, Adana, Antalya ve Mersin şube başkanlarıyla oda merkezinde düzenlediği basın toplantısında, zirai mücadele bayi olarak görev yapmak isteyen ziraat mühendislerine yönelik Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 11 Ekim 2007 tarihinde yayımladığı yönetmelikle getirdiği sınav uygulamasını, bayram tatili aralığında yarın hayata geçireceğini belirtti.
Getirilen sınav uygulamasının “hukuka ve bilime” aykırı olduğunu öne süren Günaydın, bakanlığın “geçen yıl bayramdan bir gün önce yayımladığı yönetmelikle getirdiği uygulamayı yine bayram tatilinde hayata geçirdiğini” iddia etti.
Günaydın, zirai mücadele bayi olmak isteyen ziraat mühendislerine yönelik getirilen sınav uygulamasının zirai mücadele ilaçlarının kontrollü kullanımı amacına da hizmet etmediğini savundu.
Halen AB'de yasaklanmış olan 134 zirai mücadele ilacı aktif maddesinin Türkiye'de ruhsatlı olarak satıldığını söyleyen Günaydın, sektörün görünümüne ilişkin şunları kaydetti:
“Zirai mücadele teknik talimatları yıllardır güncellenmemekte, yanlışlık ve eksiklikler sektörü güç durumda bırakmaktadır. Mevcut zirai mücadele bayileri arasında okur-yazarlar, ilkokul mezunları bulunmakta, sahte ve kaçak ilaç satışlarının yasal satışların yüzde 5'i boyutuna ulaştığı tahmin edilmektedir. Türkiye'den ihracata giden tarım ürünlerinde zaman zaman belirlenen limitlerin üzerinde kalıntı tespit edilmekte ve bu ülkelere girişi yasaklanmaktadır. Yaş sebze-meyvenin yüzde 95'inin tüketildiği yurt içinde ise son derece yetersiz denetim ortamlarında, uzmanı olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilen yanlış uygulamalar halk sağlığını açıkça tehdit etmektedir. Bu tablonun ülke ve tüketici yararına değiştirilmesi gerektiği açıktır. Ancak bu iş, zirai mücadelenin tek uzman mesleği ziraat mühendislerini alandan uzak tutmaya çalışan yöntemlerle başarılamaz. “
“SINAV, ZİRAAT MÜHENDİSLERİNE HAKARETTİR”
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın zirai mücadele bayi olmak isteyen ziraat mühendislerine sınav zorunluluğu getirdiğini kaydeden Günaydın, yarın yapılacak sınavda 4-5 yıllık fakülte mezunu, yüksek lisans ve doktora yapmış ziraat mühendislerinin lise mezunlarıyla aynı sınava girmeye zorlandıklarını söyledi.
Söz konusu uygulamanın durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a başvurduklarını anımsatan Günaydın, “Davalı idare konumundaki bakanlık, yazılı savunmasını geciktirerek olası bir yürütmenin durdurulması kararından önce sınavı gerçekleştirmeye ve bir oldu-bittiye gayret etmektedir. Sınavın bayram tatilinin sürdüğü 4 Ekim Cumartesi günü (yarın) yapılması da bu telaşın açık bir göstergesidir” diye konuştu.
Sözü edilen uygulamaya ilişkin şikayetlerini Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları'na ilettiklerini, en son görüşmede kendilerine “sınavın ertelenerek tarafların bir araya geleceği toplantılar sonrasında makul bir çözüm üretilmesi gerektiğinin” söylendiğini anlatan Günaydın, “Buna rağmen yıl sonuna kadar boş sınav günü bulunmadığı gerekçesiyle sınavın dayatma anlayışı içinde yapılıyor olması, kamu yönetimine duymak istediğimiz güveni aşındırmaktadır” dedi.
Gökhan Günaydın, doktor, dişhekimi, eczacı ve veteriner hekimlerin işyeri açmak için sınava tabi olmadıklarına işaret ederek, böyle bir durumda bakanlığın ziraat mühendislerini sınava tabi tutmaya kalkmasının “ziraat mühendisliği eğitimine ve mesleğe yönelik bir hakaret” olduğunu savundu.
Yapılacak sınavın düzenlenmeye çalışılan alandaki karmaşayı daha da artıracağını iddia eden Günaydın, “Sınav uygulaması bayilik için suni talep yaratmış, üç binin üzerinde bir başvuru söz konusu olmuştur. Bu da göstermektedir ki, bakanlığın uygulaması arzu edilenin tersine bir sonuç doğurmuştur” diye konuştu.
