Yerküre için alarm

Güncelleme Tarihi:

Yerküre için alarm
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2005 01:52

BM'nin sponsorluğunda yapılan bir araştırma son 50 yıldır yaşanan hızlı nüfus artışı ve sanayileşmenin yerkürenin ekosistemine feci şekilde zarar verdiğini ortaya koydu.

MİLENYUM Ekosistem Değerlendirmesi adı altında yapılan ve 24 milyon dolara mal olan araştırmaya 95 ülkeden 1360 bilimadamı ve uzman katıldı. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) elde ettiği 16 bin uydu fotoğrafı, makale ve istatistiklerin değerlendirilmesi sonucu yerkürenin kronik hastalıklarla baş etmeye çalıştığı, gittikçe de gücünün azaldığı ortaya çıktı.

Ülke yönetimlerinin ekoloji dostu politikalar benimsememesi halinde, gelecek 50 yılda gıda, temiz su ve yakıta yönelik talep artışıyla ormanların ortadan kalkacağı, balık ve su rezervlerinin yok olacağı, insanoğlunun salgın hastalıklarla karşı karşıya kalacağı uyarısı yapıldı. Raporda, ‘İnsan aktivitesi dünyanın doğal fonksiyonlarına o kadar çok yük getiriyor ki, gezegenin ekosisteminin gelecek nesilleri destekleyeceğine kesin gözüyle bakılamaz’ dendi. Yerkürenin son sağlık raporu özetle şöyle:

İnsanoğlu yerkürenin çayır, orman, tarım arazisi, nehir ya da göllerinin yüzde 60’ını işgal ediyor ya da kullanıyor.

Mercan kayalıklarının beşte biri ve tropik mangrov ormanlarının üçte biri son 20-30 yılda yok oldu.

Hayvan ve bitki çeşitliliği ciddi bir şekilde azaldı, tüm canlı varlıkların üçte biri yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya. Salgın hastalık, sel ve yangınlar giderek arttı. Son 40 yıldır atmosferde sera etkisine yol açan karbondioksit oranı arttı.

Kaynakların kötü kullanımı ekonomilere zarar verebilir. 1990’lı yıllarda doğu Kanada’da morina balıklarının aşırı tüketilmesi yüzünden stokları ciddi bir şekilde azalttı, binlerce kişi işsiz kaldı.

Afrika’daki Sahra altı ülkeler dünyanın en yoksul bölgelerden biri. Çölleşme arttıkça, daha çok insan su ve gıda bulamayacak. Bu da 2000 yılında BM Milenyum Zirvesi’nde kabul edilen hedeflerden birinin gerçekleştirilmesini engelleyebilir. 2015 itibariyle temiz su ve temel sağlık hizmetlerinden yararlanamayanların oranının yarı yarıya azaltılması hedefleniyordu.

BİR MİLYAR SUSUZ

Dünya genelinde 1.1 milyar insan temiz içecek suyu bulamıyor. Her yıl 3 ile 4 milyon kişi pis suların yol açtığı hastalıklardan ölüyor.

Ormanların yok olması nedeniyle sıtma ve kolera gibi hastalık riskleri artabilir ve yeni, şimdiye kadar bilinmeyen hastalıklara yol açabilir.

Nehirlerin debisi ciddi bir şekilde düştü. Yılın bazı dönemlerinde Çin’in Sarı Nehri, Afrika’nın Nil’i, Kuzey Amerika’nın Colorado’su okyanusa ulaşamadan kuruyor.

Okyanusların ton, kılıçbalığı ve köpekbalığı gibi büyük balıklarının yüzde 90’ı son yıllarda yok oldu. Başka bölgelerden gelen yabancı türler, yerli türleri tehdit ediyor.

Amerika’dan gelen bir tür denizanası cinsi Karadeniz’deki ticari öneme sahip 26 çeşit balığın yok olmasına neden oldu.

Yapay gübrede kullanılan azotun denizlere sürüklenmesi balıkları yok eden yosunların tehlikeli bir şekilde gelişmesine ve denizlerde oksijensiz ‘ölü bölgeler’ oluşmasına yol açabilir.

Dünya nüfusunun % 82’si sel tehlikesiyle karşı karşıya

YERKÜREDE şehirleşme her geçen gün artarken, nüfusun, deprem, tsunami, kasırga gibi doğal felaketlere daha fazla maruz kalan kıyı bölgelerde yoğunlaştığı belirtildi. Dünya Bankası ile Columbia Üniversitesi’ne bağlı Dünya Enstitüsü tarafından hazırlanan rapora göre, dünya nüfusunun yüzde 70’i kuraklık, yüzde 82’si ise sel tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!