Yargılanacaklar

Susurluk kazasından sonra kayboldukları anlaşılan 20 Uzi, 10 Beretta tabanca ve 1 roketatarın İbrahim Şahin ve Korkut Eken'in üzerine zimmetli oldukları belirlendi. Danıştay bu nedenle Şahin ve Eken'in yargılanmalarını kararlaştırdı. Silahların, Aliyev'e darbe sırasında kullanılmasından şüpheleniliyor.

Susurluk skandalıyla kayboldukları ortaya çıkan 20 Uzi ve 10 Beretta tabanca ile bir roketatarın, Özel Harekat Dairesi eski Başkanı İbrahim Şahin ile danışman Korkut Eken'in üzerine zimmetli olduğu ortaya çıktı. Danıştay, Şahin ile Eken'in bu nedenle yargılanmasını kararlaştırdı, bu konudaki itirazı da reddetti. Bu arada Şahin ile Eken'in, Azerbaycan'da 15 Mart 1995 tarihinde darbe girişimine kalkışan OMON birliklerine eğitim verdiklerinin anlaşılması, bu silahların bir bölümünün söz konusu birliklerin eline geçmiş olabileceği yorumuna kaynaklık etti. Eken, kayıp silahlarla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı müfettişlerine verdiği ifadede, ‘‘Silah ve mühimmatı X ülkeye gönderdim. Silahların bir kısmını geri getirebilirim, ancak mühimmat harcandığı için onları geri getiremem’’ demişti. Eken, müfettişlerin ‘‘Silahları hangi ülkelere gönderdin?’’ sorusuna ise ‘‘Bunlar devlet sırrıdır, söyleyemem’’ karşılığını vermişti. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk Raporu'nda da geniş yer tutan kayıp silahlar konusu, Susurluk kazası sonrasında gündeme gelmişti. Kayıp silahların akıbetini araştıran İçişleri Bakanlığı'nın iki başmüfettişi, Ertaç Tinar'ın sahibi olduğu Hospro firmasının İsrail'den getirdiği silahların, 1993 ve 1994 yıllarında ayrı tarihlerde ve farklı gümrük kapılarından Türkiye'ye sokulduğunu belirlemişti.

EKEN VE ŞAHİN'E ZİMMETLİ

Emniyet Genel Müdürlüğü'nce gümrükten çekilen silahların çoğunun hiçbir kayda girmeden kaybolduğunun ortaya çıkması, zihinleri karıştırmıştı. Soruşturma, kayıtsız silahların yanısıra, bir de kayda alındıktan sonra kaybolan silahlar bulunduğunu, bunların Korkut Eken ve İbrahim Şahin'e zimmetli olduğunu gün ışığına çıkardı. Bu silahların dökümü şöyle: 10 Adet 9 mm. mini Uzi tam otomatik tabanca, 10 Adet 9 mm. mikro Uzi tam otomatik tabanca, 10 Adet 22 cal. Beretta tabanca, bir adet AL-50 tipi karadan havaya roketatar.

Danıştay, İsrail'den gelen silahların zimmete geçirilmeden kaybolmalarıyla ilgili olarak da, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal Bakım Daire Başkanı Necmettin Ercan, Emniyet Müdürleri Musa Teber, Tekin Hatipoğlu, Başkomiser Nazmi Kara ve polis memuru Ömer Aydoğan hakkında da ‘Lüzum’u muhakeme kararı' verdi. Bu kişiler de İsrail'den alınan 10 adet 22 cal. Beretta tabanca ile susturucularının kaybolması nedeniyle TCK'nın 230'uncu maddesindeki ‘Görevi ihmal’ suçundan yargılanacaklar. Bu dosyada Başkomiser Niyazi Pek hakkında ‘Meni muhakeme’ kararı verildi.

NASIL YARGILANACAKLAR?

Danıştay söz konusu dosyaları temyizen incelediği için, verilen kararlar kesin. Danıştay kararları ‘iddianame yerine geçecek’ ve sanıklar bu suçlamalar çerçevesinde Ankara Adliyesi'nde yargılanacak. Sanık polislerin yargılanacakları Türk Ceza Kanunu'nun 240'ıncı maddesi, bir yıldan üç yıla kadar hapis, memuriyetten süreli veya temelli men, TCK'nın 230'uncu maddesi ise üç aydan bir yıla kadar hapis, devlet zarara uğramışsa 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve bazı koşullarda memuriyetten süreli veya temelli men cezasını öngörüyor.

Aliyev çağırdı gittim

Azerbaycan'da Devlet Başkanı Haydar Aliyev'e karşı düzenlenen darbe girişimini yapan OMON birliklerinin eğitiminde görev aldığı iddiaları ortaya atılan dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Danışmanı Korkut Eken, şunları söyledi: ‘‘Ben Azerbaycan'a 3-4 günlük bir görevle gittim. Bir suikast yapılmıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın talebi üzerine teknik konularda yardımcı olmak için Türkiye'den bir heyet gitti. Ben heyetin başındaydım. Heyette Özel Harekât'tan kimse yoktu, teknik bir heyetti. 4 gün kaldık. 4 günde de eğitim verilmiş olamaz. Devletin resmi görevlisi olarak gittik, bu kayıtlardan tesbit edilebilir.’’