Yılmaz: Anadilde yayın çözüme kavuÅŸacak

Almanya'nın Ruhr havzasında Girişim Grubu'nun davetlisi olarak Essen kentine gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, merkezi Essen'de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi'ni ziyaret etti.

AB'YE TAM ÃœYELÄ°K HEDEFÄ° 2007

Yılmaz, ziyaretten sonra düzenlediği basın toplantısında, AB konusunda Türkiye'nin hedefinin, bu yıl içinde kısa vadeli hedefleri gerçekleştirerek, önümüzdeki yıl tam üyelik müzakerelerini başlatmak olduğunu vurgulayarak, "Hedefimiz, 2007 yılında tam üye olarak AB'ye katılacak ülkeler arasında yer almaktır" dedi.

TBMM'nin en büyük kapsamlı anayasa değişikliğini gerçekleştirdiğini belirten Yılmaz, "Bunlar arasında bizim AB'ye sunduğumuz ulusal program çerçevesinde yapmayı taahhüt ettiğimiz kısa vadeli hedeflerle, iyileştirmekle ilgili. Biz hükümet olarak ulusal programdaki taahhütlerimizi içeren değişiklikleri çeşitli kanunlarla yapılacak düzenlemeler şeklinde bir uyum paketi haline dönüştürdük" dedi.

Gerek kamuoyunda, gerekse AB nezdinde yapılan bazı düzenlemelerin AB kriterlerine tam olarak uygun düşmediği konusunda eleştirilerin ortaya atıldığına dikkat çeken Yılmaz, hükümet olarak bu eleştirileri değerlendirdiklerini, Pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra koalisyon liderlerinin biraraya gelerek, bu eleştirilerin haklılığını tartışacaklarını söyledi.

Yılmaz, meclis genel kurulunda görüşülmesi sırasında bu konuda bazı değişikliklere gideceklerini de belirterek, "Bu düzenlemeleri yapmamızın asıl sebebi, AB'ye taahhüt ettiğimiz şekilde Kopenhag kriterlerini karşılamak ve mevzuatlarımızı buna uyarlamaktır" dedi.

Yılmaz, bir soru üzerine, kamuoyu araştırmalarına göre halkın büyük çoğunluğunun AB'nin genişlemesine karşı olduğunu ifade ederek, "Belki Türkiye için bu en yüksek orana varıyor. Ancak Alman halkının çoğu, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nin üyeliğine de karşı. Buna rağmen AB'ye aday ülkeler, halklarının bu eğilime karşıt olarak AB'nin genişlemesinin hem birlik, hem de ülkelerinin geleceği açısından yaratacağı olumlu sonuçları öne alarak genişleme politikasını izliyorlar. Şu anda genişleme durumu belirsiz, üyelik müzakerelerine başlamamış tek ülke Türkiye. Hedefimiz, 2007 yılında tam üye olarak AB'ye katılacak ülkeler arasında yer almak" diye konuştu.

EĞİTİM AYRI YAYIN AYRI

Yılmaz, anadilde eğitim konusundaki soruyu da şöyle yanıtladı:

"Türkiye'nin anadil eğitimi Türkçe olarak yapılmaktadır. Anayasamızın emredici hükmüdür. Bunun dışında bir eğitim mümkün değildir. Anayasa'nın bu açık hükmüne rağmen, Türkiye'de her vatandaşın dilekçe verme hakkı vardır. Ama bu hak, bir siyasi kampanyaya dönüştürülüp kullanılmamalıdır. Kötüye kullanıldığında, bu toplumda gerilim yaratır. Bu nedenle de gerekli tedbirler alınmalıdır.Türkiye'de herkesin toplumsal barışı sağlama zorunluluğu vardır. Bunu ihlal edenler, geçmişte olduğu gibi en büyük zararı görürler."

Anadilde yayın yapılabilmesinin, Kopenhag kriterleri çerçevesinde öngörülen bir husus olduğunu belirten Yılmaz, bu konunun yazılı basın değil de radyo ve televizyonculukla ilgili olduğunu söyledi.

Yılmaz, Türkiye'de yayın konusunda özel bir kanun olduğuna dikkati çekerek, bu konuda düzenlemeler yapılacağını belirtti ve "Bu kapsamlı olarak mecliste uzlaşmayla belirlenecektir. Anadilde eğitim ile yayını birbirinden ayırmak lazım. Yayın olması gerekir, ancak bunun nasıl olacağı henüz belirsizdir. Çözüme kavuşacaktır" dedi.

Mesut Yılmaz, Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin (TAM) Türk vatandaşlarıyla ilgili en güvenli bilgi kaynağı olduğunu belirterek, TAM'ın Türkiye ile Almanya arasında ilişkilerin gelişmesinde ve AB üyeliği konusunda büyük katkıları bulunduğunu söyledi.

Daha sonra Anavatan DerneÄŸi ve Avrupa Türk Gıda Ä°thalatçıları BirliÄŸi temsilcileriyle görüşen Yılmaz, yarın Düsseldorf'tan Ä°stanbul'a dönecek.Â