Yılmaz: Krizi yaratan devletin kendisi

Güncelleme Tarihi:

Yılmaz: Krizi yaratan devletin kendisi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2001 00:00

ANAP Genel BaÅŸkanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, CNN Türk'ün Cafe Siyaset programında, devletin yapısının küçülmesi ve yerelleÅŸmesi gerektiÄŸini belirterek, "Bugün Türkiye'de maalesef krizi yaratan en önemli sebep, devletin kendisidir" dedi.Yılmaz, CNN Türk`te canlı yayınlanan ``Kafe Siyaset`` programında,çeÅŸitli konulara iliÅŸkin soruları yanıtladı. Köy Hizmetleri ile ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Yılmaz, ÅŸunları kaydetti:"Devletin merkez teÅŸkilatının küçülmesi ve merkezin bazı yetkilerinin mahalli idarelere devri konusunda, hükümet içinde genel uzlaÅŸma var. Ama bunun yöntemi konusunda farklı yaklaşımlar var. Bunu da doÄŸal karşılamak lazım. Nasıl özelleÅŸtirme konusunda baÅŸta bazı partiler ayak sürüdülerse, ama bugün özelleÅŸtirme bütün partilerin programlarına girmiÅŸse, devletin küçülmesi ve yerelleÅŸme konusunda da bugün benzer siyasi tepkiler var. Bütün bunların üzerinde hükümet olarak, koalisyon ortakları olarak bu konuda bir genel mutabakatımız var. Zaten ÅŸu anda Meclis`e sevkettiÄŸimiz Mahalli Ä°dareler Yasa Tasarısı da bunun bir ispatıdır. Biz ÅŸimdiye kadar çok daha zor konuları tartışarak bir uzlaÅŸmaya dönüştürdük. Umuyorum kısa zamanda bir uzlaÅŸma formülünde birleÅŸeceÄŸiz."Yılmaz, "Mahalli Ä°dareler Yasası çıktıktan sonra bazı merkez teÅŸkilatlarının mahalli idarelere devri konusu gündeme geldiÄŸinde, koalisyondaki bakanlıkların dağılımında bazı partilerin lehine veya aleyhine etkileyebilecek durumlar ortaya çıkarsa bunları telafi etmek için görüşmeye açık olduklarını" belirtti."Devletin küçülmesi ya da mahallileÅŸmesi için gerekirse koalisyon protokolünü görüşmeye hazırız mı demek istiyorsunuz?" sorusu üzerine Yılmaz, "Gayet tabii. Bize baÄŸlı olan bazı teÅŸkilatları koalisyon ortaklarımıza verebiliriz oturup görüşebiliriz. Hiçbir ön ÅŸartımız yok. Ama her türlü siyasi hesabın dışında, parti çıkarının dışında özelleÅŸtirmeye paralel atılması gereken bir adım var. Bu da devletin yapısının küçülmesi ve yerelleÅŸmesidir" dedi.KABÄ°NENÄ°N KÜÇÜLTÃœLMESÄ°"Kabinenin küçültülmesinin de gündeme gelip gelmeyeceÄŸi" yönündeki bir soru üzerine Yılmaz, Åžubat 2001`deki krizden sonra partiteÅŸkilatları ve milletvekilleriyle çalışmalar yaptıklarını ve görüşlerini kamuoyuyla paylaÅŸtıklarını ifade etti. Yılmaz, şöyle devam etti: "Önümüzdeki hafta bunları daha detaylı olarak hükümet ortaklarımıza götüreceÄŸiz. Çünkü bekledik ki acil bütçe tedbirleri var, onları sonuçlandıralım ondan sonra. Aslında Sayın Bahçeli`nin eleÅŸtirdiÄŸi, biz bunları zaten liderler zirvesinde konuÅŸmuÅŸtuk dediÄŸimiz ÅŸeyler sadece acil tedbirlere iliÅŸkindi. Köy Hizmetlerinin illere bırakılması gibi, devletin istihdam politikasında deÄŸiÅŸikliklergibi. Bunları konuÅŸtuk. Bunları Sayın DerviÅŸ getirdi. Bütçe tedbiri olarak getirdi ve orada da hiçbir koalisyon ortağı buna tepki göstermedi. Benim söylediÄŸim hadise oydu. Ama sonra zannediyorum tabandan gelen siyasi baskılarla böyle durumlar ortaya çıktı. Bunları aÅŸmak zorundayız. Türkiye`yi düzlüğe çıkarmak istiyorsak bu küçük hesapları aÅŸmak zorundayız.""Bu hesapların arkasında kimler var?