Yanakları al al 10 yılda ölmez

Memduh Ün'den Atıf Yılmaz'a, İsmail Dümbüllü'den Lütfi Akad'a kadar birçok efsanevi yönetmeni keşfeden yapımcı Hürrem Erman'ın hayatı kitap oldu. Rıza Kıraç tarafından kaleme alınan ve "Hürrem Erman: İzlenmemiş Bir Yeşilçam Filmi" adlı biyografik kitapta, Türkan Şoray'la ilgili bölüm dikkat çekiyor.
Memduh Ün'den Atıf Yılmaz'a, İsmail Dümbüllü'den Lütfi Akad'a kadar birçok efsanevi yönetmeni keşfeden, Zeki Müren, Belgin Doruk, Orhan Gencebay, Perihan Savaş, Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Erol Taş, Cüneyt Arkın, Zeki Alasya ve Metin Akpınar gibi akla gelecek her Yeşilçam filmindeki oyuncuyla çalışan yapımcı Hürrem Erman'ın hayatı kitap oldu. Rıza Kıraç tarafından kaleme alınan ve "Hürrem Erman: İzlenmemiş Bir Yeşilçam Filmi" adlı biyografik kitapta Yeşilçam'ın ünlü isimlerinin ilginç anıları var.

Sultan nasıl mahkemelik oldu

 Yaşar Kemal 5000 lirayı nasıl kaptı?

Yaşar, bana daha önce de birkaç öykü anlatmıştı ama hiçbiri gerçekleşmedi. Çukurovalı (Yaşar Kemal'den bahsediyor) hep yazma vaatlerinde bulunurdu fakat arkasını getiremezdi. Bu öyküyü de sevmiştim ama Yaşar'a güvenmiyordum. Bu da ötekler gibi olacak nasıl olsa deyip biraz da teşvik olsun diyerek birden 'Yaz ulan sana benden 5000 lira çalışır' dedim. O parayla en az üç senaryo alabilirdim. Yaşar benim sözlerim karşısında derhal ayağa kalktı ve cebinden bir tomar kağıt çıkardı. 'O anlattığım öykünün tasdikli senaryosu' dedi. Yılmaz Güney ile Pervin Par'ın oynadığı 'Ala Geyik'in senaryosuydu.

* Yılmaz Güney hastalık hastasıymış

Ala Geyik filminin bir sahnesinde at yarışı çekilecektir. Çekimler sırasında Yılmaz Güney attan düşüp başını bir taşa vurunca başı kanar. Çok önemli bir yaralanma değildir ama Yılmaz Güney, biraz hastalık hastasıdır. Bunun farkında olan Atıf Yılmaz bu olayı pek önemsemez. Ama Yılmaz Güney beyninin kafatasından akacağı korkusuna kapılır. Atıf Yılmaz, Güney'i tedavisi için İstanbul'a gönderir. Güney'i havaalanında Hürrem Erman karşılar ve hastaneye götürür. Yapılan tetkikler sonucu Güney'e doktorlar "çalışabilir" deyince Yılmaz Güney biraz bozulur.

1963’te Ses dergisinin düzenlediği yarışmaya, sonradan çok ünlü birer isim olacak Hülya Koçyiğit, Ajda Pekkan ve Ediz Hun katılmıştı. Hun o dönemi şöyle anlatıyor: "Ajda ile ben seçildik ve altışar filmlik bir sözleşme imzaladık. Ajda fiziği ile kazanmıştı zaten. Hülya ise Susuz Yaz'ı bitirmişti ve bir anlamda pr'ı olsun diye yarışmaya sokulmuştu."

1963 yılında Ayhan Işık'la Ajda Pekkan'ın başrollerini paylaştığı "Şıpsevdi"nin yönetmeni Orhan Aksoy'du. Ajda sürekli Orhan Aksoy'a "Nasıl bir oyuncuyum, iyi oluyor mu" diye soruyordu. Cevap olarak Aksoy, "Sen sinemada büyük bir oyuncu, büyük bir star olamayacaksın ama bir müzik starı olacaksın" dedi.

Berlin ödülü

Bu dönemde Hülya Koçyiğit başka bir şirketle "Susuz Yaz"ı çeker. İlk başlarda hiç teklif gelmezken, filmin Berlin Film Festivali'nde ödül almasıyla Koçyiğit'e teklif yağmaya başlar. Bu teklifler arasında Erman kardeşlerin yarışmada kaybettiği 6 filmlik anlaşma da vardır. --