YURT İÇİNDE TÜKETİLEN ÜRÜNLERDE KALINTI DENETİMİ
Sınav uygulamasının mimarının Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan olduğunu öne süren Günaydın, Arslan'ı istifaya çağırdı. Günaydın, “Oda olarak bakanlığı da, yaptığı yanlıştan bir an önce dönmeye davet ediyoruz” dedi.
Yarın yapılacak sınavda 100 üzerinden 80 alınması koşulu bulunduğunu, ziraat mühendislerinin yeterli puan alamamaları durumunda bayi olamayacaklarını belirten Günaydın, zirai mücadele bayilerini denetleyecek olanların sınava tabi tutulmadıklarına dikkati çekti.
“Öylesine denetimsiz bir ortam var ki” ifadesini kullanan Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de 40 milyon tonun üzerinde yaş mevye-sebze üretiliyor. Bunların yüzde 5'i ihracata gidiyor, yüzde 95'i içeride tüketiliyor. Avrupa'ya, Rusya'ya gönderdiğimiz ürünlerde özel uygulamaları hedef olarak alıyor belirli ilaçları kullanmıyoruz. Daha sıkı denetimler yapıyoruz. Yurtiçinde tüketilen ürünler için ne yapıyoruz? Brüksel'de, Moskova'da satılan ürüne gösterdiğimiz özeni Ankara'da, İstanbul'da, Malatya'da, Adana'da satılan ürün için gösteriyor muyuz? Eğer göstermiyorsak bu temel sistemi sorgulamamız, insan haklarına, onuruna, Türkiye'nin bugüne kadar biriktirdiği ziraat mühendisliği bilgisine dayalı yeni bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor.
Zirai mücadele ilaçlarında reçeteli satışa mutlaka geçilmeli, tarımsal yayın ve danışmanlık mutlaka etkinleştirilmeli, zirai mücadele bayi uzmanlık temelinde yeniden şekillendirilmelidir. Mevcut bayilik sisteminde ciddi sorunlar var. Önce uzman olmayan insanlar alandan uzaklaştırılmalı, uzman olanlar için de yaşam boyu eğitim felsefesi uygulanmalıdır. Bayiler, Ziraat Mühendisleri Odası'nın her yıl düzenleyeceği birer haftalık 4 eğitime girmek zorunda bırakılacak, böylece bilgilerini güncelleyecekler.”
Getirilen sınav uygulamasının “hukuka ve bilime” aykırı olduğunu öne süren Günaydın, bakanlığın “geçen yıl bayramdan bir gün önce yayımladığı yönetmelikle getirdiği uygulamayı yine bayram tatilinde hayata geçirdiğini” iddia etti.
Günaydın, zirai mücadele bayi olmak isteyen ziraat mühendislerine yönelik getirilen sınav uygulamasının zirai mücadele ilaçlarının kontrollü kullanımı amacına da hizmet etmediğini savundu.
Halen AB'de yasaklanmış olan 134 zirai mücadele ilacı aktif maddesinin Türkiye'de ruhsatlı olarak satıldığını söyleyen Günaydın, sektörün görünümüne ilişkin şunları kaydetti:
“Zirai mücadele teknik talimatları yıllardır güncellenmemekte, yanlışlık ve eksiklikler sektörü güç durumda bırakmaktadır. Mevcut zirai mücadele bayileri arasında okur-yazarlar, ilkokul mezunları bulunmakta, sahte ve kaçak ilaç satışlarının yasal satışların yüzde 5'i boyutuna ulaştığı tahmin edilmektedir. Türkiye'den ihracata giden tarım ürünlerinde zaman zaman belirlenen limitlerin üzerinde kalıntı tespit edilmekte ve bu ülkelere girişi yasaklanmaktadır. Yaş sebze-meyvenin yüzde 95'inin tüketildiği yurt içinde ise son derece yetersiz denetim ortamlarında, uzmanı olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilen yanlış uygulamalar halk sağlığını açıkça tehdit etmektedir. Bu tablonun ülke ve tüketici yararına değiştirilmesi gerektiği açıktır. Ancak bu iş, zirai mücadelenin tek uzman mesleği ziraat mühendislerini alandan uzak tutmaya çalışan yöntemlerle başarılamaz. “
“SINAV, ZİRAAT MÜHENDİSLERİNE HAKARETTİR”
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın zirai mücadele bayi olmak isteyen ziraat mühendislerine sınav zorunluluğu getirdiğini kaydeden Günaydın, yarın yapılacak sınavda 4-5 yıllık fakülte mezunu, yüksek lisans ve doktora yapmış ziraat mühendislerinin lise mezunlarıyla aynı sınava girmeye zorlandıklarını söyledi.
