Yabancılar kaçıyor

Güncelleme Tarihi:

Yabancılar kaçıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2005 01:44

  • Doğa harikası Salih Adası çöplüğe döndü
  • Avrupalı yatçılar bölgeyi rotadan çıkardı
  • Turistik tesisler sinek avlamaya başladı
  • Haberin Devamı

    BODRUM’un en bakir koylarının bulunduğu doğa harikası Salih Adası, balık çiftlikleri yüzünden dört yılda çöplüğe dönünce, çevrede yerleşen yabancılar ve Türkler bölgeyi terketmeye başladı. Avrupalı yatçılar bu bölgeyi rotadan çıkardı. Balık çiftlikleri, adada 25 yıl önce arsa alıp villa yapanları, günübirlik tatile gelen yerli ve yabancı turistler ile 10 bin yatak kapasiteli beş yıldızlı tatil köylerini de mağdur etti. Balık çiftlikleri ile kapatılan koylar çöplüğe döndü, yatların demirlemesi ve tatilcilerin yüzmesi imkansız hale geldi.

    KATLİAM İSYAN ETTİRDİ

    Üçüncü derece arkeolojik SİT ve ikinci derece doğal SİT alanı olan Salih Adası’ndaki çevre katliamı, 25 yıldır adada yaşayan Türk ve Alman aileleri isyan ettirdi. 1982 yılında Salih Adası’ndan 37 dönüm arazi satın alarak ev yapıp yerleşen Günsel Akolak ile Alman arkadaşları Dr. Hayo Memmler ve gazeteci Peter Kleinoth, kirliliğin önlenmesi için 4 yılda Bodrum Kaymakamlığı, Muğla Valiliği, Turizm İl Müdürlüğü, Turizm Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Anıtlar Kurulu’na yazdıkları 100’ün üzerinde dilekçe ve fotoğraf, video görüntüsü ile çevre katliamını anlatmaya çalıştı ama kimseye dinletemedi.

    ARTIK GELMEM

    Gazeteci Kleinoth, ‘Salih Adası ve koyları Fransız, Alman, İngiliz ve Belçikalı yatların uğrak yeri olmuştu. Adayı 15 yılda 20 binin üzerinde yat ziyaret ederken, son üç yıldır balık çiftlikleri nedeniyle yatlar adanın yakınından bile geçemez oldu. Salih Adası denizin ortasında kaderine terk edilen bir çöp adası haline getirildi. Adaya yanaşmak isteyen yat sahipleri ise tehdit ediliyor’ dedi. Geçen yıla kadar yılın büyük bölümünü adadaki villasında eşi Gerlinde Memmler ile birlikte geçiren Dr. Hayo Memmler ise bundan sonra adaya gelmeyeceğini belirterek şunları söyledi:

    YATLARA ATEŞ AÇTILAR

    ‘Bizim girişimlerimiz nedeniyle, konuğumuz olarak gelen iki yata gece karanlığında çiftliklerden ateş açıldı. Şu anda 7 villanın bulunduğu koyun girişi balık çiftlikleri ile tamamen kapatılmış durumda. Yiyecek içeceğimizi güçlükle karşıladığımız ve geceleri can güvenliğimiz olmadığı için artık adaya gelmeyeceğiz. Ancak adadaki çevre katliamının önlenmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde mücadelemizi sürdüreceğiz. Sadece Türkiye adına değil, insanlık adına bu güzelliğin bozulmaması için AİHM’e kadar gideceğiz.’

    KİMSE CİDDİYE ALMAMIŞ

    Adadaki villaların bakıcıları ile birlikte yaşayan Günsel Akolak, Salih Adası’nda bulunan 12 koyun balık çiftlikleri ağları, kafesleri ve dubaları ile tamamen çevrildiğini, dört bir yanının çöplük haline getirildiğini söyledi. Zamanın Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Çevre, Turizm, Kültür ve Bayındırlık Bakanlıkları ile Valilik ve Kaymakamlıklara durumu aktardıklarını kaydeden Günsel Akolak, ‘Hiç bir bakanlık veya resmi makam uyarımızı ciddiye almadı. Göz göre göre cennetin cehenneme dönüşmesine tanıklık ettiler. Her yıl binlerce yatın uğradığı Salih Adası’na gelen yatlar, artık Yunanistan’ın Leros ve Patmos adalarına gidiyor. Balık çiftlikleri yüzünden hem adalarda hem de Torba Koyu’nda turizm bitmek üzere. Çevre katliamının yanısıra, Torba ve Güvencinlik’in esnafı yılda en az 1 milyon dolarlık kayba uğruyor’ diye konuştu.

    4 BİN İMZA TOPLAMIŞ

    Salih Adası’nda balık üretim çiftliklerinin kurulmasının bir çevre cinayeti olacağına dikkat çekmek için daha önce ada önünde 150 kişi ile eylem yapıp dört 4 bin imza topladıklarını belirten Torba Güzelleştirme Derneği Başkanı Asiye Gençağaoğlu, bölgede 10 binin üzerinde yatak kapasitesine sahip 50 turistik tesis bunulduğunu söyledi. Gençağaoğlu, balık çiftliklerinden atılan çöplerin, Torba sahillerini ve otellerin bulunduğu plajları çöplüğe çevirdiğini, turistlerin çöpler arasında yüzmek zorunda bırakıldığını belirtti. Balık üretimine karşı olmadıklarını kaydeden Gençağaoğlu, ancak doğal SİT alanlarının ve turizmin gözde merkezlerinin katledilmesine göz yumulmaması gerektiğini vurguladı.

