Üniversitedeki termal su hastalara şifa olacak

Prof. Dr. Önce, merkez yerleşke yakınındaki sondaj çalışması sonucu iki ayrı kuyunun birinden 235 metre derinlikte 27 derece, diğerinden 500 metre derinlikte 53 derece sıcaklık ve saniyede 20 litre debiye sahip termal su bulunduğunu anımsattı.

Yapılan etüt çalışmasında bu suyun 4-5 bin yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesine yeteceğinin belirlendiğine işaret eden Önce, bunun, üniversitenin sağlık yatırımlarında değerlendirileceğini söyledi.

“Üniversitemizde, Türkiye'nin, hatta dünyanın hiçbir üniversitesinde olmayan jeotermal su var” diyen Önce, onayı alınan 400 yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi için inşaat çalışmalarının devam ettiğini anlattı.

Rektör Prof. Dr. Önce, geçen yıl üniversite kaynaklarından artırdıkları paralarla, fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinin kaplıca kısmını tamamladıklarını ve burayı bir aya kadar hizmete açacaklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Şu anda inşaat çalışmaları hızla devam eden fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi kompleksi 2009 yılının sonlarında bitmiş olacak. Çok kısa sürede bu inşaatı tamamlayarak 2010'un başlarında da hastaneyi hizmete sunmuş olacağız. Ancak kaplıca kısmı, yani termal havuzların bulunduğu kısım bitti. İçerisinde iki büyük termal havuz var. Duvarları da Güzel Sanatlar Fakültesinin öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından antik dönemin seramik panolarıyla kaplandı. Burada hem geçmiş kültürümüzü yansıtıyoruz hem de termal havuzları bir sosyal tesis olarak merkez yerleşkedeki 15 binden fazla öğrenciye ve öğretim elemanlarımıza sunuyoruz.”

“ÜNİVERSİTEYE KAZANDIRDIĞIM EN BÜYÜK ESER”

Prof. Dr. Önce, “üniversiteye kazandırdığı en büyük eser” olarak nitelendirdiği fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinin, kurulacak Tıp Fakültesi Hastanesinin bir parçası olacağını anlattı.

Tıp Fakültesinin eğitim blokunun inşaatına 2009 yılında başlanacağını dile getiren Önce, şöyle konuştu:
“Jeotermal su bulma ümidi, hayali, bizi öyle bir yere getirdi ki, bölgeye en büyük fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesini armağan ediyoruz. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi, Tıp Fakültesi Hastanesinin ön ayağını oluşturuyor. Tıp Fakültesi eğitim blokunun inşaatına önümüzdeki yıl başlayacağız. 3 yılda o bitecek ve bu üçüncü yılda 600 yataklı Tıp Fakültesi Hastanesini devreye sokacağız. 400 yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi ve mevcut hastanemizin 130 yatak kapasitesini de buna eklersek, 1130 yataklı devasa sağlık kompleksi olan Tıp Fakültesini üniversiteye kazandıracağız. İzmir Balçova'daki tesis gibi biz de bu fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesini yurt dışına açmayı planlıyoruz.”
Önce, Altıntaş ilçesi yakınlarında inşaatına başlanacak Zafer Havalimanı'nın, DPÜ'deki sağlık yatırımları için büyük öneme sahip olduğunu belirtti.

Bu havalimanının bir an önce hizmete girmesini beklediklerini ifade eden Güner Önce, “İki yıllık süreçte havalimanı ve hastane inşaatı biterse, üniversitenin imkanlarını sağlık bakımından dış turizme kazandıracağız. Bu olduğu zaman DPÜ bir ana merkez olacak” diye konuştu.

Önce, Emet, Hisarcık, Tavşanlı ve Gediz ilçelerindeki termal kaynaklarla bağlantı yaparak kapasite fazlası hastaların ve tıp elemanlarının buralara yönlendirileceğini de sözlerine ekledi.