Yapmazsa, yaparım

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 8 yıllık kesintisiz temel eğitim uygulamasının yerine getirildiğini belirterek, ‘‘Şimdi sıra Susurluk olayını temizlemeye geldi. Yılmaz yapmazsa, ben yaparım'' dedi. Baykal, hafta sonunda Konya'nın ilçelerinde yaptığı konuşmalarda, Susurluk skandalına adı karışan iki DYP milletvekilinin yanısıra, milletvekili dokunulmazlığının genel olarak sınırlandırılması için Meclis açıldığında girişimde bulunacaklarını açıkladı. Susurluk olayı nedeniyle DYP'li Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın dokunulmazlıklarının 4 ANAP'lı ve 3 DSP'li üyenin Karma Komsiyon toplantısına katılmadığı için kaldırılamadığını savunan Baykal, ‘‘ANAP ve DSP'liler toplantıya katılsaydı belki şimdi iki milletvekili savcının karşısına çıkmış olacaktı. Susurluk olayının üzerinden bir yıla yakın zaman geçti. Dokunulmazlığı var diye, daha Mercedes'in içinde bulunan milletvekilinin ifadesi bile alınamadı'' dedi. 1 Ekim'de Meclis açıldığında, CHP olarak bu konuyu yeniden gündeme getireceklerini söyleyen Baykal, ‘‘Başbakan'la her görüşmemde bu işi çözelim diyorum. Onlar yaparsa destek vereceğiz. Ama yapmazlarsa ilk seçimde iktidara gelip, biz bu işi temizleyeceğiz'' dedi. Susurluk olayını aydınlatma kararlılığının, olayda adı geçen Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın şahsına yönelik bir kızgınlık ifadesi olmadığını belirten Baykal, şöyle dedi: ‘‘Kimseye kişisel nefret ya da kızgınlık duymuyoruz. Biz herkes yasalar önünde eşit olsun istiyoruz. Kanun karşısında vatandaşın sorumluluğu neyse, milletvekilinin de, bakanın da, başbakanın da aynı olmalıdır. Polis memurları bu olay nedeniyle mahkeme önüne çıkarıldı. Ama bu işin arkasında belki milletvekili, bakan veya daha üst düzeyde politikacı var. Milletvekilinin kanun karşısında vatandaştan farkı olmamalı. Hırsızlığın, yolsuzluğun, cinayetin dokunulmazlığı olmaz. Dokunulmazlık görev yapmak için olur. Herkes yaptığının hesabını vermelidir. Hesabını vermeyen büyük adam olamaz.''