Yargı tarihinin yüz karası

Güncelleme Tarihi:

Yargı tarihinin yüz karası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2014 01:27

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İlhan Cihaner ile bazı CHP’li vekiller, Konya’da basın toplantısı düzenleyerek, 16 yaşındaki M.E.A.’nın tutuklanması kararını “Yargı tarihinin yüz karası” olarak nitelendirdiler.

Haberin Devamı

Tanrıkulu, şunları söyledi: “Dün bu haberi duyduğum andan itibaren bir hukukçu, bir insan, bir baba olarak kızgınım. Türkiye’de yargı bu noktaya gelmemeliydi. Zaten berbat bir durumda ama 16 yaşında bir çocuğu hapse atacak bir konuma gelmemeliydi. Karara baktım. Bu karar yargı tarihinin yüz karasıdır ve yüz karası olarak da anılacaktır. Yargıç kimse, ismi hiç önemli değil, onun siciline, manevi hayatına bir yüz karası olarak geçecektir. M.E.A. bizim onurumuzdur, vicdan sahibi bütün Türkiye’nin onurudur. M.E.A. hırsızlık yapmadı. Yolsuzluk yapmadı. Uyuşturucu satmadı. Kimseye dokunmadı. Bir elinde mikrofon, bir elinde bu açıklama. Elinde silah yok. Hiçbir şey yok. Mikrofon var sadece. Mikrofondan korkan, metinden, yazıdan korkan bir iktidarla, bir Erdoğan ile karşı karşıyayız. Ama korkunun ecele faydası yok. Çocuklardan korkanlar, çocukların sözünden korkanlar Türkiye’yi idare edemezler ve etmeyeceklerdir.”

HUKUK KILIĞINDA FAŞİZM

Haberin Devamı

Eski Başsavcı CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise tutuklamanın orantılı olması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Hukuk kılığında sunulmak istenen bu faşizmi hukuk içerisinde de teşhis etmek lazım. Bir kere tutuklamanın koşulları vardır. Orantılı olması gerekir. Delilleri karartma, kaçma şüphesi olması gerekir. Bunların hiçbiri bu olayda karşılanmıyor. Karartılacak delil yok. Hakaret suçu ani suçtur. Tüm deliller zaten dosyada vardır. 16 yaşında bir çocuğu eğitim gördüğü okuldan almak, yaratılabilecek en büyük travmadır. Bir tutuklamadan ziyade zorbaca bir özgürlüğün kısıtlanması söz konusu. Abdülhamit’in burun takıntısını basın tarihiyle ilgilenen herkes hatırlayacaktır. Aynısını şimdi Recep Tayyip Erdoğan, ‘Hırsız’ sözcüğü için hayata geçirmeye çalışıyor. Adeta sözlüklerden çıkarmak istiyor. Hukuk sistemimiz hak ve özgürlüklerin savunması konumundan çıkıp hak ve özgürlüklere tehdit haline dönmüşse, o ülkede herkes tehlikededir.”

BU ÜLKEDEN NE BEKLEYEBİLİR

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da Edirne’de yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu lise öğrencisinin tutuklanması, Türkiye’de muhalefet edenlere karşı korkunun artık hangi noktaya geldiğini göstermektedir. Lise öğrencisi 16 yaşında ve düşünün hayata yeni atılmakta, hayata bu anıyla atılacak. Artık sonra diyelim ki serbest bırakıldı, derse girdiğinde ‘Her an polis gelebilir ve ben bir şey söylersem tutuklanabilirim’ duygusu o delikanlıya yerleşecek. 16 yaşındaki genç şimdi bu ülkeden ne bekleyebilir? Şu anda bu hükümet, o gence cop ve kelepçe vaat ediyor. Bu da gerçekten bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür.”

Haberin Devamı

Çalınan faiziyle geri veriliyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, lise öğrencisi M.E.A.’nın tututlanmasıyla ilgili, Twitter’dan, “Hırsız dedi diye 16 yaşındaki evladımız tutuklanırken, asıl suçluların çaldıkları faiziyle geri veriliyor. İşte Yeni Türkiye’deki hukuk” diye yazdı.

Kılıçdaroğlu, katıldığı Star Ana Haber’de de şunları söyledi: “Onu kazanmamız lazım, kaybetmemiz değil. Hırsızların elini kolunu sallayarak gezdiği bir ülkede, 16 yaşındaki bir çocuğun hırsızları eleştirmesi nedeniyle hapse atılmasını benim vicdanım kabul etmiyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!