Yapraklardaki renk şöleni

Güncelleme Tarihi:

Yapraklardaki renk şöleni
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 1998 00:00

Haberin Devamı

Ağaçların yaprakları dökülmeden önce 36 saat içinde yeşilden turuncuya ardından da kızıla dönüşüyor. Bilim adamlarının bir türlü çözemediği bu doğa mucizesi, her sonbaharda milyonlarca turisti New England bölgesine çekiyor.

Amerikalılar ‘‘fall foliage’’ diye adlandırıyorlar. Yani ‘‘sonbahar yaprakları’’, ya da ‘‘leaf fall’’ diğer bir deyimle ‘‘yaprak dökümü.’’

Genelde eylül ayının ikinci haftasında başlıyor. Ancak sadece ABD'nin kuzeyindeki New England bölgesinin birkaç eyaletinde gerçeği yaşanıyor. O dönemde kıtanın büyük bir bölümü Vermont, New Hampshire, Maine Massachusetts, Connecticut ve Rhode Island eyaletlerine hücum ediyor.

‘‘Yaprak dökümü’’ sırasında sadece Amerika'da yaşayan bazı ağaçların yaprakları sarı, turuncu ve kızıl renge ulaşıp sonra dökülüyor.

Renk armonisi muhteşem oluyor. Hele bir de güneş vurursa seyrine doyulmuyor. Yapraklar ilkbahar veya yaz yerine sonbaharda berraklaşıyor. Bunlar meşe cinsleri, kayın ağaçları, huşlar, dişbudak ağaçları, fındık, titreyen aspen, sumac, tamarack çamı, tupelo gibi Avrupa'da bilinmeyen türler. Yaprakların döküm öncesi böylesine çarpıcı renklere ulaşması bir botanik değişim, ancak bilim adamları bile bunun hangi nedenle yaşandığını henüz bilmiyor.

Yapraklara renk veren klorofil kış öncesi görevini tamamlayıp işlevini yitirince ağaçların 36 saat içinde yeşilden sarıya, ardından turuncu veya kızıla bürünmesi bölgenin iklimine ve toprağına bağlanıyor.

Bilim adamları şeker ve kızıl meşesini, New England bölgesinin dışına taşıyarak güneyde Georgia, Mississippi ve Kaliforniya'da dikmişler. Sonuç fiyasko olmuş. Yapraklar daha yeşile kavuşmadan dökülmüş. Ağaçların yapraklarının gelişmesi ve yeşermesi için gübre ve sulama teknikleri geliştirilerek özel bakımlar yapılmış. Ancak aynı sonuç alınamamış.

Botanikçiler bu yaprakların sadece Japonya'da ve Kuzey Kore'de görüldüğünü belirtiyor. Bu ülkelerde bile New England'daki gibi büyüleyici olmuyor yaprakların renk cümbüşü. ‘‘Neden ve nasıl?’’ gibi sorulara henüz yanıt yok. Sadece toprak ve iklim koşullarının bu değişimi sağladığı sanılıyor. New England'a özgü bir doğa ayrıcalığı. Güneye doğru indikçe, örneğin New York'a, ağaç yapraklarının renk değiştirdiği görülüyor ama aynı yoğun renk armonisine hiç ulaşılmıyor.

Konu ile ilgili araştırmalarda bulunan ekolojist John O'Keefe bu büyüleyici olayı şöyle yorumluyor: ‘‘Bilmemiz gerekeni bilmiyoruz. Ancak tahminde bulunabiliyoruz. Şöyle ki, sezon ya da yıl boyunca bazı doğal değişiklikler oluyor. Ağacın uyku halinde olması, tekrar büyümeye geçmesi, yapraklanması, meyve vermesi gibi. Bütün bunlar bir günün uzunluğu ile ilgili gelişmeler. Ağaçta bulunan maddeler hisleriyle hareket edebiliyor. Gün ışığının dalga boyunun bununla ilgisi olduğunu sanıyoruz. Vermont eyaletinde gün ışığı süresi ve gücü ile Georgia eyaletindeki aynı olabilir. Ama burada zamanlama farkı ve en önemlisi ağacın genetik algılama farkı bulunabilir. Başka bir örnek vermek gerekirse insanlarda da aynı. Biz aynı türdeniz. Ancak saç ve ten renklerimiz ayrı olabiliyor. Kimimiz güneş ışınlarına daha duyarlıyız. Bir Akdenizli ile bir İskandinav arasındaki fark gibi. Bence ağaçlarda da aynı. Ağaçlar uykuya geçmeden besin üretmeyi durdurur. Bu süreç sonunda yapraklar renk değiştiriyor. Bu bir doğal evrim gibi geliyor. Yaprak dökücü madde yeşil yaprakların uykuya geçme döneminde faaliyete geçer. Bu metabolik süreç içinde klorofilin yerini alan boya üreticisi antosiyanin bu renk değişimini sağlayabilir.’’

