Yılmaz'a güvenilmez

Sürpriz bir basın toplantısı düzenleyen CHP lideri Baykal, seçim mutabakatı için hiçbir baskı yapmadığını belirterek, ‘‘Yılmaz'a güvenilmeyeceğini çok net gördüm’’ dedi. Baykal, sözlerinin arkasında durmamakla suçladığı Yılmaz'ı, ‘‘Baskıya eğilen adam’’ diye niteledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün sürpriz bir basın toplantısı düzenleyerek, Başbakan Mesut Yılmaz'a sert karşılık verdi. Baykal, ‘‘Yılmaz'a güvenilmeyeceğini çok net gördüm’’ dedi. Baykal, Yılmaz'a seçim mütabakatı için hiçbir baskı yapmadığını söyleyerek, ‘‘Sırtında yumurta küfesi yok. Şimdi istediğini, gelecek hafta pekala reddedebilir’’ dedi. Baykal, ‘‘Başbakan'a yanıt vermeyecektim. İlk açıklamalarını, ‘Hedef olmak istemiyor, tepkileri yatıştırmaya çalışıyor' diye değerlendirmeye çalıştım. Ama sonradan işi bize karşı saldırganlığa ve kuyuya taş atmaya kadar götürdü’’ diye Yılmaz’dan yakındı. Baykal, Yılmaz'ın kendisiyle yaptığı 23 Nisan 1998 tarihli ilk mütabakatı daha sonra belli çevrelerden gelen tepkiler üzerine bozduğunu hatırlattı, şöyle devam etti: ‘‘Buna rağmen 3 Haziran'da ısrarla benimle görüşme talebinde bulundu ve ‘23 Nisan mutabakatını yeniden işletelim' diye ısrar etti. Ben kendisine, ‘Size güvenemiyorum, belli çevrelerden tepkiler gelirse yine arkasında durmazsınız. Sizin böyle bir yolu yürüyebileceğinize inanmıyorum. Şimdi mutabakat yapmayalım ama biz CHP olarak sizin Meclis'e getireceğiniz tüm yasaları destekleyeceğimizi kamuoyuna açıklayayım' dedim. Ama bunlara rağmen Yılmaz, ‘Hayır ben protokol istiyorum' dedi.’’ Baykal, bu ısrarlar sonucu kendisinin seçim mutabakatı yapmayı kabul ettiğini ve ‘‘Daha sonra sözünden yine dönmesin’’ diye mutabakatı basın toplantısıyla kamuoyuna açıklama işini bile Yılmaz'a bıraktığını söyledi. Baykal, Yılmaz'a güvensizliğinin bir sonucu olarak yazılı protokol hazırladıklarını da anımsattı. Ancak sonucun değişmediğini, Yılmaz'a karşı güven duymamakta ne kadar haklı olduğunun ortaya çıktığını savundu.

BASKIYA EĞİLEN ADAM

O günlerde Yılmaz'ın kendisine ‘‘İki seçimin birlikte yapılması sakıncalı olur’’ demediğini bildiren Baykal, ‘‘Demek ki Başbakan'ın bu görüşünü öğrenebilmemiz için, belli çevrelerin buna karşı kampanya açması gerekiyormuş’’ dedi. Baykal, Yılmaz'ın belli çevrelerden gelen baskılar karşısında eğildiğini ve yaptığı anlaşmaları bozduğunu söyledi. Yılmaz'ın, ‘‘Seçimi erteleme önergesini CHP versin’’ sözlerine de sert yanıt veren Baykal, ‘‘Niye versin CHP? İki seçimin birlikte yapılmasının sakıncalı olduğu kanaatinde değil ki. O inanıyorsa versin önergeyi. CHP baskı yaptığı için veremiyorum diyorsa da biz baskı yapmıyoruz. CHP buna inansa gereğini yapardı’’ dedi. Baykal, böyle bir önergenin Meclis'e gelmesi halinde CHP'nin ret oyu vereceğini belirterek, ‘‘Biz başında inanarak ne söylediysek o noktadayız. Bu hükümeti sonsuza kadar taşımaya kimse bizi mahkum edemez. 18 Nisan'da seçim yapılacak diye alınmış olan karar vardır ve bu uygulanacaktır’’ dedi. Baykal, 18 Nisan'daki seçim tarihi de hesaba katıldığında, görev süresi bakımından bu azınlık hükümetinin cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını ve pekçok çoğunluk hükümetine bile nasip olmayan iki yıla yakın görevde kaldığını söyledi. Baykal, ‘‘Tartışılması gereken 'Niye seçim yapılıyor' değil, 'Nasıl oldu da böyle bir hükümet iki yıla yakın görev yaptı' olmalıdır. Bu da CHP'nin yurtseverliği sayesindedir’’ dedi.

CHP Sisyphos değil

Hiçbir gücün CHP'yi, kendi ayakları üzerinde bile duramayan bu azınlık hükümetini sonsuza kadar sırtında taşımaya mahkum edemeyeceğini söyleyen Baykal, ‘‘CHP, Sisyphos değildir’’ dedi. Sisyphos, Yunan mitolojisinde bir dağın tepesine taş çıkarıp indirmekle cezalandırılan bir kahramanı simgeliyor.