Ulucanlar sanıkları yeniden yargı önünde

Güncelleme Tarihi:

Ulucanlar sanıkları yeniden yargı önünde
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde (Ulucanlar Cezaevi) 26 Eylül 1999 tarihinde meydana gelenve 10 mahkumun öldüğü olaylarla ilgili olarak haklarında dava açılan 1'i mağdur 86 sanığın ikinci kez yargılanmasına başlandı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk yargılamada görevsizlik kararı vererek dosyayı Ankara DGM'ye göndermişti. Ankara DGM'nin de görevsizlik kararı vermesi üzerine dosyanın gittiği Yargıtay, davaya bakmakla görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğuna karar vermişti.

5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, 5'i tutuklu 11 sanık, yaklaşık 50 sanık avukatı ve olayda hayatını kaydedenlerin yakınları olan müdahiller Hanım Çiftçi, Ali Gençaslan ve Şaban Kavaklıoğlu'nun avukatı Selçuk Kozağaçlı katıldı.

Duruşma salonunda ve adliye binası içerisinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşma başlamadan önce söz alan müdahil avukatı Kozağaçlı, bazı tutuksuz sanıklar ve yakınlarının adliye binasının giriş katında gözaltına alınarak, duruşmaya girmelerinin engellendiğini söyledi. Kozağaçlı, yargılamanın daha sağlıklı yapılabilmesi için bu sanıklar ve yakınlarının duruşmaya alınmasını istedi.

Mahkeme Başkanı Necdet Yaman, duruşma salonu dışındaki olaylara karışamayacağını ifade ederek, avukatın bu talebini kabul etmedi. Müdahil avukatı Kozağaçlı'nın yanı sıra, sanık avukatlarının da giriş katındaki sanıklar ve yakınlarının duruşmaya alınması konusunda ısrarlı olmaları üzerine Başkan Yaman ile avukatlar arasında tartışma yaşandı.

Usül tartışması

Mahkeme Başkanı Yaman, "Bu kadar kalabalığa ne gerek var. Niye mahkemeye yardımcı olmuyorsunuz? Burada deliller toplanır ve ona göre de karar verilir. Lütfen mahkemeye yardımcı olunuz" diye konuştu.

Sanık avukatlarından Ali Gür, duruşmaya katılmak isteyen müvekkillerinin yakınlarının Abdi İpekçi Parkı'nda da gözaltına alındığını ifade ederek, "Bu dava kamuoyuna açıktır ve herkes izleyebilir" dedi.

Sanık avukatı Zeki Rüzgar ise Mahkeme Başkanı'na, "Aşağıdakiler sizin talimatınızla duruşmaya alınmıyorlar. Emir verin alınsınlar" dedi.

Sanık avukatlarından Hacı Ali Özhan ise Başkan Necdet Yaman'dan, usulü uygulamasını istedi. Yaman'ın, "Ben usulü 30 yıldır uyguluyorum. Bana öğretmeyin" demesi üzerine, Özhan, "Siz usulü 30 yıldır böyle mi uyguluyorsunuz?" dedi.

Avukatlar, bazı sanıklar ve yakınlarının, adliyenin giriş katı ile Abdi İpekçi Parkı'nda gözaltına alınmaları nedeniyle duruşmaya alınamadıklarının tutanağa geçirilmesini talep ettiler. Mahkeme Başkanı Yaman, avukatların bu talebini, "Bazı sanıklar ve yakınları, dışarıdaki olaylar nedeniyle duruşmaya alınamamıştır" diye yazdırınca, avukatlar buna itiraz ettiler ve "bu davayla bağlantılı olarak gözaltına alındıkları için davaya katılamadılar" şeklinde tutanağa geçirilmesini istediler. Mahkeme Başkanı Necdet Yaman, daha sonra, görevli polislere talimat vererek, giriş katında bekletilen bazı tutuksuz sanıklar ve yakınlarının duruşmaya getirtilmelerini istedi.

Duruşmaya gelen sanıklar, sanık sandalyesine otururken tutuklu sanıklarla birbirlerine sarılırken, jandarma buna engel olmak istedi. Sanık avukatlarının da, jandarmayı engellemek istemesi üzerine duruşma salonunda kısa bir gerginlik yaşandı. Tutuklu sanık Devrim Turan, tutuklu bulundukları Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tukukevi'nin yönetimi ile cezaevinde kalanlar arasında sık sık sorunlar yaşandığını söyledi. Olay gecesi uyurken, gürültüler üzerine uyandığını ifade eden Turan, şöyle konuştu:

"Koğuşun havalandırmasına giren askerler, küfürler savurarak, üzerimize taş ve gaz bombaları attılar. Ellerindeki demir kancalarla bize vuruyorlardı. Ben de olaylarda yaralandım. Gaz bombasının etkisinden nefes bile alamıyorduk. Silah sesleri geliyordu. Ağzımıza, burnumuza biber gazı sıkıyorlardı ve cinsel tacizde bulunuyorlardı. Bizi sonra görüş yerlerine aldılar ve oradan da başka cezaevlerine gönderdiler."

Tutuklu sanık Aynur Sis de, olay gecesi görüş yerinde bekletilirken, bir gardiyanın, askerlerin başındaki komutan diye tahmin ettiği kişiye, "Bunların başını ezmek lazım" dediğini ve kendilerine bakarak kafa salladığını iddia etti.

İddianamede, sanık Cemal Çakmak'ın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), 'adam öldürme' hükmünü düzenleyen 450/5 maddesine göre idamı, sanıklar Cafer Tayyar Bektaş, Haydar Baran, Veysel Eroğlu, Behsat Örs,Feyzullah Koca, Hatice Yürekli, Saime Örs, Edibe Tozlu ve Deniz Aktaş'ın da aralarında bulunduğu 1'i mağdur 85 sanığın ise 'hükümlü ve tutukluların ayaklanması, mala zarar verme, müessir fiiller, faili belli olmayan adam öldürme, memura karşı müessir fiil, adam öldürmeye teşebbüs, yıkıcı, öldürücü aletler veya ateşli ecza kaçakçılığı ve ticaret' suçlarından 12 yıl ile 47 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına mahkum edilmeleri talep ediliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!