Ulusal Program yayınlandı

Güncelleme Tarihi:

Ulusal Program yayınlandı
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 25, 2003 09:00

AB Müktesebatı'nın üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programı yayınlandı. Programda AB yolunda yapılan idam cezasının kaldırılması, işkenceyle mücadele ve Milli Güvenlik Kurulu'nun yeniden tanımlanması gibi uygulamalar anlatıldı.

Haberin Devamı

Ulusal Program'ın (UP) GiriÅŸ bölümünde Türkiye'nin AB tam üyelik hedefindeki kararlılığının altı çizilirken, Yunanistan ile ikili konular ve Kıbrıs sorununa beklendiÄŸi gibi bu bölümde yer veriliyor.Â

''Cumhuriyetin dayandığı temel ilkelere baÄŸlı, ulusal bütünlük içinde, demokratik ve laik, bilgi çağını yakalamış, güçlü ve refah içinde yaÅŸayan bir hukuk devleti olmak, gelecek kuÅŸaklara karşı tarihi bir sorumluluktur'' denilen GiriÅŸ bölümünde, Türkiye'nin çaÄŸdaÅŸlaÅŸmayı temel ilke olarak benimseyen bir ülke olduÄŸunun altı çiziliyor ve şöyle deniyor:Â

''Türkiye'nin esenliÄŸini belirleyecek hedeflere ulaÅŸmasını saÄŸlayacak en önemli proje, AB'ye tam üyeliktir. Türkiye'nin AB ile bütünleÅŸme emeli, her vatandaşımızın bugününü ve yarınını temelden etkileyen toplumsal bir dönüşüm projesidir.''  UP'nin GiriÅŸ bölümünde üyelik yolunda gerçekleÅŸtirilen siyasi, ekonomik, hukuki ya da toplumsal her reformun bir yandan bireyin hayat standardını yükseltirken, diÄŸer yandan da Türkiye'nin uluslararası ekonomik gücünü, demokratik saygınlığını ve güvenini de artırdığı vurgulandı.  AB üyelik hedefinin Türk halkının büyük bölümü tarafından desteklendiÄŸinin altı çizilen giriÅŸ bölümünde, bugüne kadar yapılan reform ve uyum çalışmalarının, Türkiye'nin hedefi yolundaki iradesini kanıtladığı belirtildi.Â

Haberin Devamı

UP'de Türkiye'de serbest piyasa kurallarının iÅŸlediÄŸi bir ekonomik yapının bulunduÄŸuna iÅŸaret edilerek, AB içindeki rekabete dayanıklılığını ise Gümrük BirliÄŸi ile kanıtladığı ifade edildi.Â
   Â
YUNANÄ°STAN Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER VE KIBRIS
   Â
Türkiye'nin Yunanistan ile ikili iliÅŸkileri ve Kıbrıs konusuna da UP'nin giriÅŸ bölümünde yer verildi.  ''Büyük toplumsal projesini tamamlamış bir Türkiye'nin 21. yüzyıla bir demokratik güç odağı olarak girmesi, bölgesel ve uluslararası barış ve istikrarın tesisi için deÄŸer biçilmez bir fırsat olduÄŸu kadar, içinde yaÅŸadığımız çalkantılı bölgede ve daha ötesinde çaÄŸdaÅŸlaÅŸma arayışı içinde olanlara da bulunmaz bir ilham kaynağıdır'' denilen giriÅŸ bölümünde, Yunanistan ve Kıbrıs konularında ÅŸu ifadelere yer veriliyor:Â

Haberin Devamı

''Türkiye, bu doğrultuda, komşularıyla ve civar bölgelerle ilişkilerini, barışçı dış politika hedefleri temelinde geliştirmeye devam edecektir. Türkiye bu çerçevede, Yunanistan ile olan ikili sorunlarını diyalog yoluyla çözmeye yönelik çabalarını ve inisiyatiflerini sürdürecektir. Benzer biçimde, AB ile güçlendirilmiş siyasi dilayoğun bir parçası olarak, Kıbrıs'taki gerçeklere ve her ikitarafın egemen eşitliğine dayanan yeni bir ortaklık ihdas etmeyi amaçlayan ve her iki tarafça kabul edilecek olan bir çözümün bulunması yönünde BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde gösterdiği çabaları desteklemeye devam edecektir.

