Yıldızların ardında 40 yıl

Güncelleme Tarihi:

Yıldızların ardında 40 yıl
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 1998 00:00

Haberin Devamı

Erler Film, Süper Kanal, URT (Ulusal İletişim Radyo Televizyon Yapım A.Ş.) ve TÜRVAK'ı ‘‘Türker İnanoğlu İş Merkezi’’ bünyesinde Kavacık'ta yapılan yeni binasında toplayan Türker İnanoğlu, filmciliğe başlamasının 40'ıncı yılını kutluyor.

Sinema, video ve televizyon dünyasında birçok ilke imza atan ve pekçok sanatçıya öncülük eden Türker İnanoğlu, zorlukları aşıp geldiği noktada yaşadıklarını sizler için aktardı.

Türk sinemasının sanayileşmesinde büyük payı olan yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu, sinema, televizyon, video çalışmalarıyla geçen 40 yılı geride bıraktı. Piyasa koşulları gereği ünlü yıldızlarla ticari amaçlı melodramlar, hafif güldürü ağırlıklı filmler çeken İnanoğlu, gişe rekorları kıran ‘‘Beyaz Ölüm’’ gibi tecimsel sinema ürünleriyle Halit Refiğ'in yönettiği ‘‘Karılar Koğuşu’’ gibi düzeyli filmlerin yapımcılığını üstlendi. İnanoğlu, sinemanın yanı sıra video ve televizyon çalışmalarıyla birçok yeniliğe öncülük etti. Teknik donanımlı büyük bir stüdyo haline getirdiği URT'de çeşitli TV kanallarına ‘‘Bir Başka Gece’’ gibi eğlence programları, ‘‘Zirvedekiler’’ gibi geniş bütçeli diziler yapan İnanoğlu, Erler Film'in kurulduğu 1958 yılından bu yana 208 filmi geride bırakırken, ‘‘Benim filmlerim ödül almadı, ama halkın beğenisini kazandı’’ diyor...

Türker İnanoğlu'nun filmcilik serüveni Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi'nde okurken, komşularının evini kiralayan filmcilere asistan olarak katılmasıyla başlamış. Kerime Nadir'in romanından ‘‘Sonbahar’’ adlı filmi çeken, asistanlığını yaptığı Nişan Hançer'in prodüktörle arasında problem çıkınca filmi İnanoğlu tamamlamış. ‘‘Sonbahar’’la asistanlıktan rejisörlüğe terfi eden İnanoğlu, yedi ay zarfında yaptığı sekiz film, ticari başarı gösterince Erler Film'i kurarak yapımcı-yönetmen olarak film çalışmalarını sürdürdü. İlk dönem filmlerinden ‘‘Hancı’’yla elde ettiği gişe başarısının ardından sayılı yönetmenler arasına girince, devrin starları Ayhan Işık, Göksel Arsoy, Orhan Günşıray, Eşref Kolçak, Belgin Doruk ile anlaşma yaptı ve birbirinin izlenme rekorunu kıran filmler çekti. Gittiği ABD'de başarılı olamayarak Türkiye'ye dönen Ayhan Işık'ı yeniden sinemaya kazandırdı.

Türker İnanoğlu, 1959'da ‘‘Köyde Bir Kız Sevdim’’ adlı filmi çektiği sırada bugün Panter Emel lakabıyla ünlenen Emel Yıldız başrol oyuncusudur. Ancak Türker İnanoğlu, bir tesadüf eseri Türkan Şoray'ı görünce Emel Yıldız'ın rolüne son verir: ‘‘Emel Yıldız, Türkan'ın komşusuydu. Başlayalı iki gün olmuştu. Türkan, o zaman 14 yaşında. Sete geldi. Bir gördüm, o rolün kişisiydi. Türkan'ı aldık Emel'in rolünü bitirdik. Yıllar sonra Türkan Şoray efsanesi çıktı. Geçen gün Türkan, bir gazeteciye ‘Türker İnanoğlu olmasa belki ben Fatih'te oturan bir ev hanımı olacaktım’ dedi. Bunu duymak çok güzel. Filiz Akın'da da hakkım vardır. Hakkım demeyeyim de gayretim vardır. Hülya Koçyiğit çok gençti. Ticari şansının etrafa yayılmasında benim filmlerimin etkisi oldu’’.

