Yılmaz: 2003'te şaha kalkacağız

Güncelleme Tarihi:

Yılmaz: 2003te şaha kalkacağız
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 31, 2002 00:00

Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin ekonomik programının gereklerini idari reformlarla gerçekleÅŸtirmesi ve Ulusal Program'daki kısa vadeli taahhütlerini baÅŸarıyla yerine getirmesi halinde, 2003 yılında ÅŸaha kalkacağını söyledi. Yılmaz, ASO Meclis toplantısında yaptığı konuÅŸmada, Türkiye'nin geleceÄŸini daha ümitle bakma hakkına sahip olduÄŸumuzu vurguladı. YaÅŸanan sıkıntıların temelinde, finans sektörün saÄŸlıksız yapısından doÄŸan sorunların yattığını kaydeden Yılmaz, bugün finans sektörünün derlenip toparlandığını ve tüm ekonomi için sorun yaratan konumdan çıkmaya baÅŸladığını ifade etti. 1991'den itibaren risklere karşı savunmasız bırakılan bankaların, bugün reel sektörü destekler niteliÄŸe kavuÅŸmaya baÅŸladığını kaydeden Yılmaz, kamu bankalarının görev zararlarının ortadan kaldırılması ve zayıf özel bankaların Fon'a devri sırasında Hazine'yi büyük bir iç borç stokuyla da karşı karşıya bıraktığını iÅŸaret etti. Ancak, kötü kehanetlerin gerçekleÅŸmediÄŸini ve korkulanın olmadığını kaydeden Yılmaz, iç borçlar çevrildiÄŸi gibi, dış borçlarda da sorun yaÅŸanmadığını söyledi. Bu yıl da, borç servisinde bir sorun yaÅŸanmayacağını belirten BaÅŸbakan Yardımcısı Yılmaz, cari döviz açığının azalmasının, reel faizlerin düşmeye baÅŸlamasının ve kamu borçlanma gereÄŸindeki gerilemenin ekonomideki diÄŸer olumlu iÅŸaretler olduÄŸunu dile getirdi. Yılmaz, "Ekonomideki makro dengeler, çok sıkıntılı bir dönemden sonra bugün yerine oturmaya baÅŸlamıştır" dedi.ÇARPIK YAPI DEĞİŞTÄ°RÄ°LMELÄ°KonuÅŸmasında, idari yapının, hem kurum hem de personel açısından ÅŸiÅŸmanlamış ve hantallaÅŸmış bir görüntü arzettiÄŸini kaydeden Yılmaz, bunun sonucundan kamu hizmetlerinin pahalı üretilir hale geldiÄŸini vurguladı. Kamunun biriken tasarruf açığının da 1992-2000 döneminde, GSMH'nın yüzde 72'sine ulaÅŸtığını anlatan Yılmaz, toplam açığın parasal deÄŸerinin de 44 milyar doları bulduÄŸunu ifade etti. 1987-1999 arasında, Milli Gelir'in yüzde 100 artmasına karşılık, devlet harcamalarının yüzde 200 artış gösterdiÄŸini belirten Yılmaz, bu harcamalar içerisinde faiz, sübvansiyon ve yatırımın da bulunmadığını dikkat çekti. Bu harcamaların sadece cari gider ve ücretlerden oluÅŸtuÄŸunu belirten Yılmaz, böyle bir ekonominin uzun zaman ayakta kalmasının mümkün olmadığını ve bu çarpık yapının mutlaka deÄŸiÅŸtirilmesi gerektiÄŸini söyledi. Ä°DARÄ° YAPIDA DÃœZENLEMELERYılmaz, ekonomideki düzenlemenin kalıcı olmasının yapılacak düzenlemelerin, idari yapıdaki düzenlemelerle desteklenmesi halinde mümkün olabileceÄŸini de vurguladığı konuÅŸmasına, şöyle devam etti: "Gerek ekonomik programın, gerek AB'ye iliÅŸkin Ulusal Program'ın tamamlanması konusunda en büyük görev Hükümet ve Meclise düşmektedir. Meclis ve Hükümet samimi bir gayret içindedir. Özellikle ekonomide sivil toplum örgütlerine de önemli görevler düşüyor. Bu adımların sivil toplum örgütlerince de desteklenmesi gerekir. Türkiye, ekonomik programın gereklerini, idari reformlarla gerçekleÅŸtirebilir ve AB Ulusal Programı'nda yer alan kısa vadeli taahhütlerini baÅŸarıyla yerine getirebilirse, şüpheniz olmasın ki 2003 yılında ÅŸaha kalkacaktır. Bu benim görüşüm deÄŸildir. Size moral vermekiçin söylediÄŸim iyimser bir görüş deÄŸil, uluslararası finans kurumların aÅŸağı yukarı ortak görüşüdür."KRÄ°ZDE TEPKÄ°LER KESKÄ°NLEŞİRBaÅŸbakan Yardımcısı Yılmaz, bugün ekonomide yaÅŸanan geliÅŸmelerin, sorunların çözüldüğü anlamına gelmediÄŸini, sorunların çözüldüğü yolunda