YÖK 20 yıldır hayatımızda

YÖK'ün kuruluÅŸunun 20. yılı dolayısıyla bir yazılı açıklama yapan Ãœniversite Öğretim Ãœyeleri DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, ''20 yıldır yapılan 50'den fazla deÄŸiÅŸikliÄŸe raÄŸmen, özünü koruyarak varlığını sürdüren Yükseköğretim Kurulu (YÖK) düzeninin mutlaka aşılması gerektiÄŸini'' belirtti. Prof. Dr. Erdin, kurumun ''aşırı merkeziyetçi, saydamlıktan uzak, katılıma kapalı ve kiÅŸiye baÄŸlı keyfi tavrını hala en keskin biçimde sürdürdüğünü'' kaydetti.  YÖK'ü ''sorun çözmek yerine sorun yaratan bir kurum'' olarak niteleyen ve ''üniversite kamuoyunun güvenini hiçbir zaman kazanamadığını'' savunan Prof. Dr. Erdin, şöyle dedi:  ''20 yıldır yapılan 50'den fazla deÄŸiÅŸikliÄŸe raÄŸmen, özünü koruyarak varlığını sürdüren YÖK düzeninin mutlaka aşılması gerekmektedir. Antidemokratik, hukuk dışı uygulamalarla yükseköğretimde onarılamaz yaralar açan YÖK düzeni ve BaÅŸkanı, yükseköğretimimizin çaÄŸdaÅŸ bir yapıya kavuÅŸmasında en büyük engeldir.''  Prof. Dr. Erdin, YÖK'ün ana amacı olması gereken ''üniversiteleri uluslararası düzeye taşıyacak, saydam, salt eÅŸgüdüm iÅŸlevi ile sınırlıyeni bir yapılanmanın yükseköğretimdeki bir dizi sorunun çözümünü de kendiliÄŸinden hazırlayacağını'' ifade ederek, dünyadaki tüm üniversitelerin katılımcı kurullar tarafından yönetildiÄŸini bildirdi.  ''YÖK düzeninden kuvvet alan kiÅŸilerin dışında oluÅŸturulacak yeni ve saydam bir sistemin ülkede demokratikleÅŸmenin önünü açacağını'' da belirten Prof. Dr. Erdin, ÅŸunları kaydetti:  ''Ancak bu yapı deÄŸiÅŸikliÄŸinde en önemli nokta, güç odakları karşısında özerk olması gereken yükseköğretim düzeninin siyasallaÅŸtırılmamasıdır.  Ãœniversitelerimiz, özgür, araÅŸtıran, uygulayan, eleÅŸtirel düşünebilen ve genel kültür sahibi gençlerin yetiÅŸtirildiÄŸi bilim yuvaları olmalıdır.''  Â