Yerimiz daimi olsun

Güncelleme Tarihi:

Yerimiz daimi olsun
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2005 01:45

Haberin Devamı

Bugün 3 Ekim. Türkiye için, AB ile ortak bir geleceğe doğru yeni bir adım atacağı milat günü. Türkiye’nin 40 yıllık hedefine ulaşmak üzere bugün AB ile başlayacağı müzakereler öncesindeki son pürüzler dün gece Lüksemburg’da AB dışişleri bakanları arasında hararetli tartışmalara yol açtı. Şimdi bugün Lüksemburg’da yeni bir gün, yeni bir milat başlıyor.

AVRUPA Birliği ile Türkiye arasındaki 40 yıllık maceranın en önemli kavşağında, Lüksemburg’da toplanan AB dışişleri bakanları arasında pazarlıklarla dolu uzun bir gece yaşandı. AB içindeki bazı ülkelerin ‘son dakika’ dayatmaları nedeniyle 43 yıl önce başlayan macerada ‘müzakerelere başlama’ kararında büyük sancılar yaşandı. Türkiye ve AB için ‘Milat Günü’ olarak görülebilecek bu gecenin sonunda Türkiye, ya AB ile ilişkilerine, 40 yıllık hedefine ve amaçlarına ulaşmış olarak devam edecek, ya da istikrarını koruyarak, kendi bölgesel gücü ve stratejik ağırlığının bilinciyle yolunu sürdürecek.

Türkiye konusunun hep ‘sancılı’ toplantılarla ele alındığını belirten bir AB diplomatı, dünkü toplantıyı da ‘En Uzun Gece’ olarak adlandırdı. Türkiye konusunun AB içinde hep ‘en sıcak konu’ olduğunu, bir kaç günden beri Avrupa medyasındaki yazıların bunun en büyük ispatı olduğunu söyledi.

VİYANA’YA İTİRAZ

Dün gece sadece Türkiye konusunun konuşulduğu dışişleri bakanlarının ‘olağanüstü’ toplantısında hem Avusturya’nın hem de Kıbrıs Rum Kesimi’nin bazı dayatmaları devam etti. Müzakere belgesi ve özellikle AB’nin Kıbrıs deklarasyonunda birçok beklentilerinin karşılığını alan Kıbrıs Rum Kesimi, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bugün Lüksemburg’daki törende yapması beklenen konuşmanın metnini istedi. Konuşmada ‘Türkiye’nin Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanımadığına’ dair bir ifade olması halinde, bunun müzakerelerin hukuki yapısının sorgulanması anlamına geleceğini belirten Rumlar, İngiltere’nin metni elde etmesini istedi. İngiltere ise talebi reddetti.

Avusturya ise ‘Müzakerelerin ortak hedefi tam üyeliktir’ ifadesinin ‘sulandırılmasını’ ve ‘alternatif’ seçeneklerin sıralanmasını istedi. Türkiye’nin üyeliğinin birliğe büyük mali sonuçlar doğurabileceğine ilişkin 11. paragrafta da değişiklik yapılmasını isteyen Avusturya ‘Türkiye’nin birliğe katılımının doğuracağı mali sonuçlara ilişkin herhangi bir anlaşma tüm üyeler arasında yükün eşit paylaşılmasını öngörecek’ ifadesine yer verilmesini istedi.

Diğer ülkeler, ‘Tam üyelik hedefinden’ hiç bir taviz verilemeyeceğini belirterek, bunun hiç bir AB adayı ülke için yapılmadığını ve müzakere ruhuna tamamen aykırı olduğunu söylediler. Özellikle İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, ‘17 Aralık kararlarını sulandıracak hiç bir ifadeye yer vermemeliyiz’ dedi.

Straw’un, bugün yapacağı konuşmaya da çeşitli düzenlemeler yapılması için girişimlerde bulunuldu. Bu konuşmanın AB adına yapılacak olması nedeniyle 25 ülkenin mutabık kaldığı bir metnin AB Dönem Başkanı tarafından okunması gerekiyor. Konuşma metninde AB’nin yayınladığı ‘Kıbrıs karşı deklarasyona’ atıfta bulunulması benimsendi. Ayrıca liman ve havaalanlarının Rumlara açılmasını öngören taleplere de vurgu yapılması ve bu vurgunun ‘Ek protokolün uygulanmasına verilen önemle’ ifade edilmesi kabul edildi.

Milada ilk adım

Türkiye ile üyelik müzakerelerine 3 Ekim’de başlama kararı, 17 Aralık 2004’deki Brüksel Zirvesi’nden çıktı. Başbakan Erdoğan’ın da yer aldığı aile fotoğrafı zirveden sonra çekildi. Erdoğan bu fotoğrafta, üye adayı Türkiye’nin Başbakanı sıfatıyla bulunuyordu. Bugünkü milat sayesinde Türkiye’nin gelecekteki liderlerini bu toplulukta eşit üye olarak yer alacak.

Türkiye üzerinden politika oy getirmedi

Avusturya’nın güneyindeki Steiermark eyaletinde dün yapılan seçimlerde oy için Türkiye karşıtlığı yapan Başbakan Wolfgang Schüssel hüsrana uğradı. Bir önceki seçimlerde yüzde 47.3 olan Hristiyan demokrat eğilimli Halk Partisi’nin (ÖVP) oyu yüzde 38.4’e inince eyaletteki 60 yıllık iktidarı da sona erdi. Kesin olmayan sonuçlara göre, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) oyların yüzde 41.7’sini aldı. Steiermark seçimleri öncesi ‘Türkiye tam üyelik perspektifi verilmemeli’ politikası güden ve Türkiye karşılarının oylarını isteyen Schüssel, 3 Ekim öncesi bu eyaletteki seçimleri düşünerek Türkiye’ye en çok karşı çıkan başbakan olmuştu. Schüssel böylece 9 Ekim’de Burgenland ve 23 Ekim’de de Viyana Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi ilk büyük şokunu yaşadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!