‘Uyum’ ziyareti

Güncelleme Tarihi:

‘Uyum’ ziyareti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2002 02:16

Avrupa Birliği büyükelçileri, dün sürpriz bir ziyarette bulundukları Başbakan Ecevit'ten, 312 ve 159'uncu maddelerde ileri adımlar atılması talebinde bulundular.

Koalisyonda da tartışma yaratan ‘uyum’ yasalarının ‘‘AB standartlarından aşağı olmaması’’ dileklerini ileten büyükelçiler, demokratikleşmeye hız verilmesini istediler.

Koalisyon içinde ‘uyum’ yasaları üzerinde çıkan tartışmaya, dün Avrupa Birliği büyükelçileri de katıldı. Avrupa Birliği büyükelçileri dün Başbakan Bülent Ecevit'e sürpriz bir ziyarette bulunup, ‘uyum’ yasalarının ‘‘Avrupa normlarına’’ uygun olması taleplerini ilettiler.

Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen ve yarım saat süren görüşmeye, AB Dönem Başkanı İspanya'nın Ankara Büyükelçisi Manuel De La Camara, İspanya'dan sonra başkanlığı devralacak olan Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Christihan Habbe ve AB Komisyonu Temsilcisi Karen Fogg katıldı. Görüşmede ayrıca AB Genel Sekreteri Volkan Vural ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal da bulundu.

Heyet, Başbakan Ecevit'e Türkiye'nin demokratikleşme yolunda attığı adımların memnuniyetle karşılandığını dile getirirken, ‘‘Ancak yapılan çalışmalar ve atılan adımlar AB standartlarından aşağı olmamalı’’ diyerek, 312 ve 159. maddeler konusunda da ileri adımlar atılmasını istedi. Heyet ayrıca, tam üyelik sürecinde Ankara'nın, uyum yasaları ve demokratikleşme çerçevesindeki çalışmalarına hız vermesini gerektiği mesajını da verdi.

Başbakan Ecevit de, Türkiye'nin elinden geleni yaptığını, çalışmaların öneminin farkında olduklarını ifade etti.

Kürtçe TV ve eğitim

Ben 3 partili bir koalisyon hükümetinin başbakanıyım. Ortaklarımdan bazılarının çok duyarlı olduğu konularda dikkatli konuşmam gerek. Özellikle iletişim teknolojisi, gelişmelerle, dünyanın her köşeye yetişiyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da gelir seviyesi en düşük yerde bile televizyon var. Bir televizyon kanalı seyrediliyor. (MED TV) Bunu gözardı edemeyiz. Buna, çok bekletmeden çağın gerçeklere uygun bir çözüm bulmak zorundayız. Ama nihayet bir koalisyon hükümetiyiz, herşeyi bir hamlede çözmek durumunda değiliz. Kürtçe eğitimi kabul edemeyiz. Bu, ucu bazı Batı Avrupa ülkelerine kadar giden çevrelerin, Türkiye'yi bölmek için çocukları, gençleri kullanarak, yapmaya çalıştıları bir tertiptir. Aslında bu gençlerimiz, bu tahriklere uyarak, ikinci dil olarak Kürtçe'yi öğrenirlerse kendileri zarar ederler. Dünyaya açılma olanakları zayıflamış olur.

AB'nin tavrı yakışıksız

PKK ve DHKP'nin terör listesine alınmaması, AB'nin şu aşamaya kadar yaptığı çok yakışıksız bir şey. Bunda tabii Avrupa'nın tümü değil, bazı üyelerin bastırması etken durumda. İspanya'nın başkanlık dönemine girdik. İspanya hem Türkiye'yle dosttur, hem de kendisi de terörden çekmiş ve çekmekte olan bir ülke. İspanya'nın başkanlık döneminde bunun düzeleceğine inanıyorum. ABD de çok rahatsız.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!