Türkiye, güven ortamını geliÅŸtirerek, kapsamlı bir çözüme imkan saÄŸlamaya matuf olarak Kıbrıs Türk tarafının attığı adımları  desteklemektedir.''  GiriÅŸ bölümünün sonunda ise hükümetin UP ile ortaya koyduÄŸu yükümlülükleri yerine getirme kararlılığında olduÄŸunun altı bir kez daha çizildi ve UP'ye hakim olan genel yaklaşımın, Türk halkı tarafından da benimsendiÄŸi kaydedildi.Â

Haberin Devamı

UP ile birlikte kabul edilen kararda, Türkiye'nin AB müktesebatına uyum çerçevesindeki geliÅŸmesinin düzenli olarak izlenebilmesi ve AB Komisyonu'nda gerekli bilgilerin temin edilmesi amacıyla tüm kamu kurum ve kuruluÅŸlarının ''AB Müktesebatına Uyum Ulusal Veri Tabanına''iki ayda bir düzenli veri aktarmaları öngörülüyor.Â

Bu çerçevede AB Genel SekreterliÄŸi, kamu kurum ve kuruluÅŸlarından her ay düzenli olarak kendisine iletilecek bilgileri rapor halinde düzenleyerek, raporunu her ay düzenli olarak Bakanlar Kurulu'na aktaracak.Â

SÄ°YASÄ° KRÄ°TERLER

Siyasi Kriterler bölümünde, hükümetin, siyasi kriterleri karşılamak için yapılması gerekli siyasal düzenlemeleri, TBMM'nin 22. yasama dönemi, baÅŸka bir deÄŸiÅŸle bu yıl içinde tamamlamaya kararlı olduÄŸu vurgulandı.Â

Haberin Devamı

UP'nin Siyasi Kriterler baÅŸlığı altındaki bölümünde ilk olarak, ilk UP'den bu yana bu alanda yapılan düzenlemeler aktarılıyor. Türkiye'nin idam cezasını kaldırdığı, iÅŸkence ve kötü muamelenin yasaklanmasına iliÅŸkin kapsamlı yasal ve idari düzenlemelere gittiÄŸi, Milli Güvenlik Kurulu'nun danışma organı rolünün yeniden tanımlandığı hatırlatıldı.Â

Aynı baÅŸlık altında Türkiye'nin çeÅŸitli uluslararası sözleÅŸmeleri imzaladığı ve onayladığı da dile getirildi ve TBMM'de uyum yasama çalışmalarını daha etkin yürütülmesi amacıyla AB Uyum Komisyonu Kurulu'nun kurulduÄŸu kaydedildi.Â

Türkiye'nin bu yasama yılı içinde gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya kararlı olduÄŸu vurgulanan UP'de, yapılan tüm reformların eÅŸzamanlı olarak uygulamadaki etkilerinin de Haziran 2004'e kadar görülebileceÄŸi belirtildi.  Siyasi kriterler bölümünde daha sonra Türkiye'nin önümüzdeki dönemde düzenlemelere gitmeyi planladığı alanlar 9 ana baÅŸlık altında toplandı:Â
   Â
DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Haberin Devamı

Bu baÅŸlık altında UP'de hükümetin, düşünce ve ifade özgürlüğünün geniÅŸletilmesi ve sürdürülmesine önem ve öncelik verdiÄŸi kaydedilerek,bu çerçevede yapılması planlananlar şöyle sıralanıyor:Â

