Yargıda siyasallaÅŸma için Yüce Mahkeme’yi seçtiler

Güncelleme Tarihi:

Yargıda siyasallaşma için Yüce Mahkeme’yi seçtiler
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 11, 2004 00:00

Din üzerinden siyaset yapılmaması gerektiÄŸini söyleyen Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Nuri Ok, Anayasa Mahkemesi’nin yargıda siyasallaÅŸma için pilot alan seçildiÄŸini söyledi. Ok, ‘BaÅŸarılı olunursa, bu giriÅŸimin nerelere yayılacağı, nerelerde son bulacağı kestirilemez’ dedi. YARGITAY Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Nuri Ok, Anayasa Mahkemesi’nin yapısında yapılması düşünülen deÄŸiÅŸiklikleri sert bir dille eleÅŸtirdi. Anayasa Mahkemesi’nin yargıda siyasallaÅŸma için pilot alan seçildiÄŸini belirten Ok, ‘Din üzerinden siyaset yapılmamalı, dinin siyaset yapmasına izin verilmemelidir’ dedi. BaÅŸsavcı, ‘Ceza Hukuku’ konulu panelde yaptığı konuÅŸmada, Anayasa Mahkemesi’nin yapısının deÄŸiÅŸtirilmesini öngören Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi önerisini eleÅŸtirerek ÅŸunları söyledi:YOL AÇILIYOR ‘Anlaşılıyor ki, yargıda siyasallaÅŸma için Anayasa Mahkemesi pilot alan seçilmiÅŸtir. BaÅŸarılı olunursa, bu giriÅŸimin nerelere yayılacağı, nerelerde son bulacağı kestirilemez. TBMM’nin 4, CumhurbaÅŸkanı’nın 2, toplam 6 üyenin siyasi güç tarafından seçilerek Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi, hem de üyelerini kendilerinin seçtiÄŸi 2 Sayıştay üyesinin TBMM tarafından hukuk eÄŸitimi alıp almadığı da aranmaksızın seçilmesi imkanının tanınması, adayların kendilerini tanıtmak için siyasetçilerle doÄŸrudan veya dolayısıyla kurdukları iliÅŸkinin görev sırasında devam ettirilmesinin kaçınılmazlığı siyasallaÅŸma tehlikesinin ciddiyetini göstermektedir. Anayasa Mahkemesi’nde açılmak istenen siyasal pencerenin, adli ve idari yargı için kapı oluÅŸturacağında kimsenin kuÅŸku duymaması gerekir.’ Demokrasinin kendine özgü ilke, kural ve deÄŸerler sistemi olduÄŸunu belirten Ok, ‘Demokratik toplumda siyasal iktidarın sayısal çoÄŸunluÄŸuna dayanarak bu ilke, kurul ve deÄŸerleri göz ardı ederek her ÅŸeye nüfuz ile kontrol etmesi mümkün deÄŸildir’ diye konuÅŸtu. Din ve din eÄŸitimi konusuna da deÄŸinen BaÅŸsavcı, ÅŸunları ekledi:‘Din, baÅŸlangıçtan beri istismar edilegelmiÅŸtir. Yakın gelecekte de istismarın son bulacağına dair güçlü iÅŸaretler görülmemektedir. Din eÄŸitimi, din hizmetlerinin düzenli ve yeterli olarak yürütülmesi gereksinimini karşılayacak kadroları yetiÅŸtirmekle sınırlı tutulmalıdır. Din eÄŸitiminin temelinde, dini toplum yaratma düşüncesi olmamalıdır. DÄ°N SÄ°YASETÄ° Hiç kimse, zümre ve küme Ä°slam’ı korumanın sadece kendilerine ait olduÄŸunu düşünmemeli, o konum ve pozisyonu almamalıdır. Ä°slam, 14 asırdan beri vardır, varolmaya da devam edecektir. Önemli olan, baÄŸnazlığın, yobazlığın, cehaletin ve istismarın devam etmemesidir. Bunu saÄŸlamak için, din üzerinden siyaset yapılmamalı, dinin siyaset yapmasına izin verilmemelidir. Öte yandan, taassubun esaretini, özgürlük olarak deÄŸerlendirme yanılgısından da kurtulmalıyız.’ BÖLÃœCÃœ-GERÄ°CÄ° TAVIR Devlet ve toplum yaÅŸamında varolan sorunlar yumağının çekirdeÄŸini, bölücü-yıkıcı-gerici radikal tavır ve faaliyetlerin oluÅŸturduÄŸunu kaydeden Ok, sözlerini şöyle tamamladı: ‘BirleÅŸtikleri ortak nokta, T.C. vatandaÅŸlığı kimliÄŸini ret, uygun gördükleri kimlikleri dayatmaktır. Bunlara eklenen her alanda israf ve yaÄŸma; siyaset, bürokrasi ve iÅŸ dünyası üçgeninde, çoÄŸu kez üçü birlikte, hem de organize yolsuzluklar, kamu yönetimi, insan ve toplumdaki çözülmeye, dolayısıyla umutsuzluÄŸa yol açmıştır. Süregelen gerilim ve iç çatışma ortamı, sosyal barışı bozmakta, insan deÄŸerlerini, demokratik toplum deÄŸerlerini, ülke kaynaklarını tahrip etmekte, huzur ve refah yolunda ilerlemeyi engellemektedir.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!