Uçakta işadamının değişen profili

Güncelleme Tarihi:

Uçakta işadamının değişen profili
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2004 00:00

ESKİYE göre çok fark var. Başbakan Erdoğan'la yurtdışı gezilerine katılan işadamlarının profili değişiyor!.. Son yirmi yıl içinde Özal, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Demirel, Çiller, Ecevit'in, çok sayıda yurtiçi ve yurtdışı gezilerine katılıyorum. Onlar Başbakan koltuğunda otururken. Şimdi de, birkaç seferdir Tayyip Erdoğan'ın yurtdışı gezilerini izliyorum. İşadamlarına bakıyorum.DÖVİZ-DARBE SARMALIBaşbakanların yurtdışı gezilerine işadamlarının katılması Özal'la başlıyor. Mantıklı, çünkü 70'li ve 80'li yıllar Türkiye için döviz açığı nedeniyle, tam kabus. Hele de, 70'lerin sonunda Türkiye'nin toplam ihracatı petrol ithalatını bile karşılayacak durumda değil. Yıllık toplam ihracat 2.5 milyar dolar, bunun karşılığında sadece petrol ithalatı 4 milyar dolar!..Hatta, döviz darboğazından hareketle, o yıllarda siyasal teoriler pek revaçta:‘‘Askeri darbeler, döviz darboğazının sonucu!.. Döviz darboğazını aşmak, ihracatı artırmak üzere, her devalüasyon ve beraberinde gelen ekonomik önlemleri askeri darbeler izliyor!..’’Türkiye 1960 ile 80 arasında bu sarsıntılarla yaşıyor. Bunu en bilenlerden biri Özal. Onun için, dış gezilerine işadamlarını özellikle alıyor. Onların ihracat bağlantılarına, gidilen yerlerde iş bağlantıları kurmalarına bizzat yardımcı oluyor. Kurulan bağlantıda eksik bir nokta kalmışsa, hemen orada çözüyor.Gezilerde bu yöntemin yararlı sonuçlar verdiğini yıllar itibariyle hep görüyorum.BÜYÜKLERİN YERİNEİşte, şimdi fark!..Geçmiş yirmi yılda başbakanların gezilerine katılan işadamları ile şimdi Erdoğan'ın gezilerine katılan işadamları arasında ciddi fark var!..Eskiden bu gezilerde büyük firmalar çoğunlukta!.. Dışarıyla rekabet gücüne sahip büyükler!.. İhracat ve iş bağlantıları eskiden bu büyük firmalara!.. Şimdi ise, küçük ve orta boy işletmeler ezici ağırlıkta!.. Şimdi daha çok Anadolu!..Tavırlarına, konuşmalarına bakıyorum. Daha çok geleneksel değerlere sahipler. Daha mesafeli ve dikkatliler. Din duyguları daha baskın. Kendi kabuğunu kırmaya çalışan, dışa açılma isteğini yeni yeni duyan küçük ve orta boy işletmeler.Bir anlamda, AKP tarzının temsilcileri. Hepsi için geçerli olmayabilir, AKP'li olmaları da şart değil, ama sosyolojik anlamda, AKP tarzına denk düşen bir profil. O siyasal dokuyla örtüşen bir taban. AKP'nin tabanda dayandığı sermaye sınıfı. AKP'nin büyütmek istediği işadamı tipi.Uçaktaki işadamı profilinde ciddi değişiklik var. Büyümeye aday küçükler önde geliyor!..Demirel'in açıklaması3 OCAK'ta AB ile ilgili yazdığım bir yazıda, ‘‘Ecevit ve Demirel başta olmak üzere, geçmişte değişik iktidarlar AB fırsatını kaçırıyor’’ diyorum.Demirel yazıya bir açıklama gönderiyor. Özetle:‘‘Demirel, hükümet ettiği süre içinde 1963 Eylül'ünde imzalanıp, 1964 Mart'ında yürürlüğe giren Türkiye-Avrupa Ortak Pazarı anlaşmasına, sadakatle riayet etmiştir. Hazırlık, geçiş ve tam üyelik safhalarından oluşan bu anlaşma 30 senelik bir programdır. Hazırlık safhası 1968'de tamamlanmış, benim hükümet başkanı bulunduğum tarihte geçiş safhasının müzakereleri yapılmış ve 23 Kasım 1970'te Katma Protokol imzalanmıştır. (...)1991 senesi sonunda, yine Demirel'in kurduğu hükümet bir fırsat yakalamış ve fırsatı kaçırmış değildir. 18 ay devam eden bu hükümetin önünde, 1987'de yapılmış müracaata alınmış cevap vardı. (...)Netice itibariyle, benim başında bulunduğum hükümetlerin sorumluluk taşıdığı dönemlerde, kaçırılmış bir fırsat yoktur.’’AB'ye tam üyelik için, görüşmelerin başlaması açısından tarih verilmesinin bu kadar yoğun tartışıldığı bir dönemde, geçmiş yıllarda sorumluluk taşıyanların duyarlığını anlıyorum!..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!