- Ä°fade özgürlüğünün sınırlarını belirleyen mevzuat, Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi'ne ve özellikle sözleÅŸmenin 10, 17 ve 18. maddelerinin ruhuna uygunluÄŸu bakımından gözden geçirilecek,Â

- Basın özgürlüğünün evrensel standartlarda uygulanması için gerekli tedbirler alınacak,Â

- Türk vatandaÅŸlarının günlük yaÅŸamda geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapılması veya farklı dilve lehçelerin öğrenilmesine iliÅŸkin hükümler hayata geçirilecek,Â

- Uygulamada yeknesaklığın saÄŸlanması amacıyla, yargı mensupları için insan hakları, Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi (AÄ°HS) ve Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi (AÄ°HM) içtihatları konusunda yürütülen eÄŸitim programları, yaygınlaÅŸtırılarak sürdürülecek.Â
   Â
DERNEK KURMA ÖZGÜRLÜĞÜ, BARIŞÇI TOPLANTI HAKKI, SİVİL TOPLUM
   Â
''Dernek kurma özgürlüğü, barışçı toplantı hakkı, sivil toplum'' baÅŸlığı altında UP'de, Türkiye'deki mevzuatın AÄ°HS'nin 11, 17 ve 18. maddeleri doÄŸrultusunda gözden geçirileceÄŸi kaydediliyor. UP'de bu konuya iliÅŸkin olarak aynı zamanda, farklı yasal düzenlemeleriçinde yer alan hükümlerin, az sayıda kanun altında toplanarak, yeknesaklığın saÄŸlanması çalışması yapılacağı da belirtiliyor ve düzenlemelerin ''etkili ÅŸekilde uygulanacakları'' belirtiliyor.Â

İŞKENCEYE SIFIR HOŞGÖRÜ

 Türkiye'nin iÅŸkence ve kötü muameleye ''sıfır hoÅŸgörü göstermeye kararlı'' olduÄŸu belirtildi. UP'nin siyasi kriterler bölümü altında toplanan dokuz baÅŸlıktan üçüncüsü olan ''Ä°ÅŸkence ve Kötü Muamelenin Önlenmesi''nde, hükümetin bu olayları engellemeye ve sıfır hoÅŸgörü göstermeye kararlı olduÄŸu kaydedilerek, yürürlükteki yasal ve idari önlemlerin ''titizlikle uygulanacağı'' vurgulandı.  Düzenlemelerin uygulanmasında AÄ°HS'nin 3. maddesinin ve Avrupa Ä°ÅŸkencenin ve Ä°nsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza ve Muamelenin Önlenmesi Komitesi'nin tavsiyelerinin de gözönünde bulundurulacağı belirtilen UP'de, iddiaların derhal, titizlikle soruÅŸturulacağı ve faillerin süratle cezalandırılmasının saÄŸlanacağı kaydediliyor. Ä°ÅŸkence ve kötü muamele davalarının uzun sürmesi, AB'nin Türkiye'yi eleÅŸtirdiÄŸi konular arasında yer alıyordu.Â

Bu bölümde ayrıca, yakalanan, gözaltına alınan ya da tutuklananların, avukatlarıyla görüşme ve yakınlarına haber verme haklarına iliÅŸkin yasal düzenlemelerin de aynı titizlikle uygulanacağıifade ediliyor. UP'de konuya iliÅŸkin ÅŸu ifadelere yer veriliyor: ''Ä°ÅŸkence ya da gayrı insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle AÄ°HM kararları sonucunda ödenen tazminatların sorumlu personele rücu edilmesi konusundaki mekanizma, etkin olarak iÅŸletilecek.''Â
   Â
KAMU GÖREVLİLERİNİN İNSAN HAKLARI KONUSUNDA EĞİTİMLERİ
   Â
UP'de bu alt baÅŸlık altında Türkiye'nin kısa dönemde yapmayı planladığı çalışmalar, ÅŸu ÅŸekilde belirtilmiÅŸ:Â