Yeni kuşakta ise Yasemin Yalçın, Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan, Volkan Severcan, Peker Açıkalın ilk televizyon deneyimlerini Türker İnanoğlu yapımlarında kazandılar. İnanoğlu oyuncu seçiminde halkın beğeneceği tipler olmasına özen göstermeye dikkat ediyor.

YURTDIŞINA AÇILDI

Ticari yapımların yanı sıra yabancı sinemacılarla işbirliği yapan İnanoğlu'nun çalışmaları Türkiye'yle sınırlı kalmadı. Her sene Amerika ve Fransa'ya giderek seyrettiği filmlerden beğendiklerini yurda getirdi. Filmin sinema salonunda izlendiği bir dönemde video filmciliğini başlattı. 1978 yılında Ulusal Video'yu kurarak Türkiye'de videoculuk furyasını başlatan İnanoğlu, ‘‘Video olayını daha dünya bilmiyordu. Türkiye'de filmlerin video haklarını satın almaya başladım. Sonra Avrupa'da Almanya ve Londra'da sürdürdüm. Video olayı çığ gibi büyüdü. Türkiye genelinde 1800 kulübümüz vardı’’ diyor. İthalatın kısıtlandığı, teyp ve video kasetin ülkeye girişinin engellendiği dönemde Ertem Eğilmez, İrfan Ünal ve Egemen Bostancı'yla dört ortak olarak URT'yi kurdu.

TV DÖNEMİ

Tüm kanallara paket servisi yapan televizyon stüdyosuyla 1984 yılından bu yana televizyon kanallarına programlar hazırlıyor. 9 post prodüksiyon, 3 dublaj stüdyosu, 4 çekim stüdyosunun bulunduğu URT, yeni binasında son model cihazlarla donanımlı olarak hizmet veriyor. İnanoğlu, ‘‘O zaman televizyonlara prodüksiyon yapmayı gördüm. Stüdyolar hazırladım, alt yapı kurdum. Amerika, Japonya neyse bizde de öyle.. O zaman bir tek TRT vardı. TRT'ye ‘Bir Başka Gece’, ‘Hodri Meydan’, ‘Gecenin İçinden’ gibi programları yapmaya başladım. Bu programlar TRT'nin dışında özel sektör zihniyetiyle olduğu için çok büyük patlama yaptı. Herkesin beğenisini kazandı. Orada iyi bir başarı elde edince Türkiye'de özel televizyonlar kurulduğunda Ulusal, özel televizyonların gözdesi oldu. Show'un üç sene haber dışında her programını ben yaptım. Show'un bir tek fotoğraf makinesi bile yoktu. Ardından Ahmet Özal'ın televizyonu Kanal 6. Ve ATV ile işbirliğine girdik. Son olarak da kablolu yayında Süper Kanal'ı kurdum.’’

YASAKLARI DELDİ

Türker İnanoğlu’nun, denetime takılan sanatçıların ekrana çıkarılmasında da gayreti oldu. Denetim TRT usulüne uygun sanatçıların televizyona çıkmasına izin verirken şöhretlerin hiçbiri televizyona çıkamazdı. O sırada Turgut Özal'ın ‘‘İcraatın İçinden’’ programını hazırlayan Türker İnanoğlu, ‘‘Turgut Bey'e biraz yakınlığım vardı. Onun da desteğiyle ‘Bir Başka Gece’ye denetim dışı sanatçıları koyarak, televizyonda yayına soktuk. Turgut Özal, Kerim Aydın Erdem'e biraz daha halkın sevdiği sanatçıların çıkarılmasını söyledi. Her hafta denetim günü olan cuma, bir milletvekilinin peşine takılıyordum. O milletvekili benim işimi takip ediyor, baskı yapıyordu. İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Muazzez Ersoy ve Sibel Can'ı ilk defa televizyona ben çıkarttım. Müslüm Gürses'i dahi çıkarttım. Yasakları deldim.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!