Yüzde 80 kirli
Güncelleme Tarihi:
Saffet KORKMAZ
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2005 02:04
TBMM Sporda Şike ve Şiddet İddialarını Araştırma Komisyonu'na bilgi veren eski hakemlerden Ahmet Çakar, "Paranın olduğu yerde, şike de, teşvik de mafya da var" dedi.
TELEVİZYON ve gazetelerde yorumculuk yapan eski hakemler Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Ali Aydın, Serdar Çakman ve Sadık İlhan, TBMM Sporda Şike ve Şiddet İddialarını Araştırma Komisyonu'na bilgi verdi.
Federasyonun gelirinin 1.5 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatan Ahmet Çakar, "Futbolda, şike de, teşvik de, mafya da var. Türkiye'deki futbol kurumlarının yüzde 80'i kirli. Bu nedenle de UEFA, Türk futboluna güvenmiyor. 1998'den sonra işin içine girince mafyayı gördüm ve silahlı saldırıya uğradım" dedi. A.Gücü ile ilgili teşvik olayına da değinen Çakar, Milli Takım Teknik Direktörü olan Ersun Yanal'ın elinde belge olduğunu öne sürdü. Çakar, "Kendisi para almadı. Ancak teşvik primi alan futbolcuların imzası Yanal'ın elinde" diye konuştu.
Torbayla altın
Şike ve teşvik olayını sigara dumanına benzeten Erman Toroğlu ise, "Bilirsiniz ama yakalayamazsınız. Sonuca ulaşmak için bazen kitabı tersten okumak, cin olmak gerekir. A.Gücü'ne teşvik olayında Yanal'ın para aldığına inanmıyorum. Ancak, F.Bahçe o sene şampiyon oldu. İşin içinde büyük takımlar olunca olayın üzerine gidilmedi" yorumunda bulundu.
Ali Aydın da, 2002-2003 sezonunda Diyarbakır'dan tanıdığı Yılmaz adlı birinin, "Diyarbakır'ın başkanının hediyesidir" diyerek kendisine bir torba içinde altın verdiğini söyledi. Bu torbayı iade ettiğini kaydeden Aydın, "Durumu, dönemin MHK Başkanı Bülent Yavuz ve Genel Sekreteri Sabri Çelik'e bildirdim. Ancak bana dönen olmadı. Soruşturma yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Hata yaptığım için futbolu bıraktım, Özhan Canaydın istediği için değil" diye konuştu.
Devlet içinde devlet gibi
TBMM Sporda Şike ve Şiddet İddialarını Araştırma Komisyonu'nun CHP'li üyesi Ahmet Ersin, Futbol Federasyonu'nun "Devlet içinde devlet" haline geldiğini savundu.Ersin, "Şike iddiası söz konusu olduğunda detaylı soruşturma yapılmıyor. Şike Tahkik Kurulu, futbolcuların ve yöneticilerin hesaplarını inceleyemiyor, para hareketlerini denetleyemiyor’ dedi.
Federasyonun gelirinin 1.5 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatan Ahmet Çakar, "Futbolda, şike de, teşvik de, mafya da var. Türkiye'deki futbol kurumlarının yüzde 80'i kirli. Bu nedenle de UEFA, Türk futboluna güvenmiyor. 1998'den sonra işin içine girince mafyayı gördüm ve silahlı saldırıya uğradım" dedi. A.Gücü ile ilgili teşvik olayına da değinen Çakar, Milli Takım Teknik Direktörü olan Ersun Yanal'ın elinde belge olduğunu öne sürdü. Çakar, "Kendisi para almadı. Ancak teşvik primi alan futbolcuların imzası Yanal'ın elinde" diye konuştu.
Torbayla altın
Şike ve teşvik olayını sigara dumanına benzeten Erman Toroğlu ise, "Bilirsiniz ama yakalayamazsınız. Sonuca ulaşmak için bazen kitabı tersten okumak, cin olmak gerekir. A.Gücü'ne teşvik olayında Yanal'ın para aldığına inanmıyorum. Ancak, F.Bahçe o sene şampiyon oldu. İşin içinde büyük takımlar olunca olayın üzerine gidilmedi" yorumunda bulundu.
Ali Aydın da, 2002-2003 sezonunda Diyarbakır'dan tanıdığı Yılmaz adlı birinin, "Diyarbakır'ın başkanının hediyesidir" diyerek kendisine bir torba içinde altın verdiğini söyledi. Bu torbayı iade ettiğini kaydeden Aydın, "Durumu, dönemin MHK Başkanı Bülent Yavuz ve Genel Sekreteri Sabri Çelik'e bildirdim. Ancak bana dönen olmadı. Soruşturma yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Hata yaptığım için futbolu bıraktım, Özhan Canaydın istediği için değil" diye konuştu.
Devlet içinde devlet gibi
TBMM Sporda Şike ve Şiddet İddialarını Araştırma Komisyonu'nun CHP'li üyesi Ahmet Ersin, Futbol Federasyonu'nun "Devlet içinde devlet" haline geldiğini savundu.Ersin, "Şike iddiası söz konusu olduğunda detaylı soruşturma yapılmıyor. Şike Tahkik Kurulu, futbolcuların ve yöneticilerin hesaplarını inceleyemiyor, para hareketlerini denetleyemiyor’ dedi.