''Yargı mensupları ve kolluk kuvvetleri baÅŸta olmak üzere, kamu görevlilerinin insan hakları konusunda sürmekte olan eÄŸitim programları yoÄŸunlaÅŸtırılacak ve özellikle AÄ°HS ve AÄ°HM içtihadı ve ABhukuku alanlarında bilinçlendirecek eÄŸitim programları Avrupa Konseyi ve AB ile iÅŸbirliÄŸi içinde geliÅŸtirilecektir.''Â
   Â
YARGININ İŞLEVSELLİĞİ VE VERİMLİLİĞİ

Bu bölümde hukuk devleti ilkesinin, Türkiye'nin temel ilkelerinden biri olduÄŸu hatırlatılarak, bu ilkenin çaÄŸdaÅŸ toplumlardaki anlayışla Türkiye'de yerleÅŸmesinin hükümetin bu alandaki en önemli hedefi olduÄŸuvurgulanıyor.  'Bu baÄŸlamda gerçekleÅŸtirilecek yargı reformu, demokratikleÅŸme sürecinin temelini oluÅŸturmaktadır'' denilen UP'de, bu alanda öncelikle uygulamada yeknesaklığın saÄŸlanması amacıyla insan hakları, AÄ°HS, AÄ°HM içtihatları konularında yürütülen eÄŸitim programlarının, yüksek mahkeme üyeleri de dahil olmak üzere, tüm yargı mensuplarını kapsayacak ÅŸekilde sürdürüleceÄŸi belirtiliyor.Â
   Â
CEZAEVLERÄ°, TUTUK EVLERÄ° VE NEZARETHANE KOÅžULLARI
   Â
UP'de ''Cezaevleri, Tutukevleri ve Nezarethane KoÅŸulları'' baÅŸlığı altında şöyle deniyor:Â

''Hükümet, cezaevleri, tutukevlerindeki koÅŸulların alınan önlemlerin etkili ÅŸekilde uygulanmasını saÄŸlayacaktır. Bu çerçevede, Avrupa Konseyi ve Avrupa Ä°ÅŸkenceyi Önleme Komitesi'nin tavsiyeleri dikkate alınarak, cezaevleri, tutuk evleri ve nezarethanelerin uluslararası standartlarla uyumlaÅŸtırılması ile Ceza Ä°nfaz HakimliÄŸi kurumu ve Cezaevi Ä°zleme kurullarının etkin çalışmaları sürdürülecektir.''Â
   Â
TÜM BİREYLERİN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDEN YARARLANDIRILMASI

UP Siyasi Kriterler bölümünün ''Tüm Bireylerin, Ayırım Yapılmaksızın Tüm Temel Hak ve Özgürlüklerden Tam Olarak Yararlandırılması'' olarak belirtilen 7. altbaÅŸlığında ise, herkesin ayırım yapılmaksızın temel hak, özgürlük ve temel kültürel haklardan yararlanmalarını saÄŸlamanın,hükümetin temel görevi olduÄŸu kaydediliyor.  Bu çerçevede deÄŸiÅŸik din ve inanç gereksinimleri dikkate alınarak,uygulamalar kolaylaÅŸtırılacak, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi veyayın yapılmasına iliÅŸkin hükümler uygulanacak, özürlülerin mesleki rehabilitasyon ve istihdamları hakkındaki ILO sözleÅŸmesi hükümlerine uygun önlemler alınacak ve çocuk işçilerin çalıştırılmasının önlenmesine iliÅŸkin düzenlemelerin uygulanmasına önem verilecek.Â

