Yan odada neler oldu

Güncelleme Tarihi:

Yan odada neler oldu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2005 00:00

DÜN Sofya'daydım. Çok ilginç bazı gözlemlerim oldu. Bu gözlemlerimi yarın yazacağım.Dün sabah Hürriyet'te Şükrü Küçükşahin'in çok ilginç bir yazısını okudum.Yazı geçen pazartesi günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan görüşmeyle ilgili çok önemli ayrıntılar veriyordu.Görüşme sırasında Çankaya Köşkü'nün arka odalarında ilginç bazı durumlar yaşanmış.ARKA KAPIDANBunun üzerine ben de Ankara'dan o haberi daha da ileri götürecek bazı duyumlara ulaştım.Şöyle ki; görüşme krize girince, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Başbakan tarafından Köşk'e çağrılmış. Öğrendiğime göre, Gül, basının duymaması için Çankaya Köşkü'ne arka kapıdan büyük bir gizlilik içinde girmiş. Gül, Erdoğan kendisini çağırdığı sırada Dışişleri Bakanlığı'nda değil, Çankaya Köşkü'ne yaklaşık 200 metre mesafedeki Dışişleri Konutu'ndaymış. Dolayısıyla hemen Köşk'e intikal edebilmiş.Önemli bir ayrıntı daha... Gül'ün Çankaya Köşkü'ne çıktığını duyduğumda, Cumhurbaşkanı'nın yanına girdiğini, yani görüşmenin üçlü formatta geçtiğini düşünmüştüm.Oysa görüşmenin çok ilginç bir ayrıntısı bu noktada ortaya çıkıyor.Gül, Sezer'in yanına girmemiş. Sezer'in makam odasının hemen yanındaki misafir odalarından birine alınmış.Erdoğan'la burada görüşmüşler, ardından Başbakan yeniden Sezer'in yanına girmiş. Bu arada, Erdoğan'ın kabinede yapılacak değişikliklerle ilgili ilk taslak listesi Sezer'e takılınca, yeni bir kararnamenin hazırlanması gerekmiş. Bu arada Başbakanlık ile Çankaya Köşkü arasında yoğun bir faks trafiği de yaşanmış, istenen bazı belgeler faksla gönderilmiş. ERDOĞAN'IN HATASI AKP çevrelerinden dün aldığım izlenimlerde, Başbakan'ın Cumhurbaşkanı'nın daha önce veto ettiği bir ismi tekrar getirmesi, stratejik bir hata olarak değerlendiriliyordu.Başbakan ile Cumhurbaşkanı'nı aynı konuda ikinci defa çatıştırmanın pratik bir yararı olmadığı belirtiliyordu.Anladığıma göre, Beşir Atalay ismi üzerindeki ısrarın asıl kaynağı Başbakan Erdoğan değil, Dışişleri Bakanı Gül'müş.Bunun nedeni, herhalde Beşir Atalay'ı bundan önce de Gül'ün önermiş olması.İşte bu noktada, Türk siyasi hayatında çok ender rastlanan bir gelişme oluyor. Başbakan, Çankaya'daki görüşme hiç arzulamadığı bir noktaya geldiği anda telefona sarılıyor ve Gül'den Çankaya'ya gelip "müdahil" olmasını istiyor.AKP'DE İBRE NEREYEBen bunca yıldır gazetecilik yapıyorum, Çankaya'da buna benzer bir görüşmeye pek rastladığımı hatırlamıyorum.Bir istisnası galiba Tansu Çiller'in kritik görüşmeler için Çankaya'ya çıktığı zamanlarda, genellikle yanına Süleyman Demirel'e yakın birkaç milletvekilini alması olurdu. Bu milletvekillerinin işlevleri, Tansu Hanım'a refakat etmenin dışına pek çıkmazdı. Tabii Gül'ün Köşk'e çıkışıyla, Tansu Hanım döneminin bu uygulaması çok farklı durumları ortaya çıkarıyor. Çankaya'da yaşanan bu olay, Başbakan Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Gül arasındaki ilişkilerin sanıldığından daha sıcak ve yoğun olduğunu gösteriyor.Bu arada, yeni atanan Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç hakkında da birkaç gözlemde bulunmak istiyorum. Koç, koyu muhafazakâr çizgisiyle tanınan bir AKP'li. Dolayısıyla kabinede ilginç bir kan değişimi yaşanmış oluyor. Kabinenin en liberal ismi Erkan Mumcu dışarı çıkıyor, yerine oldukça muhafazakâr bir siyasetçi giriyor. O zaman şu sorunun yöneltilmesi kaçınılmaz oluyor: AKP'de ibre muhafazakârlara, yani Milli Görüş'ün çekirdek kadrosuna mı dönüyor?Umarım böyle değildir Çünkü, AKP'nin merkez iddiasından vazgeçmesi, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde tartışmalara yol açabilir.Bir başbakan elbette partisinin bütün milletvekillerini eşit görmek durumundadır.Dolayısıyla göreve yeni başlayan bir bakan için peşin hükümlü olmamalıyız.Ama artık hepimiz şunu çok iyi biliyoruz.HER ADIMA DİKKATNe yazık ki, AKP hükümeti ile Batı arasındaki güven ilişkileri henüz çok sağlam ve istikrarlı bir temele oturmuş değil.O nedenle, bu güven artırıcı dönemde atılacak her adıma çok dikkat etmek gerekiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!