`` sorusunu Yılmaz, ``Siyasi baskılar var. Bunlar çok doÄŸal, benim partimde de var baÅŸka partilerdede var`` yanıtını verdi. ``Kabine neden küçültülemiyor?`` sorusunu Yılmaz, şöyle yanıtladı:``Koalisyon hükümetlerinde bu tür adımları atmak çok zor. Evvela partilerin uzlaÅŸması gerekiyor. Partilerin uzlaÅŸması için de her birinin siyasi hesabının mutlaka tutması gerekiyor. Ama bugünkü kabinenin, yani baÅŸbakan ile 37 kiÅŸilik bir kabinenin çok geniÅŸ olduÄŸu, böyle bir kabinede karar almanın zorlukları, kabinede konuÅŸulanların gizliliÄŸinin saÄŸlanmasının güçlükleri herkes tarafındankabul ediliyor. Burada zannediyorum aÅŸamalı bir uygulamaya gidilmesi gerekir. Onun için biz dedik ki bu sene sonuna kadar, 2002 bütçesinin hedeflerine ulaşılması için bazı acil tedbirleri alalım, bunları kamuoyuna açıklayalım ama 2002 yılının başında da 2002 yılının sonuna kadar atacağımız adımları, devletin küçülmesi anlamında, yerel yönetimlere devredilecek yetkileri, yerel yönetimlere baÄŸlanacak kuruluÅŸları açıklayalım. Bu arada da hükümetin yapısında bazı deÄŸiÅŸiklikleri, hemen yürürlüğe girmesi ÅŸart deÄŸil, bu konudaki çalışmayı baÅŸlatalım, bunları sene sonuna kadar tamamlayalım.````Kabinenin ne kadar küçültülmesi gerektiÄŸi`` yönündeki soru üzerine Yılmaz, bazı icra bakanlıkların birleÅŸtirilmesi, devlet bakanlığı sayısının da ya yarıya indirilmesi ya da tamamen kaldırılması düşüncesinde olduklarını dile getirdi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:``Bütün bunlar üzerinde uzlaşılabilecek konular. Bu hükümet artık bu çalışmayı baÅŸlatmalı ve önümüzdeki yılın sonuna kadar da tamamlamalıdır. Önümüzdeki yılın sonu neden önemlidir? Çünkü 2002 yılısonunda mali milat uygulamasını gerçekleÅŸtireceÄŸiz, kayıtlı ekonomiye tümüyle geçeceÄŸiz. O zamana kadar ekonomide atmamız gereken adımlar var. Bize göre bu krizin getirdiÄŸi birtakım olumsuzlukları da ortadan kaldıracak bazı tedbirler almamız lazım. Kayıtlı ekonomiye geçilmesinde ÅŸu anda engel teÅŸkil eden bazı hususları bertaraf etmemizlazım. Türkiye`den kaçmış olan sermayeyi yeniden Türkiye`ye çekmek için de bunu yapmaya ihtiyacımız var. Bu arada bütçe uygulamasından hiç taviz vermememiz lazım. Yani 2002 bütçesinin bir ek bütçeye muhtaçolmadan mutlaka tam olarak uygulanması lazım. Bunu yapabilirsek, piyasalara yeniden güven gelir. Türkiye yeniden dengelerini yakalayıp 2003 yılından itibaren önemli bir büyümeyi gerçekleÅŸtirebilir.``YENÄ°DEN GÃœVEN SAÄžLANMALIYılmaz, ``Bakanlar Kurulu üyesi sayısının azaltılması``  konusundaki bir baÅŸka soru üzerine, ÅŸunları söyledi:``Bakanlar Kurulu`nun daralması, yetkilerin mahalli idarelere devredilmesi siyasetin bir bedel ödemesi deÄŸildir. Kamu yönetiminin çaÄŸdaÅŸ ihtiyaçlara göre yeniden yapılanmasıdır. Bütün bunları yapsanızdahi, yani bu tedbirleri alsanız, ekonomideki özelleÅŸtirmeyi tamamlasanız, ekonomiyi devletin tasarrufundan kurtarsanız, kamu yönetiminde tedbirleri alsanız dahi, bunların istenilen sonucu vermesiiçin siyaset kurumunun bugünkü konumundan kurtarılması lazım. Yani, güven unsurunun mutlaka saÄŸlanması lazım. Milletin siyasete olan güvensizliÄŸinin giderilmesi lazım. Türkiye`de bugün siyaset kurumuna güven duyulmamasının birçok sebepleri var: Bu sebeplerin bazıları siyasetçilere baÄŸlıdır, bazıları siyaset dışından kaynaklanan sebeplerdir. Mesela önemli bir faktör siyasetin aşırı parçalanmış olandurumudur. DiÄŸer bir tanesi siyaset dışı bazı