Bu bölümde ayrıca kadın erkek eÅŸitliÄŸinin uygulamada saÄŸlanmasınınbir öncelik alanı olarak belirlendiÄŸi de ifade edildi.Â
   Â
YÜRÜTMENİN İŞLEVSELLİĞİ
   Â
''Yürütmenin Ä°ÅŸlevselliÄŸi'' baÅŸlığı altında, ÅŸu ifadelere yer veriliyor: ''Milli Güvenlik Kurulu'nun danışma organı niteliÄŸi, Anayasa ve ilgili yasa deÄŸiÅŸiklikleriyle yeniden tanımlanmıştır. MGK ve MGK GenelsekreterliÄŸinin iÅŸlevleri, bu niteliklerle uyumlaÅŸtırılacaktır.''Â
   Â
SÖZLEŞMELER
   Â
UP Siyasi kriterler bölümünün son baÅŸlığı olan ''SözleÅŸmeler'' de ise AÄ°HS ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleÅŸmeye Ek 13. protokolün ve BM Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar SözleÅŸmesinin Ä°htiyari Ek Protokolünün imzalanması için gerekli çalışmaların baÅŸlatılmasının öngörüldüğü kaydediliyor.Â

EKONOMÄ°K KRÄ°TERLER

Ekonomik Kriterler bölümünde Türkiye'nin makroekonomik politikalarının temel öncelikleri, ekonomide sürdürülebilir büyüme ortamını tesis etmek, enflasyonu kalıcı ÅŸekilde düşürmek, kamu açıklarının ve kamu borç stokunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYÄ°H) oranını Avrupa BirliÄŸi (AB) üye ülkeleri ortalamalarına yaklaÅŸtırmak olarak belirleniyor.Â

Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanan Türkiye'nin güncellenmiÅŸ Ulusal Programı'nın (UP) Ekonomik Kriterler bölümünde, AB'ye üyelik sürecinde Kopenhag kriterlerine uyum saÄŸlama ve Maastricht kriterlerine yakınsama, ekonomi politikalarının belirlenmesinde temel perspektifi oluÅŸturduÄŸuna deÄŸiniliyor. Piyasa ekonomisinin güçlendirilmesi ve ekonominin rekabet gücünün artırılması öncelikli hedefler olarak gösterilen Ulusal Programda, şöyle deniliyor:Â

''Bu baÄŸlamda özelleÅŸtirme yoluyla devletin ekonomideki ağırlığının azaltılması, piyasa düzenleme iÅŸlevinin bağımsız düzenleyici kurumlara devredilmesi, özel giriÅŸimciliÄŸin güçlendirilmesi ve serbest piyasa iÅŸlevini olumsuz etkileyen hukuki engel ve iktisadi belirsizliklerin giderilmesi özel bir önem taşımaktadır. Bu çerçevede, yatırım ortamının hem hukuki hem de iktisadi açıdan iyileÅŸtirilmesi, sermaye hareketlerinin tam serbestleÅŸtirilmesi ve yabancı sermaye yatırımlarının teÅŸvik edilmesi doÄŸrultusunda atılan adımlar sürdürülecektir. Ayrıca, mali sektör reformuna, kamunun tekel konumda olduÄŸu sektörlerin rekabete açılması çabalarına ve özelleÅŸtirme programının uygulanmasına devam edilecektir. Ekonomi politikasının önemli bir amacı da, Türkiye ve AB arasındaki geliÅŸmiÅŸlik farkını azaltmak olacaktır.''Â
   Â
AB İLE DİYALOGUN GÜÇLENDİRİLMESİNE ÖNEM VERİLECEK
   Â
Makroekonomik politikaların belirlenmesi ve uygulanması sürecinde AB ile diyalogun güçlendirilmesine önem verileceÄŸi vurgulanan Ulusal Program'da, bu kapsamda, Katılım Öncesi Mali Ä°zleme Prosedürü çerçevesinde, kamu borçları, bütçe açıkları, GSYÄ°H büyüklükleri ve diÄŸer verileri içeren Mali Bildirim ve AB üyeliÄŸi için gerekli ekonomik reformları ve üyelik sonrası Ekonomik ve Parasal BirliÄŸe katılmaya yönelik olarak oluÅŸturulacak ekonomi politikalarını içeren Katılım Öncesi Ekonomik Program çalışmalarına, ilgili kurum ve kuruluÅŸlar ile etkin koordinasyon içinde devam edileceÄŸi belirtildi. Bu çalışmaların her yıl güncelleÅŸtirilerek AB'ye iletileceÄŸine dikkat çekilen Ulusal Program'da, aynı zamanda, AB ile diyalogun güçlendirilmesine yönelik yeni diyalog kanallarının oluÅŸturulmasının da üzerinde durulan öncelikler arasında olduÄŸu vurgulandı.Â