    Dünyaya tanıttık yazık oldu

    Alman Dr. Mayo Memmler, 1985 yılında arkadaşlarıyla ortaklaşa yazdıkları, ‘Türkiye’nin En Güzel Adaları ve Koyları’ adlı kitapta Salih Adası’na geniş yer ayırdıklarını söyledi ve kitabı gösterdi. Adayı tüm dünyaya ve Avrupa’ya tanıttıklarını, yat acenteleriyle görüşerek tur programlarına aldırdıklarını söyleyen gazeteci Peter Kleinoth ise önlenemeyen kirlilik yüzünden bu yıl yatların adaya gelmekten vazgeçtiklerini, verdikleri emeklere yazık olduğunu belirtti.

    Bodrum’a dört mil uzaklıkta, Torba Koyu’ndaki beş yıldızlı tatil köylerine ise sadece bir mil uzaklıktaki Salih Adası, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca 28 Eylül 2000 tarihinde ‘Potansiyel Su Ürünleri Üretim Alanı’ ilan edildi. Bodrum ve çevresindeki 70’e yakın balık çiftliğinden 45’i doğal ve arkeolojik SİT alanı olan Salih Adası’nın bakir koylarına taşındı. Adanın etrafı tamamen balık çiftlikleri ile doldu, çiftlikler sahillere yayıldı. Çiftliklerden atılan kasa, yem torbası, yiyecek içecek poşetleri, temizlik maddeleri, balık ağları, yem ve deterjan bidonları, kafes parçaları adanın koylarını ve denizi çöplük haline getirdi.

    Çevre savaşını Assos kazanmıştı

    ÇANAKKALE’
    nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı Assos sahillerinde 2002 yılında kurulan orkinos çiftliği yörede oturan köylüler ve yazlıkçıların büyük tepkisine yol açmış ve büyük bir çevre mücadelesine de sahne olmuştu. Köylülerin başvurusu üzerine konuyu inceleyen Kaymakamlık, Milli Emlak tarafından ihale açılmadan, sahile sadece 800 metre uzaklıkta orkinos çiftliği kurulduğunu belirledi. Çiftliğin kurulduğu alanın işgal edildiği, suç işlendiği ve temyiz yolu açık olmak üzere yıkılması yolunda karar alındı. Ama karar uzun süre uygulanmadı. Ancak halkın baskısı devam edince kafesler bölgeden sökülüp, Çeşme Ildırı köyü yakınlarındaki çiftliğe götürüldü.

    Haberin Devamı

    Onlar ne diyor?

     

    Okyanusta mı çiftlik kuralım

    Muğla Su Ürünleri Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve Kılıç Deniz Ürünleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç
    Salih Adası’nın çöplüğe döndüğü yalan. Oradaki yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı etkileyen asılsız haberleri yapanları dava edeceğiz. Burada faaliyet gösteren 34 firmanın 9 tanesi 14000 Kalite ve Uluslararası Gıda Standardı Belgesi’ne (HACCIP) sahip. Adada yıllık 350 milyon dolarlık üretim yapılıyor. Buna zarar vermesinler. Bahsi geçen balık üretimi açık denizlerde yapılıyor. Yaklaşık 50-60 metre derinlikte üretim yapıyoruz. Nerede yapalım? Okyanusa mı gidelim?

    Bu ada açıkta yakında değil

    Bodrum Göltürkbükü Belediye Başkanı Halil İbrahim Kaynar
    Salih Adası’ndaki balık çiftliklerinin çevre kirliliği yarattığını düşünürsek, o zaman tekneler de denizi kirletiyor. Çevre kirliliği yapıyor. Özel arazi sahiplerinin devlete tesirleriyle böyle söylentiler çıkıyor. Orası Çevre Bakanlığı, Turizm Bakınlığı ve Koruma Kurumu gibi yerlerden onay alınarak 2000 yılında potansiyel su ürünleri üretim alanı ilan edildi. Daha önce Bodrum’da pek çok bölgede kıyıya yakın yerlerde üretim yapılıyordu. Bunlar hatalıydı. Yatırımlar 2000 yılından sonra Salih Adası’na kaydı ancak burada bir hata yok. Salih Adası açıkta yer alıyor.’

    Bir çuval düşse kirlendi sanıyorlar

    Fjord Marin (Yüzde 100 Norveç sermayesi olarak 2001 yılından bu yana Bodrum’da faaliyet gösteren kuruluş) Genel Müdür Yardımcısı Levent Kayı
    Çöplük söylentileri uydurma. Görüntü kirliliği ile çevre kirliliği karıştırılıyor. Tabii ki görüntü kirliliği de olmamalı. Ama denize bir yem çuvalı düşse ‘çevre kirliliği oldu’ deniyor. Bu çevreye tahribat vermez. Gelip su analizleri yapsınlar. Çevrede bir kirlilik olsa zaten balıklar orda yaşayamaz. Kirlilik varsa bunun bilimsel olarak tespit edilmesi gerekir. Bazıları kafeslerin varlığından şikayetçi. Biz kıyıya yakın yerlerde değiliz. 500 metre açıkta olmak kıyıya yakınlık mıdır? 

    Haberle ilgili daha fazlası:

    BAKMADAN GEÇME!