Yenilikçi'den '8 yıllık eğitim' sorusu

Güncelleme Tarihi:

Yenilikçiden 8 yıllık eğitim sorusu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2001 01:27

Tayyip Erdoğan'ın 'Yenilikçi' hareketine katılan Karaman Milletvekili Zeki Ünal, soru önergesi vererek 8 yıllık eğitimin, okullarda "tecavüz ve taciz" olaylarını artırdığını öne sürdü.

Fazilet Partisi'nin kapatılmasının ardından Tayyip Erdoğan'la birlikte ‘‘yeni oluşum’’da yer alan Karaman Milletvekili Zeki Ünal, kesintisiz 8 yıllık eğitime karşı muhalefetini ‘‘çirkin’’ bir üslupla sürdürdü. FP'den seçildikten sonra Meclis'e türbanla geldiği ve ABD vatandaşı olduğu için milletvekilliği düşürülen Merve Kavakçı'nın da dayısı olan Ünal, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na, 8 yıllık kesintisiz eğitimin, okullarda ‘‘tecavüz ve taciz olayları ile hamile kalan örenci sayısını’’ artırdığını öne süren sorular yöneltti. Ünal, yazılı soru önergesinde, okullardaki tecavüz ve taciz iddialarına, 8 yıllık kesintisiz eğitimi gerekçe gösterdi. Ünal, ‘‘8 yıllık kesintisiz temel eğitimle birlikte sıkça basına yansıyan ve bazen şifahi olarak tarafımıza intikal eden, sizlerin de bilgilendirildiğinizi düşündüğüm, okullarda ki tecavüz ve taciz olayları ile birlikte, hamile kalan öğrencilerin acıklı ve iç sızlatıcı durumlarını, Bakanlığınız nasıl değerlendirmektedir’’ dedi. Ünal, düşüncesini bir aşama daha ileri götürerek, ‘‘Kesintisiz olarak öğrencilerin uzun bir süre aynı okulu paylaşmalarının bunda bir payı var mıdır? Var ise yönlendirmeli sisteme geçmeyi düşünüyor musunuz’’ diye sordu.

ÜSTÜ KAPATILIYORMUŞ

Ünal, Hürriyet'e yaptığı açıklamada da bu iddiasının nedenini, ‘‘Büluğ çağına girmiş çocuklarla henüz girmemiş çocukların aynı çatı altında eğitim görmesine’’ dayandırdı. 15-16 yaşındaki erkek ve kız öğrencilerin taşımalı sistemde aynı araçlarda okula gidip geldiğine dikkat çeken Ünal, ‘‘Sıcak bölgelerdeki kız çocukları daha erken büluğa giriyor, soğuk bölgelerdeki kız çocukları ise daha geç’’ dedi. ‘‘8 yıllık kesintisiz eğitime geçildikten sonra okullardaki bu tür olayların daha fazlalaştığını gördük. Bu benim tespitimdir’’ diyen Ünal, şöyle konuştu: ‘‘Aslında, basına yansıdığından çok daha fazla bu tür olay olmuştur. Ancak, duyulmasın diye çoğu kapatılmıştır. Üstü kapatılmıştır. Özellikle kırsal kesimde insanlar bu tür olaylar duyulmasın, duyulup kız çocuğuna bir zarar gelmesin derler, bunun için de bu tür olaylar olduğu yerde kalır, üstü kapatılır.’’ Ünal, ‘‘Bir milletvekili olarak her yerde dolaşıyorum, vatandaşlarla görüşüyorum. Bu yaygın bir kanaattir. Bunun tespiti de çok kolay. Bir araştırma yapılır, ortaya çıkarılır’’ dedi ve şöyle devam etti: ‘‘Biz bu ülkedeki bütün cinayet ve hırsızlık olayları ile trafik kazalarını duyabiliyor muyuz?’’

BAKANLIK ANKET YAPSIN

Ünal, ‘‘Mutlak doğrunun ortaya çıkarılıp, okullardaki durumun tespit edilmesi için araştırılması, mesela anket yaptırmak lazım. Bakanlığa düşen görev ‘hayır, öyle değil' demek değil. İlmi açıdan dolayı araştırmaktır. ‘Evet, öyle bir iddia gelmiştir, biz bunu araştırıyoruz' demektir’’ diye konuştu. Ünal, 8 yıllık kesintisiz eğitime eleştirilerini de sürdürerek, ‘‘Bu kanun çıkarılırken de karşı çıkmış, bu tehlikelere de dikkat çekmiştik’’ dedi.

Dayısı oluyor

61 yaşındaki Zeki Ünal, Meclis'e türbanıyla yemin etmeye gelerek son yılların en büyük skandallarından birinin kahramanı olan Merve Kavakçı'nın dayısı. Kavakçı, Ankara'da bulunduğu süre içinde Ünal'ın Milletvekili Lojmanları'ndaki konutunda kalmıştı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Makina Bölümü'nden mezun olan Ünal, ziraat alet ve makinaları üzerine master yaptı. Tarım Bakanlığı'nda Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü görevinde de bulunan Ünal, DPT'de de Daire Başkanlığı yaptı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda da uzman olarak da çalışan Ünal, son üç dönemdir de Karaman Milletvekili olarak Meclis'te bulunuyor.

Türban Meclis'e farz, demişti

Zeki Ünal, geçen yasama döneminde kaleme aldığı ‘‘Başörtüsü yasağını Meclis'e taşıyorlar’’ adlı kitapçıkta, türbanın Allah'ın emri olduğunu, bu nedenle Meclis'te de takılmasının farz olduğunu savunmuştu. Ünal'ın, yeğeni Merve Kavakçı ile ilgili gelişmelerin hemen ardından kaleme aldığı ve DGM soruşturmasına da konu olan kitapçığındaki görüşleri şöyleydi: ‘‘Allah'ın bir emridir. Zaman ve mekan ölçülerine göre değişmez, devlet dairelerinde, üniversitelerde, dershanelerde farz olduğu gibi TBMM çatısı altında da farzdır. İşte bu farz, kendilerini firavun gibi despotik bir ruh hali içinde görenler tarafından çıkarılan yönetmeliklerle veya keyfi emirlerle yasaklanmaktadır. Sizlerin reyleriyle milletvekili olan Merve Kavakçı'ya sizin Meclisinizde nezaketsizliğini gösteren bu iktidarın başına hesap sormak boynunuzun borcu olmalıdır.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!