Yılbaşı vukuatı

Güncelleme Tarihi:

Yılbaşı vukuatı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2002 00:00

OLAYIN başını kaçırmışım, dünkü ‘Liberation’da devamı getiren bir röportaj okuyunca henüz atmadığım perşembe günkü gazetede vukuatın ayrıntılarını buldum.Yılbaşı gecesi Doğu Fransa'nın Barr kasabasında iki patlama olmuş ve bir telefon kabiniyle, yerleşim birimine elektrik veren santral infilak etmiş.Eh, kutlama mum ışığında yapılamayacağından da spor salonundaki tombalalı, bandolu, danslı balo yarıda kalmış. Ve tabii, ahalinin bütün ağız tadı kaçmış.Sonra anında soruşturma, zaptiye sabaha kalmadan suçluları enselemiş.Failler, 13, 19, 21 ve 27 yaşlarında dört Türk genci...Yedikleri haltı, ziraat işlerinde kullanılan ve dinamite benzeyen patlayıcılarla gerçekleştirmişler. Keratalar şu an kodeste...Öküz altında buzağı arayıp, ‘İslami damarı’ (!) kabaran bizimkilerin ‘kafir yılbaşısı’na (!) karşı eyleme geçtiklerini düşünmenin alemi yok!Altı üstü haytalık... Zahir sıpalar 2002'de eşekliğe terfi etmeye karar verip, havai fişek yerine dinamit lokumu atmışlar. Hepsi bu!Ne diyelim, olur böyle vakalar, Fransız polisi yakalar... * * *DÜNKÜ ‘Liberation’ ise yüzde onunu Türklerin oluşturduğu yedi bin nüfuslu Alzas kasabasına gönderdiği polis muhabirinin kaleminden, uzun uzadıya, ‘gurbetçi’lerin olaydan büyük rahatsızlık duyduğunu ve suçluların kökeninden dolayı, kabağın kendi başlarında patlamasından çekindiklerini anlatıyordu.Ayrıyeten de, bugüne dek yerli ahaliyle iyi kötü uyum içinde yaşamış olan bizimkilerin vukuat sonrası ırkçı dışlamalarla karşılaşabileceğini yazıyordu. Bu konuları epey iyi bilirim, bari ben de bir iki şey yazayım...* * *SİZ isterseniz züğürt tesellisi deyin ama ben olumlu haneye kaydediyorum, yerli halkın ortalamasından epey yüksek olsa bile, Avrupa'da yaşayan Türklerin genel suç ortalaması diğer pek çok göçmen milliyetindekilerinden daha azdır.Örneğin, zahir cennetmekan atalarımız ‘mal bulmuş Mağribi gibi saldırmak’ lafını tecrübelere dayanarak söylemiş, Kabilisi ve Berberisiyle Kuzey Afrika kökenli Arabiler maazallah Yaşlı Kıta'nın dört bir tarafına kök söktürür.Bacak kadar veletler ellerinde bıçak, metro kalabalığından istifade çanta kapmaktan, sürücüyü trafik lambasında arabadan indirip ‘car jacking’ yapmaya; varoş parkında kız sıkıştırıp zavallıcığın ırzına geçmekten, ortaokul önünde küçümen çocukları esrara alıştırmaya, Ali kıran baş kesen, etrafı titretirler.Balkan ‘spesiyalite’si (!) ise daha çok ev soymak ve otomobil çalmaktır.Bir de yankesicilikte, Peruluların şu anki en büyük rakibi Sırplardır. * * *BUNA karşılık, belki ‘pederşahi’ geleneğimizden, belki de entipüften şeylere tenezzül etmediğimizden, yukarıdaki ‘küçük’ suçlar ‘gurbetçilerde’ az sayılır.Bizim vatandaşlar daha ziyade miktarda ve değerde büyük esrar veya silah kaçakçılığı gibi katakullilerden dolayı kodesi boylarlar ki, eh bunlar her babayiğidin harcı değil, istatistik açıdan bizim oranı bayağı bayağı düşürür. Bir de, ‘kol kırılır yen içinde’, kendi hesabımızı kendimiz görürüz. Başka bir deyişle, Bonn'daki Ali, Köln'deki Veli'ye olan borcunu ödemiyor yahut Anvers'teki Ayşe kocası Hasan'ı Breda'daki Erol'la mı boynuzluyor, Alman ve Hollanda polisinin olayları duyması için Veli'nin Ali 'ye piştov sıkması ve Hasan'ın namusunu temizlemesi gerekir. Böyle işler ‘aile arasında’ halledilir. Fakat buna karşılık, bizlerden, Faslı piçe, Cezayirli hergeleye ya da Sırp pezevenge özenip, ekmeğini yediği toplumun insanlarını haraca kesen veya Barr nahiyesindeki gibi, onları taciz eden bitirimler ve haytalar pek çıkmaz. Eh ben buna da şükrediyorum ve dediğim gibi, bizim küçük haytaların Alzas yöresindeki yılbaşı vukuatını istisnai bir ‘ahval-i adiye’ addediyorum...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!