kurumların siyaseti devamlı kötüleme yönündeki eÄŸilimleridir. DiÄŸer bir tanesi, siyasetin kendisini, bir özeleÅŸtiri olarak getiriyorum, sorun çözen yerine sorunyaratan, gündemdeki soruları çözüme kavuÅŸturmak yerine gündeme kendisiyle ilgili yeni sorunlar katan özelliÄŸidir. Bütün bunlar birleÅŸtiÄŸi zaman siyasetin kredibilitesi, güvenilirliÄŸi ortadan kalkıyor. Siyaset kurumunun güvenilirliÄŸi ortadan kalktığı zaman, bu aldığınız bütün tedbirlerin kamuoyu desteÄŸini arkasına alabilmesi ve istenildiÄŸi ÅŸekilde sonuç vermesi hedefine ulaÅŸması mümkün deÄŸil. Ä°ÅŸtebiz buradan hareketle, siyasetle ekonomi arasında, siyasetle yönetim arasındaki bu kaçınılmaz iliÅŸkiyi ön plana çıkarmak için siyaset kurumunu da yeniden düzenleyecek tedbirler önerdik``Bu önerilerinin iki yasanın deÄŸiÅŸikliÄŸini öngördüğünü kaydeden Yılmaz, bunlardan birinin Siyasi Partiler Yasası, diÄŸerinin Seçim Yasası olduÄŸunu söyledi.Siyasi Partiler Yasası`nda yapılacak deÄŸiÅŸikliÄŸin, siyasi katılımın daha güçlenmesini ve siyasi partilere yöneltilen eleÅŸtirileri ortadan kaldırmaya yönelik olduÄŸunu anlatan Yılmaz, sadece bu kanunları deÄŸiÅŸtirmenin yetersiz kalacağını belirtti. İçeriÄŸin tartışılması gerektiÄŸini belirten Yılmaz, ``Bize göre Siyasi Partiler Yasası`nda yapılacaknemli deÄŸiÅŸiklik, partilerin üye kayıt sistemlerinin, devletin denetiminde yeni bir esasa baÄŸlanmasıdır. Bu yapılmadığı takdirde siyasi partilerin çalışmasında bugün eleÅŸtirilen hususlar devam edecektir`` dedi.Delege sisteminin yol açtığı olumsuzlukları giderecek tedbirlerin de alınması gerektiÄŸini kaydeden Yılmaz, ``En önemli birim olan ilçe teÅŸkilatlarının oluÅŸumunu delege sistemiyle deÄŸil, bütün üyelerin katılımıyla yapmamız lazım. EÄŸer bir ilçedeki bütün parti üyeleri o partinin yönetimini ve il delegelerini seçerlerse o zaman delege hakimiyeti, delege oyunları gibi siyasetin iÅŸleyiÅŸine darbe vuran uygulamalar ortadan kalkar`` diye konuÅŸtu.SEÇİM BARAJIYılmaz, seçim barajı ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı:``Türkiye`deki barajın bütün demokratik ülkelerin üstünde olduÄŸu doÄŸrudur ama Türkiye`de diÄŸer bir gerçeÄŸi de dikkate almamız lazım, o da siyasetin ÅŸu andaki aşırı parçalanmış yapısıdır. Bu yapıda istikrarlı hükümetler çıkarmakta zorluÄŸumuz var. Türkiye iki ÅŸeyi birarada yapmak zorunda.````ANAP`ın HADEP ile seçim ittifakı yapacağı, bunun arayışları içinde olduÄŸu`` yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Yılmaz, ÅŸunları söyledi:``Böyle bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı, hiçbir zaman da olmayacak ama bugünkü seçim sisteminde seçim ittifakları geçmiÅŸte olduÄŸu gibi ancak hülle suretiyle yapılabilir. Hülleyi önlemek için seçim sonrası koalisyonları oluÅŸturacak partilerin bunu seçim öncesinde yapmalarını ve seçmenin önüne bu ÅŸekilde giderek destek istemelerini kolaylaÅŸtırmamız lazım. Bu konuda örnek almamız gereken ülke Fransa`dır.``Yılmaz, ``devletin küçültülmesi`` yönündeki bir sorunun tekrarlanması üzerine, ``Fonksiyonunu kaybetmiÅŸ kuruluÅŸları laÄŸvetmemiz lazım. Ä°stanbul ilinde 100 küsur il müdürlüğü var. Bunu masaya yatırmamızın zamanı gelmiÅŸtir. Bunu yapmadığımız takdirde Türkiye`nin kurtulması mümkün deÄŸildir. Bugün Türkiye`de maalesef krizi yaratan en önemli sebep devletin kendisidir`` diye konuÅŸtu. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!