Söz konusu uygulamanın durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a başvurduklarını anımsatan Günaydın, “Davalı idare konumundaki bakanlık, yazılı savunmasını geciktirerek olası bir yürütmenin durdurulması kararından önce sınavı gerçekleştirmeye ve bir oldu-bittiye gayret etmektedir. Sınavın bayram tatilinin sürdüğü 4 Ekim Cumartesi günü (yarın) yapılması da bu telaşın açık bir göstergesidir” diye konuştu.
Sözü edilen uygulamaya ilişkin şikayetlerini Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları'na ilettiklerini, en son görüşmede kendilerine “sınavın ertelenerek tarafların bir araya geleceği toplantılar sonrasında makul bir çözüm üretilmesi gerektiğinin” söylendiğini anlatan Günaydın, “Buna rağmen yıl sonuna kadar boş sınav günü bulunmadığı gerekçesiyle sınavın dayatma anlayışı içinde yapılıyor olması, kamu yönetimine duymak istediğimiz güveni aşındırmaktadır” dedi.
Gökhan Günaydın, doktor, dişhekimi, eczacı ve veteriner hekimlerin işyeri açmak için sınava tabi olmadıklarına işaret ederek, böyle bir durumda bakanlığın ziraat mühendislerini sınava tabi tutmaya kalkmasının “ziraat mühendisliği eğitimine ve mesleğe yönelik bir hakaret” olduğunu savundu.
Yapılacak sınavın düzenlenmeye çalışılan alandaki karmaşayı daha da artıracağını iddia eden Günaydın, “Sınav uygulaması bayilik için suni talep yaratmış, üç binin üzerinde bir başvuru söz konusu olmuştur. Bu da göstermektedir ki, bakanlığın uygulaması arzu edilenin tersine bir sonuç doğurmuştur” diye konuştu.
YURT İÇİNDE TÜKETİLEN ÜRÜNLERDE KALINTI DENETİMİ
Sınav uygulamasının mimarının Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan olduğunu öne süren Günaydın, Arslan'ı istifaya çağırdı. Günaydın, “Oda olarak bakanlığı da, yaptığı yanlıştan bir an önce dönmeye davet ediyoruz” dedi.
Yarın yapılacak sınavda 100 üzerinden 80 alınması koşulu bulunduğunu, ziraat mühendislerinin yeterli puan alamamaları durumunda bayi olamayacaklarını belirten Günaydın, zirai mücadele bayilerini denetleyecek olanların sınava tabi tutulmadıklarına dikkati çekti.
“Öylesine denetimsiz bir ortam var ki” ifadesini kullanan Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de 40 milyon tonun üzerinde yaş mevye-sebze üretiliyor. Bunların yüzde 5'i ihracata gidiyor, yüzde 95'i içeride tüketiliyor. Avrupa'ya, Rusya'ya gönderdiğimiz ürünlerde özel uygulamaları hedef olarak alıyor belirli ilaçları kullanmıyoruz. Daha sıkı denetimler yapıyoruz. Yurtiçinde tüketilen ürünler için ne yapıyoruz? Brüksel'de, Moskova'da satılan ürüne gösterdiğimiz özeni Ankara'da, İstanbul'da, Malatya'da, Adana'da satılan ürün için gösteriyor muyuz? Eğer göstermiyorsak bu temel sistemi sorgulamamız, insan haklarına, onuruna, Türkiye'nin bugüne kadar biriktirdiği ziraat mühendisliği bilgisine dayalı yeni bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor.
Zirai mücadele ilaçlarında reçeteli satışa mutlaka geçilmeli, tarımsal yayın ve danışmanlık mutlaka etkinleştirilmeli, zirai mücadele bayi uzmanlık temelinde yeniden şekillendirilmelidir. Mevcut bayilik sisteminde ciddi sorunlar var. Önce uzman olmayan insanlar alandan uzaklaştırılmalı, uzman olanlar için de yaşam boyu eğitim felsefesi uygulanmalıdır. Bayiler, Ziraat Mühendisleri Odası'nın her yıl düzenleyeceği birer haftalık 4 eğitime girmek zorunda bırakılacak, böylece bilgilerini güncelleyecekler.”