Yargıtay-MİT polemiğinde sis perdesi kalkıyor

Güncelleme Tarihi:

Yargıtay-MİT polemiğinde sis perdesi kalkıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2004 00:00

ALAATTİN Çakıcı’nın yurtdışına kaçışıyla bağlantılı olarak Yargıtay ile MİT’in zirvesindeki isimler arasındaki polemiğin yarattığı belirsizlik, Türk kamuoyunu günlerdir meşgul ediyordu. Son olarak ortaya çıkan telefon kayıtlarıyla birlikte, bu belirsizlik ve zihin karışıklığının büyük ölçüde netleşmiş olması gerekir. Durumu önce MİT açısından irdeleyelim. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, müteahhit Hakkı Süha Şen’in kendisine MİT yetkilisi Kaşif Kozinoğlu’nu getirdiğini, Kozinoğlu’nun da Çakıcı’nın Yargıtay’daki dosyasının geciktirilip geciktirilemeyeceğini sorduğunu açıklamıştı.MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ise hafta sonu yaptığı açıklamalarda, Kozinoğlu’nun Özkaya’nın daveti üzerine Yargıtay’a gittiğini, kendisinin bu görüşmeye onay verdiğini bildirmiş, ancak görüşmede Çakıcı konusunun ele alınmadığını söylemişti.Buna karşılık, Milliyet’in dünkü sayısında yayınladığı dinleme kayıtları, MİT mensubu Kozinoğlu’nun Çakıcı’nın dosyası ile yakından ilgili olduğunu, hatta Şen’e bu konuda ‘Biz hallederiz, merak etmeyin. Biz söyleyince akan sular durur’ dediğini gösteriyor.MİT AÇISINDAN SIKINTILI DURUMSöz konusu telefon diyaloğu, Kozinoğlu’nun Çakıcı’nın dosyasının geciktirilmesi yönündeki uğraşın içine tam anlamıyla ‘batmış olduğuna’ işaret ediyor. Bu diyalog, aynı zamanda Kozinoğlu’nun geçen hafta bu olayların basına yansımasından sonra MİT Soruşturma Kurulu’na verdiği ifadede gerçeği söylemediğini de kanıtlıyor.Atasagun geçen hafta Özkaya’yı yalanlarken, temel dayanağını Kozinoğlu’nun MİT Soruşturma Kurulu’na verdiği ‘Beni Özkaya çağırdı, kendisiyle Çakıcı’nın durumunu görüşmedim’ şeklindeki ifadesine dayandırıyordu.Bu durumda Atasagun’un kendi mensubu tarafından yanıltılmış olduğuna hükmetmek gerekiyor.Kozinoğlu’nun Çakıcı için yürüttüğü anlaşılan bu faaliyetleri, MİT Müsteşarlığı’na geldikten sonra kamuoyuna teşkilatın yeraltı dünyası ile işbirliği yapma geleneğine mutlak bir şekilde son vereceği taahhüdünde bulunan Atasagun açısından sıkıntılı bir durum yaratacaktır.DÖNÜM NOKTASI MİLAS ZİRVESİSkandalın Yargıtay Başkanı açısından yarattığı sıkıntı daha az değildir. Şen, Özkaya’nın Bodrum’daki kooperatif evinin inşaatını tamamlayan müteahhittir ve bu şekilde kurduğu ilişkiyi Yargıtay’daki dosyasını Çakıcı’nın lehine sonuçlandırmak amacıyla kullanmaya kalkışmıştır.Özkaya’nın Milas’taki kooperatif evi mütevazı ölçülerde bir konuttur. Özkaya, ayrıca yaptığı açıklamada müteahhide ödemelerini yaptığını da dekontları ekleyerek kanıtlamış bulunuyor.Ödemelerin bir bölümü, Çakıcı’nın yurtdışına kaçışından sonra Şen’in bu olayla ilgili olarak gözaltına alınmasından sonra yapılmıştır. Şen, haziran ayının başında 24 saatliğine gözaltına alındıktan sonra aynı haftanın sonunda (muhtemelen 5 ya da 6 Haziran) Milas’ta Özkaya ile buluşmuştur.Bu görüşmede Şen’in gözaltında karşılaştığı sorulardan yola çıkarak, telefon görüşmelerinin dinlenmiş olduğu bilgisini Özkaya’ya iletmemiş olması düşünülemez. Özkaya’nın Çakıcı bağlantılı bir dinleme faaliyetine takıldığını bu tarihte Şen’den öğrenmiş olduğunu varsayabiliriz.Son iki taksit Milas zirvesinden sonra 10 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde yatırılmıştır. Yine de akçalı meseleler açısından Özkaya’ya atfedilebilecek bir kusur gözükmüyor. Muhtemelen hakkında yürütülmekte olan incelemenin tartışmalı gözüken boyutu, Özkaya’nın Çakıcı dosyası hakkında müteahhit Şen’i bilgilendirmiş olmasıdır. GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA MI?Bu bağlamda, Milliyet’te yayımlanan kayıtlarda, Özkaya’nın Şen’in ‘Başkanım karar nasıl?’ sorusuna ‘Çıkmış ama istediğiniz gibi değil’ yanıtını vermesi; ‘Ne aşamada?’ sorusu üzerine de ‘Postaya verilmiş veya verilmek üzeredir’ diye konuşması üzerinde durulabilir.Burada yanıtlanması gereken soru şudur:Yargıtay Başkanı’nın, ülkenin bir numaralı mafya liderinin dosyası hakkında evinin inşaatını yapan müteahhide bilgi vermesi doğru bir davranış mıdır?Çakıcı, yurtdışına 5 Mayıs tarihinde kaçmıştır. Hakkındaki kararın Yargıtay’dan postaya verildiği tarih ise 3 Mayıs’ı gösteriyor. Bu durum, Çakıcı’nın, dosyasının Yargıtay’ın koridorları ve postanesindeki seyri hakkında düzenli olarak bilgi alabildiğini gösteriyor.Ve Yargıtay Başkanı da, Çakıcı’nın haber toplama ağı içinde bilgi alınan isimlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.Bunun görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, herhalde Yargıtay Birinci Başkan Vekili Mater Kaban’ın incelemesindeki en önemli sorulardan birini oluşturacaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!