Yozlaşan topluma sevgi takviyesi

Güncelleme Tarihi:

Yozlaşan topluma sevgi takviyesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2000 00:00

Deniz SİPAHİTOPLUMA adanmış bir yaşam.İnsanlık adına yapılan güzellikler, geriye kalan anılar...Belki biraz tebessüm, belki kuru bir teşekkür...Karşılıksız; hiçbir şey beklemeden, istemeden geçirilen günler, aylar, yıllar...O sihirli ve ne zaman tutacağı belli olmayan yardım eliyle yaşama yeniden asılan çaresizler, hayata küsmüş kalpler...Dilsiz yüreklerin sesi olmak...Topla, füzeyle bile yıkılamayan duvarları parçalayan sevgi zincirleri...Açılan yeni defterler, yeni sayfalar...Geriye kalan tarifsiz bir mutluluk, iç huzur...İnsanın içinde kopan ama yıllarca saklanan sevinç fırtınaları...Sevgi rüzgârları, sevgi yağmurları ve sevgi seli...Kısacası sevgiyle öldükten sonra bile ayakta kalan isimler...*GEÇTİĞİMİZ pazar bu örneklerden sadece birini sizlere tanıttık.Arkadaşımız Eda Berkbayrak, İnsanlık İçin Elele Sevgiyle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği yani Sevgi - Der'in kurucu Başkanı Serpil Barış'la güzel bir röportaj yaptı.Barış; başından geçenleri, çektiği zorlukları, deneyimleri, pişmanlıkları ve mutlulukları bir bir anlattı.Yeni hedeflerini ortaya koydu.İnsanlara gönül gözüyle bakılması gerektiğini söyledi.‘‘Sıcacık bir gülüşü, yumuşak bir eli, karşılıksız sevgiyi asıl bana yardım ettiklerimiz öğretti’’ gibi alçakgönüllü sözler kullandı.Bunlar gerçekten de sık duyduğumuz cümleler değildi.Hergün gazetelerde, televizyonlarda can sıkan birçok olayla karşılaşıyoruz.Toplumun nasıl yozlaştığını, insanların birbirlerine olan hoşgörülerinin, sevgilerinin nasıl azaldığını gösteren birçok örneğe şahit oluyoruz.*SONRA da aynı sözleri tekrarlıyoruz.‘‘Eskiden böyle değildi...’’Galiba insanlar en iyi arkadaşlarının kendileri olduğunu unuttular; kendilerine karşı anlayışlı olmayı bile bıraktılar.Suçları da geçen yıllara attılar.Sevgi - Der'in hoşumuza giden bir prensibi var.Başarıyı plaket yerine ağaç dikerek ödüllendirmek.Ödüllendirilen isimler şeref defterine işlenecek ve ‘‘Plaket Ormanı’’ kurulacak.Yani ‘‘No Plaket...’’*BAŞARININ alkışlanması gerektiğini yürekten savunuyorum.Bunu yaparken de adaletli, titiz davranılması gerektiğini düşünüyorum.Evin en önemli köşesinde saklanan gerçekten hakedilmiş o plaketlerin de; ne büyük gurur kaynağı olduğunu çok iyi biliyorum.Ama ‘plaket enflasyonu’ da yaratmadan...Konu sevgi olunca tüm olumsuzlar bir kenara bırakılıyor.Yaşam daha anlamlı olmaya başlıyor.Sevginin içinde olmadığı herşey.Çabuk bitiyor, tükeniyor...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!