Yahudilik ve hümanizma

Güncelleme Tarihi:

Yahudilik ve hümanizma
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2003 00:00

SİNAGOG katliamı zanlılarından bir tanesi Bosna'da muharebeye katılmış. Acaba, Çetnik mermisi altında ve kelle koltukta defalarca Saraybosna'ya giden ve Batı'nın seyirci bakmasına ‘‘yuh’’ diye haykırarak onu müdaheleye zorlayan en önemli şahsiyetlerden birisinin Bernard Henri - Levy olduğunu biliyor muydu?Kendisi Fransız Yahudisidir!Yine katliam zanlılarından bir tanesi Çeçenistan'da gönüllü olarak savaşmış.Acaba, Putin'in Müslüman Kafkas halkına uyguladığı korkunç zulmü dünyaya duyurmakta ‘‘ilk’’ olan ve uluslararası camianın Rusya'yı ‘‘kollamasına’’ karşı bugün de en ön safta mücadele eden kişinin Alain Finkielkraut olduğunu işitmiş miydi ?O da Fransız Yahudisidir!Ekleyeyim, her ikisi de İsrail'in ‘‘güvenlikli varlığı’’nın savunucularıdır. * * *DÜN de belirttim, İsevi dünyadan farklı olarak Arap - İslam alemindeki mazisi çok yeni olan modern ‘‘anti - semitizm’’, yani Yahudi düşmanlığı, İsrail'le başlar.Oysa, Davudi yıldızlı devletin kesin meşruluğu sahiplenen ama mağdur Filistin halkınının en az aynı oranda meşru hakkını da sonuna dek savunan bu satırlar yazarı hanidir bağırıyor ki, ilintiye rağmen İsrail, Siyonizm ve Yahudilik farklı şeylerdir.Bunları aynı kefeye koyan ‘‘anti - semitizm’’ tuzağına düşmek ve ruhi ‘‘delirium’’u sinagog katliamına vardırmak da, en önce kör cehaletten kaynaklanır. Çünkü Musevilik, belki diğer din ve din mitolojilerinden de daha çok çetrefildir.* * *ÖYLEDİR, zira en azından 2. Mabet'ten beri Yahudilik ‘‘iman’’ olmayı aşmıştır.‘‘Kimlik’’ ve ‘‘aidiyet’’in devamındaki belirleyici payandaya dönüşmüştür.Tam gaz ‘‘ateist’’ olabilirsiniz ama Museviliğiniz sürer. Siyonist veya anti - Siyonist tavır alabilirsiniz ama, inançlı ya da inançsız Yahudiliğiniz yerinde durur. İsrail'i dahi reddedebilirsiniz ama, yine inançlı yahut inançsız Musevi kalırsınız.Bu değişmezlik, daha doğrusu ‘‘değişemezlik’’ durumu ise hem ‘‘diaspora’’ varlıktan, hem de ağzınızla kuş tutsanız ‘‘öteki’’ addedilmekten kaynaklanır.Başka bir deyişle, Yahudi birey kendisini illa Yahudi hissetmese dahi ‘‘öteki’’ onu öyle algılamayı sürdürdüğü için, edilgen biçimde Yahudi kalmak zorunda kalır.Daha çok ayrıntıya inecek yerim yok, Musevilik insanlığa katkısı sonsuz bir hümanizmadır ve büyük filozof Emmanuel Levinas'ın teorileştirdiği türden ‘‘etik’’tir. * * *DEVLET İsrail, yani imanı ve aidiyeti aşarak ‘‘seküler modernite’’ edinen; edilgen kimliği de özgürleştiren bir Yahudilik ise zaten zor olguya yeni boyut getirdi.Tarihin en korkunç ‘‘Shoah’’ soykırımı yaşamış mağdur bir kavmin milletleşme sürecinde bu kez başkasını mağdur kılıyor olması ‘‘anti - semitizm’’i depreştirdi.Bunda, şimdinin Şaron tipi siyasetçilerden, daha Davudi bayraklı ülkenin kuruluşunda ‘‘seçilmiş halk’’ mitosunu seferi bir realpolitik aracına dönüştüren ve Yahudiliğin hümanist ve etik özünü es geçen anlayışın sorumluluğu inkar edilemez.Hatta, Norman Finkelstein ve Rony Brauman'ın inceledikleri gibi, aynı İsrail' in aynı soykırımı bir ‘‘duygu sömürüsü sanayii’’ne dönüştürdüğü de inkar edilemez.Ve burada en başa dönerek yine vurguluyorum ki, Finkelstein ve Brauman da tıpkı Bosna'nın Levy'si ve Çeçenistan'ın Finkielkraut'u gibi Yahudi aidiyettendir!Ayrıca, beyni ‘‘anti û semitizm’’ çirkefiyle yıkanmış dangalak canilerin gözüne sokmak için, sayısız İsrail yurttaşı dahil, böylesine isimleri sonsuza dek uzatabilirim.Evet, imanın ötesinde Yahudilik bir hümanizma ve etiktir; Şaron'a rağmen!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!