Evet New England'da yaprak dökümü sırasında yaşanan renk değişiminin akademik anlatımı böyle.

Ancak milyonlarca turist bu dönemde bölgeye giderek ağaçlardaki bu renk armonisini izliyor, yaprak topluyor, sonbaharı doyasıya yaşıyor. Rüzgarla hızlanan yaprak dökümü New England'da sonbaharı bir başka kılıyor. Kışın habercisi yaprak dökümü kuzey eyaletlerinde görkemli bir doğa şölenine dönüşüyor.

Kaçkarlar'da sonbahar

Sonbaharı tüm hızıyla yaşayan Kaçkarlar, karlı kış günlerine hazırlanıyor. Aylık coğrafya ve keşif dergisi Atlas, kasım sayısında Doğu Karadeniz'in görkemli dağları Kaçkarlar'daki büyülü renk değişimini ve yaylalardan eve dönüşü anlatıyor.

Nisan ayından başlayarak eylül sonuna kadar doğada bin bir tonunu sergileyen yeşil, ekim ortalarında yerini başka renklere bırakır. Yeşil hep vardır, ama sadece ladin ağaçlarında. Özellikle gürgen ağaçları ile diğer flora sarıdan kırmızıya kadar inanılmaz bir renk cümbüşü sunar Kaçkar vadilerinde.

Göç zamanıdır artık yaylalardan. Fırtınalara yakalanmadan yaylalardan inmek en iyisidir. Bu tarih de en geç eylülün 25'ine kadardır. O tarihten sonra aşağılara yağan yağmur, yukarılara yani 2 bin metrelere yağan ise kardır. Doğa koşulları acımasızdır. Rüzgarın ve giderek artan fırtınanın sesi hüzün verici, korku salıcı hatta ümit kırıcı olabilir. Birkaç saat içinde yağan kar sadece dönüşü değil, hareket etmeyi bile engelleyebilir. Yapılacak tek şey beklemek ve fukara yazı da denilen güneşli havalarda yaylanın biraz daha keyfini sürüp aşağı inmektir.

Yaylalarda yeşil daha geç başlar ama ama erken biter. Yani sonbaharın o çok renkliliği, yaylalardan başlar ve yavaş yavaş Karadeniz'e doğru iner. Yaylalardan bu tempoda inmek gerekir.

İniş ağustos sonu eylül başı başlar. Ağustos ortalarında yapılan Çamlıhemşin yaylalarına özgü vartavar denen şenlikler tam da bunun işaretidir. Bu bir ot yolma şenliğidir. İniş ve kış hazırlığının başlangıcı.

Köye varılmasıyla birlikte uzun bir kışa ilk adım atılmıştır. İlk iş, kışlık yakacak odunu hazırlamaktır. Ceviz ağaçları meyvelerini dökmüş, kış için toplanmış vekurutulmuştur bile. Üzümler ezilir, pekmezler yapılır, kümeler asılır. Yöreye has cinsleri olan armut ve elmalar toplanır, bazılarının turşusu, kompostosu yapıldıktan sonra, kalanı kışa kadar dayanabilmesi için korumaya alınır. Mısırın hasat zamanı ‘‘biçim ayı’’ da denilen ekim başlarıdır.

Kestane Karası Fırtınası gelip çatmıştır. kestanalerin dökülme başlangıcıdır bu fırtına. Kestanenin meyvesi kadar kerestesi de çok değerlidir yöre insanı için. Çünkü evlerin özellikle dış cephesi bu ağaçtan yapılır. Rüzgarlar vadilerdehakimiyeti kayıtsız şartsız ele geçirmiş, yapraklar dökülmeye başlamıştır.

Koyu sohbetler başlar artık ateşin çatırdayarak yandığı filita etraflarında. karın habercisi Karakuş da tüner birazdan pencere pervazına. derinden kurt sesleri gelir. Orman da tüm yaşamıyla hazırdır uzun ve beyaz kışa.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!