'Umut' davasında 3 idam

Hürriyet Haber

07.01.2002 - 14:28 | Son Güncelleme: 07.01.2002 - 14:28

Uğur Mumcu suikastının da aralarında bulunduğu 22 olayı kapsayan 'Umut Operasyonu' davasında yargılanan Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan hakkında idam cezası verildi. Diğer sanıklar, çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.

ANKARA BAROSU BAŞKANI: GERÇEK AYDINLANDI

Ankara Barosu Başkanı ve davanın müdahil avukatlardan Sadık Erdoğan, "Deliller birbiriyle bağlantılı hale getirildiğinde, bu cinayetlerin o kişiler tarafından yapıldığı gerçeği, bize göre aydınlandı" dedi.

"Sanıklar ifadelerinde, gördükleri işkence nedeniyle suçlamaları kabul ettiklerini iddia ettiler. Sizce yeterli delil toplandı mı?" sorusu üzerine Erdoğan, dosyada yeterli delil bulunduğunu söyledi. Erdoğan, sanıkların silahların nerede olduğunu, bombanın nasıl atıldığını, bombalı paketi nereye koyduğunu, paketi nereden gönderdiğini gösterebildiğini belirtti.

Erdoğan, bir soru üzerine de ``Mevcut deliller bazında bu kişilerden başka kişiler de yok. Onların inkar etmeleri, `bu işi yapmadık` demeleri, deliller gözönüne alındığında oldukça basit iddialar olarak görülüyor`` diye konuştu.

Gazeteci-yazar Uğur Mumcu suikastının faillerini yakalamak amacıyla başlatılan, daha sonra ortaya çıkan bağlantılar üzerine Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok`un öldürülmesi gibi 22 olayı kapsayan "Umut Operasyonu" davasında karar açıklandı.

Hakklarında idam istenen sanıklar sadece Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Rüştü Aytufan hakkında bu cezaya karar verldi. Diğer sanıklar Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin hakkında istenen idam cezası ise mahkeme heyeti tarafından gerekli görülmedi.

Hasan Kılıç, örgütün özel yöneticilerinden biri olduğu için 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılırken Yusuf Karakuş da 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 11 sanık TCK'nın 168/2 maddesiden suçlu bulunarak 12 yıl 6 ay hapse mahkum edildi.

Ankara 2 No`lu DGM, bir sanığı 15 yıl ağır hapis, bir sanığı da 18 yıl 9 ay ağır hapis cezasına mahkum etti. İki sanık hakkında 3 yıl hapis cezası verilirken 4 sanık da beraat etti.

Abdullah Argun Çetin, Uğur Mumcu`nun taammüden öldürülmesi olayına feri fail olarak iştirak etmek suçunu işlemediğinden beraat ederken, cürüm işlemek için oluşturulan teşekküle üye olmak suçundan hakkında açılan dava ayrılarak ağır ceza mahkemesine gönderildi, 1 sanık hakkındaki dava 4616 sayılı Yasa uyarınca ertelendi.

TCK'NIN 59. MADDESİ UYGULANMADI

Kararın oybirliğiyle alındığını açıklayan Mahkeme Başkanı Eken, Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Rüştü Aytufan'ın,

MUMCU: ADALET KISMEN YERİNİ BULDU

Umut Operasyonu davasının müdahil avukatlarından Ceyhan Mumcu, kararla ilgili olarak, "Adalet, kısmi ve nispi olarak yerini buldu" dedi.

Mumcu, Bir hukukçu olarak böyle bir sonucu beklediklerini ifade eden Mumcu, Muammer Aksoy`un müvekkili, Uğur Mumcu`nun aynı odada büyüdüğü kardeşi, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı`nın sınıf arkadaşı ve Doç. Dr. Bahriye Üçok`un da öğretmeni olduğunu belirtti.

İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı`nın olumsuz tutumu nedeniyle örgütün tamamen ortaya çıkarılamadığını savunan Mumcu, ``Adalet, kısmive nispi olarak yerini buldu. Umarım, biz sağken adalet tam olarak tecelli eder`` dedi.

"mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmak için oluşturulan silahlı çeteye üye olup, anayasal düzeni değiştirmeye cebren teşebbüs ettikleri sabit olduğundan" TCK`nın 146/1. maddesine göre idam cezasına çarptırıldıklarını açıkladı. Eken, sanıkların eylemlerinin yoğunluğu ve sürekliliği, her biri idam cezasını gerektiren birden fazla öldürmeve yaralama eylemini gerçekleştirmiş olmaları, bu eylemlerin kamuoyu üzerinde yarattığı etkiler, ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, sanıklar hakkında TCK`nın 59/1. maddesinin uygulanmasına yer olmadığını bildirdi.

CEYLAN: SANIKLAR BERAAT ETMELİYDİ �

Rüştü Aytufan, Necdet Yüksel ve Ferhan Özmen`in avukatı İbrahim Ceylan yargılamanın usule ve esaslara aykırı biçimde yapıldığını iddia etti.

Davanın birçok safhasında, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunduklarını anlatan Ceylan, taleplerinin dikkate alınmadığını söyledi. Taleplerinin, özellikle işkence konusunda odaklandığını ifade eden Ceylan, esasa ve usule aykırı yargılama anlayışıyla davanın sonuçlandığını öne sürdü. Aytufan, Yüksel ve Özmen`in işkence gördüğü iddiasını tekrarlayan Ceylan, ``Oysa taleplerimiz kabul edilse ve işkence gördükleri saptansaydı, dava düşecekti. Müvekkillerim, bir haftalık işkenceden sonra cesetleşmiş bir bedene sahip iradeyle ifadelerin altına imza attılar.``

Davada bu yönde bir karar çıkacağını önceden tahmin ettiğini ve bu nedenle süre tutum dilekçesi hazırladığını anlatan Ceylan, ``Ortada örgüt yok. Sanıkların hepsi beraat etmeliydi. Gerçek adalet zaman içinde ortaya çıkacak`` dedi.�
�

Etiketler: gündem