‘Yazınımızın Görünmez Devi’ Tahsin Yücel

Güncelleme Tarihi:

‘Yazınımızın Görünmez Devi’ Tahsin Yücel
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2003 00:00

TAHSİN YÜCEL, bu yılki TÜYAP Kitap Fuarı'nın Onur Yazarı seçildi.Alpay Kabacalı'nın hazırladığı, Tahsin Yücel hakkındaki yazılardan, eserlerinden seçmelerin bulunduğu kitap ‘‘Yazınımızın Görünmez Devi-Tahsin Yücel’’ başlığını taşıyor.Onunla hem kişisel hem edebi dostluğum, uzun bir zaman dilimini kapsar.Adını gördüğüm her çevirisi, her deneme kitabı, her romanı, her öykü kitabı, bir ön yargıyı hak etmiştir, bu mutlaka iyi bir edebiyat eseridir. Çünkü Tahsin Yücel adı yıllar içinde, okurun güvenini kazanmış, gerçek beğeni onun adıyla özdeşleşmiştir.İyi bir edebiyat ürünü okumak tutkusu içime düştüğünde; mutlaka belleğimden geçen listede, onun kitaplarından birinin adı bulunur.Yalan'ı okurken, bir romana bilginin nasıl yedirileceğinin örneğini gördüm.Bilim adamı Tahsin Yücel, romancı Tahsin Yücel'le öyle bir edebi ortaklık kurmuştu ki, bu duyarlı dege'yi, altın ölçüyü ancak o kurabilirdi.Kabacalı'nın hazırladığı kitaplardaki yazıları okuyunca; onun Türk edebiyatındaki önemini bir kez daha algılarsınız. Ödül nedeniyle yaptığı söyleşilerde, en belirgin tavrı, yazarlık ününü, gösterişçiliği ince bir ironiyle geriye çekmek için harcadığı çabadır. Ödül gecesi yaptığı konuşmada ‘‘Ya şımarırsam’’ dedi. Bu edebiyatçılar böyledir, yapamayacaklarından söz ederler, o gece ilk kez Tahsin Yücel'in Yalan'ını bu sözde yakaladım.Derleme onun hem bilim adamı hem de edebiyatçı yönünü, usta kalemlerden yansıtıyor.* * *ARI, yeni Türk dilini, Osmanlıca'dan arındırılmış dil anlayışını, onun kadar kuramdan yazıya geçiren başka bir romancı, denemeci anımsamıyorum. Cumhuriyet sonrası Türk dilinin yeni edebiyattaki olgunlaşma, yerleşme serüveninde Tahsin Yücel ödün vermezliğiyle öndedir.Bazı denemelerinde; Yücel'in cumhuriyet, uygarlık, Türk toplumu, Türk siyaseti üzerine söyledikleri, beni her zaman bu tür yazıların yüzeyselliğinden uzak içerikleriyle ilgilendirmiştir. Benzerlerinden çok farklıdır.‘‘Tarihin Sınırları’’ yazısından bir bölüm kanımı destekleyecek özellikler taşıyor:‘‘Bu durumda, çağdaş toplumlar, çağdaş sanatlar için geçmişten örnekler önermek, örneğin Türk toplumu için en uygun yönetim düzeninin Osmanlı'nın iki yüzyıl önceki yönetim düzeni ya da onun değişik bir biçimi olduğunu ileri sürmek, Türk insanının iki yüzyıldan beri her türlü evrimin dışında kaldığını varsaymak, dolayısıyla sürekli gelişimi yadsımaktır.’’Tahsin Yücel üzerine daha fazla bilgi edinmek isteyenlere, iki kitap salık vereceğim:Kaan Özkan'ın nehir söyleşisi Görünmez Adam'ı, diğeri de Feridun Andaç'ın hazırladığı Sözcüklerin Diliyle Konuşmak'ı.* * *TAHSİN YÜCEL'siz bir Türk edebiyatı, okuru, değerlendiriciyi birçok açıdan eksik bırakır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!