Yeni=Tayyip

Güncelleme Tarihi:

Yeni=Tayyip
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2002 01:46

Terör ve taassup. PKK'lı ve Refah'lı yılların ne kadar zaman kaybettirdiğini beş yıl sonra Urfa'ya yeniden gittiğimde apaçık görüyorum.

Şanlıurfa kabuk değiştiriyor. Yobazlığın yerini, Urfa'yı bir dünya kenti haline getirmek isteği alıyor yavaş yavaş. Yobazlık bitmiş mi? Yine var ama ağır basan, değişim iradesi ve isteği.

Serin bir bodrum dairesine yayılan yüksek tavanlı Serenad Cafe, gençlerin toplandığı mekánlardan biri. Burada Şanlıurfalı rock'çılar konserler de veriyor.

Kolsuz tişörtüyle Urfa'da bir ilk olduğunu söyleyen sağlık memuru genç, ‘‘Oyum AKP'ye’’ diyor. Arkadaşları da onaylıyor onu.

DELİKANLI İMAJI

Dini değerleri öne çıkarttiği için mi?

‘‘Hayır’’ yanıtını veriyor gençler. AKP'ye yakınlık duymalarının nedenleri başka. Tayyip Erdoğan'ın ‘‘delikanlı’’ imajı etkiliyor gençleri. Halk tipi genç lider. Onu kendilerine yakın hissediyorlar. Bir başka neden ise üzerindeki baskılar. ‘‘Eşkıyayı saklama duygusu gibi bir şey’’ diyor bir deneyimli politikacı yorum yaparken.

Ama en önemlisi gençlerin değişim isteği.

‘‘Artık sıkıldık. Bilgi çağındayız. Dünyayı izliyoruz. AKP olmasaydı Yeni Türkiye'ye oy verirdik ama o muhalefet yapmıyor. Taklit bir oluşum o’’ diyorlar.

‘‘AKP, yarın iktidara gelirse devletle çatışabilir, bu da sıkıntı yaratmaz mı?’’ diye soruyorum, yanıt hazır: ‘‘Olsun, çatışma olasılığı değişim ihtimalini de içinde taşır.’’

İLK OYLARIN PARTİSİ

Nasıl bir değişim? Anadilin önündeki engelleri kaldıracak, düşünce ve ifade özgürlüğünün önünü açacak ve işsizliğe çözüm bulacak bir değişim yanıtını alıyorum.

Bir genç, seçimlerle ilgili tahminini şöyle özetliyor, ‘‘AKP, ilk oyların partisi olacak’’.

AKP'yi düşünen gençler arasında HADEP çizgisine yakınlık duyanlar da var.

HADEP İl Başkanı Celalettin Erkmen, AKP rekabetini ciddi görmüyor. ‘‘Evet, birinci meselemiz Kürt meselesinin çözümü ama işsizliğin çözümü de bizim birinci meselemiz. Biz Türkiye partisiyiz’’ diyor.

‘KALE’DE ÇATLAK

Şanlıurfa'nın varoşlarından Eyübiye, sadece Eyüp Peygamber'in ‘‘makamı’’ olmakla değil, aynı zamanda Saadet'in kalesi namıyla da ünlü. Termometrenin 45'e vurduğu bir öğle üzeri gölgeye sığınmış esnafla söyleşiyoruz. Sohbet yaşlılara Arapça tercüme ediliyor, onlar da yorum yapıyorlar. ‘‘Bıkmışız artık partilerden. Yeni bir şey deneyeceğiz’’ diyorlar.

Aynı yanıtı Urfa çarşısından da alıyorum.

‘Yeni’nin adı AKP.

Urfa Belediye Başkanı Ahmet Bahçıvan, Saadet Partili. Onun AKP konusundaki yorumları ise farklı:

‘‘AKP'nin yıldızı parlak görünüyor ama Cem Boyner hareketine benziyor. Tayyip Erdoğan seçime giremezse, bugün destek vereceğim diyenlerin yüzde 50'si dağılır, listeler ortaya çıktıktan sonra da memnuniyetsizler ayrılır. Burada AKP alsa alsa oyların yüzde 4.5'unu alır.’’

SÜRPRİZ CHP

AKP rüzgárları esse de, Şanlıurfa'da aşiret oyları önemli. Aşiret büyükleri, belediye başkanları ya da muhtarlar hangi partiyi gösterirse kırsal kesim oyları oraya gidecek. Harranlı kadınların dediği gibi, ‘‘Büyükler kime derse ona’’ verilecek oylar.

Bu kontenjandan en şanslı parti ise yörenin güçlü aileleri Bucaklar ve Cevheriler'e dayanan DYP.

Zaten Urfa'da bugün itibarıyla tahminler şöyle: AKP, DYP ve sürpriz olarak CHP.

CHP İl Başkanı Vedat Melik, ‘‘Türkiye'de CHP rüzgárı esiyor. Oyları bu seçimde yüzde 40-60 arasında artıracağız. İlçe yönetimlerine talepler son günlerde çok arttı’’ diyor.

ANAP'IN İŞİ ZOR

HADEP, barajı geçerse bir aday çıkartır. Bağımsız aday gösterirse bir milletvekilliği garanti.

ANAP'ın işi zor; bir yıl içinde Rahşan Hanım tarafından yedi yönetim değişikliği yapılan DSP ise umutsuz. MHP tam bir hayal kırıklığı yaratmış. Asfaltsız köy bırakmayan MHP Milletvekili Muzaffer Çakmak'a rağmen, ‘‘ekonomik ve demokratik bir çözüm getirmediği’’ için ülkücülerin bile desteğini kaybetmiş MHP.

Değişim istiyorlar

Burası Şanlıurfa'nın varoşu Eyübiye Mahallesi. SP'nin kalesi... SP'nin kalesi ama kalenin ihtiyarları dahil herkes ‘‘ille de değişim’’ diyor... Şanlıurfa sıcağının gölgesinde çaylar-mırralar içilirken, Ferai Tınç'ın sözleri Arapça'ya, yaşlılarınki de Türkçe'ye çevriliyor. Tercümeyi gençler yapıyor. Dili ayrı olsa da, gencinden yaşlısına esnafın şikayeti aynı; ‘‘Siftah bile yapamıyoruz...’’

Harran usulü

Harran'ı ev ev, sokak sokak dolaşırken Ferai Tınç'ı bir sürpriz bekliyordu; yerel Harran giysileri... Harranlı kadınlar bu renkli giysileri arkadaşımıza pek yakıştırıyor ama siyasi renklerini belli etmiyorlardı: ‘‘Büyüklerimiz kime derse biz ona oy veririz...’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!