Diğer taraftan, 2002-2004 dönemini kapsayan ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ile birlikte yürütülen ekonomik reform programının güçlendirilerek kararlı şekilde uygulanmaya devam edileceği bildirilen Ulusal Program'da, ekonomik reform programında öngörülen politikaların, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005), Ulusal Program ve Katılım Öncesi Ekonomik Program ile uyumlu olup, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde gerekli dönüşümlerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunacağı belirtildi.

FAİZ GİDERLERİNİN AZALTILMASINA ÇALIŞILACAK
   Â
Piyasalarda güven ortamı yaratılarak reel faizlerin düşürülmesi, borçlanma vadesinin uzatılması ve piyasa yapıcılığı sisteminin uygulanmasına devam edilmesi suretiyle borçlanmanın kolaylaştırılmasına ve konsolide bütçe faiz giderlerinin azaltılmasına çalışılacağı bildirilen Ulusal Program'da, şöyle denildi:

''Kamu İhale Kanunu'nda uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları, ilgili AB mevzuatıyla uyumlu olmak kaydıyla, gidermeye dönük çalışmalar devam etmektedir.

Mali sistemin iyileştirilmesi ve şeffaflaşmasını sağlayacak olan Kamu Mali Yönetimi ve Mali Kontrol Kanunu 2003 yılında yasalaşacaktır.

Sosyal güvenlik kuruluşlarının aynı çatı altında toplanmasını amaçlayan yeni Çerçeve Kanunu 2003 yılı sonuna kadar yürürlüğe konulacak, böylece sosyal güvenlik sistemi açıklarının azaltılması sağlanacaktır.

Kamu kesiminde personel alımlarını sınırlandırmaya yönelik politikalar sürdürülecektir. Gelir idaresi, fonksiyonel yapıya uygun ÅŸekilde yeniden yapılandırılarak etkinliÄŸi artırılacaktır. Para politikası, kısa dönemde enflasyonu düşürmeye, orta vadede ise fiyat istikrarını saÄŸlamaya ve korumaya yönelik olarak sürdürülecektir.Â

Gerekli ön koşullar oluştuğunda, Merkez Bankası kısa dönem faiz oranının politika aracı olarak kullanılacağı enflasyon hedeflemesi politikasına geçecektir.

Önümüzdeki dönemde dalgalı kur rejimi uygulaması sürdürülecektir. Döviz kuru piyasada arz ve talebe göre belirlenecek, ancak Merkez Bankası döviz kurunun uzun dönem seviyesini etkilemeden, sadece aşırı dalgalanmalara yönelik müdahale bulunabilecektir.

Gelirler politikası kısa vadede enflasyon hedefleri gözetilerek belirlenecektir. Orta vadede ise gelirler politikasının fiyat istikrarı, verimlilik ve karlılık parametreleri göz önüne alınarak belirlenmesi hedeflenmektedir.

Yapısal reformlar, öngörülen ekonomik hedeflere ulaşılmasında ve makroekonomik istikrarın kalıcı bir şekilde sağlanmasında belirleyici bir rol oynayacaktır. Bu kapsamda, özelleştirme yoluyla kamunun ekonomideki rolünün azaltılması ve ekonomik etkinliğin artırılması, şeffaf ve etkin bir kamu yönetiminin oluşturulması, bankacılık sisteminin reel sektörün kaynak ihtiyacını etkin bir şekilde karşılayacak yapıya kavuşturulması, çeşitli alanlarda düzenleyici kurumlarla piyasa mekanizmasının güçlendirilmesi ve ekonomideki özel sektörün rolünün daha da geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bunlara ek olarak, tarım ve altyapı hizmetleri alanlarındaki reformlar hızlandırılarak sürdürülecektir.

