Vize işkencesi ve biz...

Güncelleme Tarihi:

Vize işkencesi ve biz...
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2003 00:00

NE kadar itiraz etmeye kalksalar da bir gerçek var ki... Türkleri aşağılamanın Batılı dostlarımız (!) için ayrı bir keyfi vardır.Aksi söz konusu olsa... İnsanlarımız o ülkelere girebilmek için, Almanya'nın, Amerika Birleşik Devletleri'nin -ve daha az ölçüde olmakla birlikte İngiltere, Hollanda, İsviçre, Fransa, İsveç- başkonsolosluklarının kapılarında günlerce beklemek zorunda bırakılırlar mıydı?Arkadaşlarımız Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Bay Wolf-Ruthart Born ile Müsteşar Jens M. Janik'i alarak, vize kuyruğundaki insanlarımızın neler çektiğini görmeleri için onları Ankara'daki gerçeğin ta içine sokmuşlar.Üç gün, hatta beş gün boyunca vize kuyruğunda bekleyenler... Gece soğuktan donmamak için battaniye kiralayanlar... Ağlayanlar, yalvaranlar...Tam sıra geldi diye sevindiği sırada, ‘‘git şu imzayı da attır sonra gel’’ ihtarıyla yeni bir üç gün kuyrukta bekleme işkencesine mahkûm edilenler.Sadece Alman Başkonsolosluğu'nda değil, öteki BÜYÜK ülkelerin başkonsolosluklarındaki manzara da aynı...Söyler misiniz? Bu ülkelerin büyüklüğünün kanıtı, ‘‘vize başvurusunda bulunan insanlara eziyet etmeden bu işlemi tamamlamayı’’ öngören bu sorunu 30 küsur yıldır çözmemiş olmaları mıdır?Yoksa çözecek güçleri veya becerileri mi yok?Ya da işin aslı, en başta söylediğimiz mi yani Türklere eziyet etmenin dayanılmaz güzelliği mi yıllardır bu işkencenin sürüp gelmesindeki gerçek faktördür?Gerçekten merak ediyoruz, hangi gerekçeyle açıklayabilirler bu basit sorunu bunca yıldır çözmemiş olmalarını?Bu ülkeler her gün bize insan hakları nutku çekmiyorlar mı? Örneğin, işkencenin bir ‘‘insanlık suçu’’ olduğunu her fırsatta -haklı olarak- söylemiyorlar mı?Vize talep eden adamın evrakına bakmadan önce onu üç gün süreyle kapıda bekletme, sokaklarda süründürme işkence değilse, nedir işkence?İşkence deyince aklımıza illa Filistin askısı veya falaka dayağı mı gelmesi lazım?Bir soru daha:Kopenhag Kriterleri sadece Avrupa Birliği'ne üye olmak isteyen ülkeleri bağlar ama halen üye olanların böyle bir yükümlülüğü yoktur denebilir mi?Tüm bunlar gösteriyor ki başta Almanya olmak üzere vatandaşlarımıza bu ağır ve insanlık dışı muameleyi layık gören devletler -ve onların temsilcilikleri- gözümüzün içine baka baka Türk ulusuna hakaret etmekteler.Ne var ki, bizim insan onuru ve ulusal onur kavramlarını tanımamış yöneticilerimiz bu rezalete ses çıkarmıyorlar.Yöneticilerimizin insanlıktan haberdar olmamasının bedelini de bir vize uğruna sokakta sürünen insanlarımız ödüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!