Yaşadığını ispat edemiyor

Güncelleme Tarihi:

Yaşadığını ispat edemiyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2009 15:14

MARDİN'de, yazar Aziz Nesin'in ‘Yaşar ne yaşar ne şayamaz’ romanı gerçek oldu. Mardinli 38 yaşındaki Şeyhmus Bağış, kendisine verilen 3 nüfus cüzdanına rağmen yaşadığını ispat edemiyor.

Yeni bir kimlik almak için nüfus müdürlüğüne giden Bağış, görevlinin ihbarı üzerine ölü birinin kimliğini kullandığı iddiasıyla gözaltına alındı.

Kuzey Irak'a yük taşıyan araçlarda şöförlük yapan Şeyhmus Bağış'ın hayatını karartan olay, 2002 yılında pasaportunun süresini uzatmak isterken kendisinden istenilen T.C. kimlik numarasını öğrenmek için gittiği nüfus dairesinde ortaya çıktı. T.C. kimlik numarasına göre, Şeyhmus Bağış'ın 1998 yılında hayatını kaybetmişti. Bunun üzarine nüfus memerunun ihbarı sonucu Bağış, ölen birinin kimliğini kullandığı iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltında polislere yaşadığına ikna eden Bağış'ın bu kez ehliyet ve pasaportuna el konuldu.

Şeyhmus Bağış, yaşadığını ispat etmek için mahkemeye başvurdu. Ancak, mahkemede de resmi kayıtlar üzerinde yaşadığını tespit edemeyince şimdiye kadar bir sonuç alamadı. Bağış, devam eden mahkeminin kendisine ‘yaşadığını ispat edemiyorsun, bundan dolayı yaşadığına dair bize başvuru talebini redediyoruz’ dediğini belirterek, “Bu kararla ben bir kaz daha öldüm. Mahkeme devam ettiği süreçte başvurduğum Nüfus İdaresi kendi hatasını anladığı için bana alel acele bir kimlik verdi. Bana verilen kimlikle sanki yeniden dünyaya gelmiştim” dedi.

Bağış, daha önce kendisinden alınan ehliyetini aldıktan sonra bir yol kontrolünde bu kez asker kaçağı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını ifade ederek, “Askerde çektiğim fotoğrafları ve askerlik terhis belgemi yetkililere göstermemle benim daha önce askerlik yaptığımı öğrendiler. Askerlik şubesi komutanı bana sonradan verilen kimliğe el koyarak yazdığı resmi yazı ile beni bir kez daha nüfus müdürlüğüne gönderdi. Meğer bana verdikleri kimlik benim değil de benimle aynı isimde ama 4 gün arayla doğan başka bir kardeşim varmış gibi onun adına düzenlenen kimliği bana vermişler” dedi.

‘ÖLÜ KİMLİĞİ İLE DEFALARCA YURTDIŞINA ÇIKMIŞ’

Bağış, Nüfus Müdürlüğü'nün 25 Mayıs 1998 tarihinden itibaren kendisini resmiyette öldürdüklerini ifade ederek, “Ama benim pasaportumdaki yurtdışı giriş ve çıkışları da gösteriyor ki yıllarca öldürdükleri bir insan nasıl yurtdışına çıkabiliyor? Nasıl ehliyet kullanabiliyor? Birileri kasti olarak benim adıma gidip düzmece bir ölüm raporu veriyor. Ama bu raporu kimin verdiği, niçin verildiği ve nasıl verdiğini bir türlü anlayabilmiş değilim. Bu konuda bana bilgi de vermiyorlar” diye konuştu. Nüfus müdürlüğüne gittiğinde kendisine üçüncü bir kimlik verildiğini anlatan Şeyhmus Bağış, daha sonradan bu kimliğinde kendisine ait olmadığını öğrendiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bana verilen kimliklerde T.C. kimlik numaraları ve doğum tarihleri birbirinden ayrı. Resmi anlamda hiçbir işlem yapamadığım için hayatım karardı.Yetkililerden bu sorunun çözülmesi için yardım bekliyorum. İçişleri Bakanı ve Başbakan’a seslenerek bürokratların başıma getirdikleri olumsuzlukların hesabını sormasını istiyorum. Pasaportuma ve ehliyetime el konulduğu için iş yapamaz hale geldim. Bendeki bir kimlikte ölü sayıldığım diğer kimliklerde ise, asker kaçağı olduğum için iş için başvurduğum her yerden olumsuz cevap aldım. Çocuklarıma bir şeyler yedirmek için Sosyal Yardımlaşma vakfına tam 14 tane dilekçe verdim ama ölü veya asker kaçağı olduğum için bana hiçbir yardımda bulunmadılar.
Hasta olan eşimi hastaneye götürmek için yeşil karta başvurdum ondan da ret cevabı aldım. Başıma gelenlerin hesabını kim verecek. Çocuklarıma kimlik çıkartamadığım için okula gönderemedim. Şimdi hepsinin elinde kalem defter olması gerekirken şimdi tarlada kazma kürekle çalışıyorlar. Ben devlet büyüklerine sesleniyorum. Ben Şeyhmus Bağış ölmedim buradayım lütfen asıl kimliğimi verin ve beni kurtarın bu zulümden bu işkenceden” diyerek tepkisini dile getirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!