Kamu finansmanında sağlanacak iyileşme çerçevesinde eğitim, sağlık, Ar-Ge ve sosyal nitelikli harcamaların gayri safi milli hasıla(GSMH) içindeki payı artırılarak, toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesi, beşeri sermayenin niteliklerinin geliştirilmesi, gelir dağılımının iyileştirilmesi, yoksullukla mücadele ve bölgesel gelişmişlik farkının azaltılması konularında iyileştirmeler sağlanması öngörülmektedir.

Dünya Bankası ile yürütülen program kapsamında, eğitim, sağlık ve sosyal koruma harcamalarından oluşan sosyal harcamaların gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH)yüzde 14,5'inin üstünde olması taahhüt edilmiştir. 2000 yılında GSYİH'nin yüzde 14,5'i olan sosyal harcamalar2001 yılında yüzde 16,5'e, 2002 yılında yüzde 17,3'e yükselmiştir. 2003 yılında, sosyal harcamaların GSYİH'ye oranının yüzde 18 olması programlanmıştır.''
   Â
KOPENHAG EKONOMÄ°K KRÄ°TERLERÄ°NE UYUM
   Â
Makroekonomik gelişmelere de değinilen Ulusal Program'da, Kopenhag ekonomik kriterlerine uyum çerçevesinde yapılan çalışmalar da ayrıntılı olarak yer aldı.

Katılım öncesi süreçte sürdürülebilir bir büyüme ortamının tesis edilmesi amacıyla başlatılan yapısal reformlar ile piyasa kurallarına dayalı ve rekabet gücü yüksek bir ekonomik yapı oluşturularak Kopenhagkriterlerine uyum sağlanmasının hedeflendiği bildirilen Ulusal Program'da, işleyen bir piyasa ekonomisinin varlığı, AB içerisindeki rekabet baskısı ile başa çıkabilme kriterlerinde yapılan çalışmalara değinildi.

AB ile mevzuat uyum takvimine de yer verilen Ulusal Program'da, yapılacak mevzuat düzenlemelerinin beklenen tarihleri de belirlendi.
   Â
ALANLARDA ÖNCELİKLER LİSTESİ, MEVZUAT UYUM TAKVİMİ SAPTANDI
    Â
Ulusal Program'da, ''malların serbest dolaşımı'', ''kişilerin serbest dolaşımı'', ''hizmet sunumu serbestisi'', ''sermayenin serbestdolaşımı'', ''şirketler hukuku'', ''rekabet politikası'', ''tarım'', ''balıkçılık'', ''taşımacılık politikası'', ''vergilendirme'', ''ekonomik ve parasal birlik'', ''istatistik'', ''sosyal politika ve istihdam'', ''enerji'', ''sanayi politikaları'', ''küçük ve orta boy işletmeler'', ''bilim ve araştırma'', ''eğitim, öğretim ve gençlik'', ''telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri'', ''kültür ve görsel-işitsel politika'', ''bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu'', ''çevre'', ''tüketicinin ve tüketici sağlığının korunması'', ''adalet ve içişleri'', ''gümrük birliği'', ''dış ilişkiler'', ''mali kontrol'', ''mali ve bütçesel hükümler'' gibi alanlarda öncelikler listesi, önceliklerin tanımları ve öncelikler çerçevesinde AB mevzuatına uyum, uygulamaya yönelik kurumsal yapılanmave finansman tabloları, mevzuat uyum takvimi, mevzuatın uyumu ve uygulanması için kurumsal yapılanma takvimi, planlama finansman ihtiyacı konularında ayrıntılı bilgiler yer aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!