Umut ile kaygı dengeniz nasıl?

Güncelleme Tarihi:

Umut ile kaygı dengeniz nasıl
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2000 00:00

Deniz SİPAHİ‘‘BİLL Gates artık dünyanın en zengin adamı değil mi?’’ Forbes Dergisi'nin listesinde Gates hala birinci sırada gösterilmesine rağmen dünya bu soruya cevap arıyor. ‘‘Microsoft Office’’ programı her zaman diğer rakip ürünlere göre daha pahalıydı. Ancak kimse aldığı ürünün kendi bilgisayarında ‘‘çalışmama riski’’ni almak istemiyordu. O yüzden şirket tekel haline gelmiş, piyasada kendi kurallarını ortaya koymuştu. Gates, her fırsatta yenilmezliğini ilan ediyordu. Herşey yolunda giderken akış bir anda değişiverdi. ABD Adalet Bakanlığı anti - tekel yasalarını ihlal etmekle suçladığı kuruluşun iki şirkete ayrılmasında ısrar etti. Microsoft firmasının, yargıç Thomas Penfeld’in kararıyla ikiye bölünmesinden sonra Gates'in bu unvanını yine bir bilgisayar yazılım firması olan Oracle'ın Başkanı Larry Ellison’a kaptırdığı ileri sürülüyor. Amerikan basını, fonlar dahil edilmezse Gates’in servetinin 51.8 milyar dolar (31.8 katrilyon lira), Ellison’un malvarlığının ise 52.9 milyar dolar (32.5 katrilyon lira) olduğunu iddia ediyor. Son bir yıl içinde Microsoft’un piyasa değeri yüzde 40 düşerken, Oracle’ın değeri yüzde 450 gibi görülmemiş bir hızla yükseldi. Yıkılması imkansızmış gibi gözüken bu dev şirketteki deprem hala devam ediyor. Şimdi sıranın Microsoft'un ‘‘beyinlerinin’’ başka şirketler tarafından kapışılmasına geldiği öne sürülüyor. Microsoft’un çalışmak için mükemmel bir kurum olduğunu savunanlar, bu durumun daha ne kadar süreceğini artık tartışmaya başladılar. Şirketin kurucusu Bill Gates, ‘‘kralların kralı’’ olarak karşılanırken; son dönemde işçilerini, ‘‘hiçbir şeyin değişmeyeceğine’’ ikna etmeye çalışan bir başkan haline geldi. * ZİRVEDE olmak gerçekten güzel ama zirvede kalmanın garantisi yok. Dünyaya hükmeden bir kuruluş yarın beklemediği engellerle karşılaşabiliyor. Microsoft gerçeğini iyi bir örnek olduğu için incelemek ve takip etmek gerekiyor. Dünya değişiyor, Türkiye değişiyor. Egeli şirketlerin de bu gelişmelere göre strateji geliştirmeleri gerekiyor. Aile şirketi görüntüsündeki bölge şirketlerinin kendilerini gözden geçirmeleri şart. ABD'li ünlü yönetim gurusu Gary Hamel C.K. Prahalad, geleceği kazanmanın tarifini şöyle yapıyor: ‘‘Başkalarını izlemekle yetinmemek. Kazanmanın en iyi yolunun kuralları yeniden yazmak olduğuna inanmak. Tutuculuğa meydan okumaktan çekinmemek. Kesip atmaktan çok inşa etmeye eğilimli olmak. Kariyer yapmaktan çok bir fark yaratmakla ilgilenmek. Geleceğe kesinlikle en önde varmak istemek...’’ İstanbul'daki rakiplerine göre çok daha fazla çalışması gereken İzmirli firmaların ise herhalde şu sorunun cevabını bulması gerekiyor: ‘‘Firmanızda umut ile kaygının dengesi nasıl?’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!