piyasalarda bir umudun ortaya çıktığını gösterdiÄŸini ifade etti. "Bu geliÅŸmeleri sorunları çözüldü ÅŸeklinde anlarsak büyük yanlış yaparız" diyen Yılmaz, ekonominin bütün aktörlerini ve kurumlarını yeniden aşırı duyarlı hale getirmekten kaçınmak zorunda olduÄŸumuzu söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle devam etti: "Büyük zorluklar, sosyal ve siyasi maliyetle oluÅŸturduÄŸumuz bugünkü güven ortamını ekonomik sorunlara kalıcı çözümler bulabilmek için kullanmak zorundayız Bugünkü ortamı baÅŸka hesaplarla kullanmak hepimizin felaketi olur. Çünkü ekonomi son derece hassas alandır. Negatif enerji saçan her türlü tutum, eylem ve söylem, ekonominin dengelerini bozma potansiyeline sahiptir. Hele kriz dönemlerinde ekonominin hassasiyeti daha da artar, beklentiler ve tepkiler daha keskinleÅŸir.""SORUNLARIN BÄ°R BÖLÃœMÃœ ORTADAN KALKTI"Yılmaz, Ankara Sanayi Odası (ASO) Meclis toplantısında yaptığı konuÅŸmada, bu tür toplantılarda her zaman aynı ÅŸeylerin cereyan ettiÄŸini, Meclis üyelerinin sıkıntılarını dile getirdiklerini ifade ederek, "sorunlarla ilgili yakınmalarını kürsüye taşırlar. Bunu son derece doÄŸal buluyorum çünkü biliyorum ki ateÅŸ düştüğü yeri yakar ve ateÅŸ söndürülmedikçe de yakmaya devam eder" diye konuÅŸtu. Toplantıda konuÅŸma fırsatı bulamayan diÄŸer üyelerin de konuÅŸa bilselerdi benzer acıklı hikayeleri dile getireceklerine emin olduÄŸunuda belirten Yılmaz, ÅŸunları kaydetti: "Ama burada bütün Oda mensubu arkadaÅŸlarımın ÅŸu gerçeÄŸi tespit etmesi lazım. Bu toplantıyı bundan 4 ay önce yapsaydık bu yakınmalar busorunlar çok daha yüksek sesle dile getirilirdi. Aradan geçen zaman zarfında sorunların bir bölümünün ortadan kalktığını bir bölümünün de çözüm yoluna girdiÄŸini kabul etmek durumundayız. Aslında burada dile getirilen bazı sorunlar konusunda ÅŸu anda ya çözüm aÅŸamasına gelmiÅŸ olan ya da çözülmüş olanlar söz konusudur. Mesela yatırım teÅŸvikleri ile sıkıntıyı dile getirdi Sayın ÇaÄŸlayan, o konuda bu sene bir gecikmemiz olduÄŸu doÄŸrudur ama bununla ilgili Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı imza aÅŸamasındadır, zannediyorum hafta sonuna kadar da tekemmül edecektir. Yine Maliye Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de yayınlanan düzenlemesi ile vergi borçlarından doÄŸan gecikme zammını aylık yüzde 10'den yüzde 7'ye indirmiÅŸtir. Yıllık yüzde 120'den yüzde 84'e çekmiÅŸtir yani vergi gecikme zamlarında yıllık yüzde 36 oranında bir indirim söz konusudur. Yine bildiÄŸiniz gibi dün BotaÅŸ sanayiye uygulanan doÄŸalgaz ücretlerinde ilave bir yüzde 10 indirime gitti. Bu yarından itibaren yürürlüğe girecektir."KUÅžBAKIÅžI BAKARSAKDevlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Yılmaz, bu tür sıkıntıları ve bunları çözümlemek için yürütülen gayretleri bir an için bir yana bırakıp, meseleye biraz daha kuÅŸbakışı bakılması durumunda, Türkiye'nin hem ekonomik, hem siyasi, hem sosyal bakımdan fevkalade sıkıntılı bir dönemden, aslında bir geçiÅŸ döneminden geçmekte olduÄŸununun hep birlikte tespit edileceÄŸini kaydetti. Aslında bu sıkıntıların geçtiÄŸimiz ilkbahar ve yaz aylarında zirveye ulaÅŸtığını ve sonbahardan bu yana geçen zamanda ise sorunların çözüm yoluna girdiÄŸi yönünde umut verici iÅŸaretler gözlenmeye baÅŸlandığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Daha bundan bir kaç ay öncesine kadar Türkiye dünya ekonomi çevrelerinde Arjantin ile aynı kategoride deÄŸerlendirilirken bugün birbiri ardına uluslararası reyting kuruluÅŸları Türkiye'yi geleceÄŸine güven duyulan ülke statüsünde ifade etmeye baÅŸlamışlardır." Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!