Üç Horan ihya oldu

Güncelleme Tarihi:

Üç Horan ihya oldu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2000 00:00

Haberin Devamı

KURULUŞU 1503 yılına kadar uzanan ve daha sonra yeniden inşa edilen kilisenin restore edilmesi Ermeni cemaati içinde sevinçle karşılandı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün girişimleriyle onarılan kilise, Ermeni Patrikhane Kilisesi'nden sonraki en önemli ibadet merkezi olarak kabul ediliyor.

İstiklal Caddesi'ne bağlanan Sahne Sokağı üzerinde bulunan bu kutsal mekan, Beyoğlu Belediyesi sınırlarında olmasına rağmen Şişli Belediyesi'nin desteğiyle onarıldı. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, ‘‘Hem seçimden önce verdiğimiz bir sözü yerine getirdik, hem de İstanbul'un mücevherlerinden biri olan bu eserin ihya edilmesini sağladık’’ dedi.

Sarıgül'ü ağırlamışlardı

Geçtiğimiz yıllarda sıvaları ve boyaları yer yer dökülen, ışıklandırma sistemi eskiyip bozularak harap bir hale gelen kilisenin yenilenme öyküsü 18 Nisan 1999 seçimlerinden öncesine kadar uzanıyor. Seçim çalışmaları sırasında Üç Horan Kilisesi'ne de gelen Mustafa Sarıgül, toplantı salonunda cemaatin önüne çıktı. Şişli'deki Ermeni cemaati oylarıyla seçim sonuçlarını etkileyecek kadar büyük bir topluluk oluşturduğundan bu toplantı önemliydi. Şişli'de cemaati bir araya getirecek büyük bir salon olmadığı cemaat Mustafa Sarıgül'ü Beyoğlu'ndaki Surp Yerrortutyun Kilisesi'nde ağırladı. Toplantıyı Kilise Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Garo Hamamcıoğlu yönetti.

Ermeni cemaati geleneksel olarak merkez sağ partilere oy veriyordu. Bu yüzden sosyal demokrat Sarıgül davet sırasında bir hayli terletildi. ‘‘Cemaatin çoğunluğu o güne kadar ANAP-DYP çizgisine oy veriyordu ama vaat edilenlerin hiçbirisinin yapılmamasından ötürü siyasilere güvenleri kaybolmuştu’’ diyen Garo Hamamcıoğlu, buna rağmen Sarıgül'ün bu toplantıda iyi bir performans sergilediğini söyledi.

Yerine getirilen söz

Mustafa Sarıgül, salona geçmeden önce cemaatin önde gelenlerinden Dolapdere'deki Apik İşkembecisi'nin sahibi Apik Hayrabetyan ile kiliseyi gezmiş. Sarıgül o günü şöyle anlattı:

‘‘Bu eşsiz güzellikteki eseri böylesine harap bir vaziyette görünce çok üzüldüm ve oturum sırasında vatandaşlara, 'seçilirsem, başkan yardımcılığına Türkiye'de ilk defa bir Ermeni vatandaşımızı atayacak ve bu kutsal ibadet yerini restore ettireceğim' dedim. Baktım bazıları gülümsüyor. İçlerinden biri, 'Burası Türkiye bir Ermeni'yi başkan yardımcısı yapamazsınız ayrıca bulunduğumuz kilise Şişli'de değil Beyoğlu ilçe sınırlarında. Afaki şeyler söylemeyin bize yapabileceklerinizi vadedin' dedi. Apik Hayrabetyan hafif sinirlenerek, 'Ben Sarıgül'ü yıllardır tanıyorum. Tutamayacağı sözü vermez' dedi. Ben de eski dostuma dönerek, 'sinirlenme Apik usta, insanlar politikacılara karşı serzenişlerinde haklılar' dedim.’’

Seçimden hemen sonra Şişli Belediye Başkan Yardımcılığına atanan Vasken Barın da o toplantı izlenimlerini şöyle anlattı: ‘‘Oturum bitince bir nabız yoklaması yaptık. Cemaatimizin yüzde 60'ı bize oy vermeyeceğini ifade etti. Pek şaşırmadık. Şimdi o toplantıda bulunup da bize oy vermeyenler pişman, bizi destekleyenler ise 'vadettiklerinizden fazlasını gerçekleştirdiniz, verdiğimiz oy helal olsun' diyor.

Üç ay önce başlandı

Üç Horan Kilisesi'nin onarımına bundan üç ay önce başlanmış. Kilise ana mekanı, toplantı, konser ve tiyatro salonları boyanmış. Şapel restore edilmiş, mezarlık çiçeklendirilmiş, kütüphane elden geçirilmiş, tüm ahşap mobilyalar cilalanmış. Kilisede bulunan olağanüstü güzellikteki kıymetli heykeller, tarihi obje restoratörleri tarafından onarılmış. Aydınlatma sistemleri yenilenmiş, avizeler parlatılmış, mermerler temizlenerek eski beyazlığına kavuşmuş.

Eserdeki eski harap ve kasvetli hava gitmiş, Garabet Balyan'ın çizgilerine sadık kalınarak pırıl pırıl aydınlık bir mekan olarak ibadete yeniden açılmış. Yolunuz, Beyoğlu'nda Sahne Sokağı'nın curcunası içinden geçerse mutlaka Üç Horan Kilisesi'ne uğrayın.

Şişli Belediyesi, İstanbul Ermeni cemaatinin en büyük kiliselerinden biri olan Surp Yerrortutyun (Üç Horan) Kilisesi'ni restore ettirdi.

l Beşyüz yıllık ibadet yeri

İlk olarak 1503'te küçük bir ibadethane olarak kurulan yapı ahşap olduğu için yüzyıllar içinde defalarca yangınlara maruz kaldı. 1808'de yeniden inşa edildi ama 10 Nisan 1810'da çıkan bir yangınla harap oldu. Beyoğlu'ndaki Ermeni cemaati, bu kilisenin yeniden inşa edilmesi için Osmanlı sultanına başvurdu ama izni ancak 1835'te alabildi. 7 Haziran 1836'da başlayan yeni kilise binası, 19. yüzyılın efsanevi Hassa Mimarı Garabet Balyan'ın öncülüğünde bir grup tarafından yapıldı.

Dolmabahçe Sarayı, Ortaköy Camii gibi geçen yüzyılın en önemli eserlerine imzasını atan Garabet Balyan, Surp Yerorrtutyun Kilisesi'ni özenerek inşa etti. İçinde, toplantı, konser, tiyatro salonu, kütüphane gibi bölümlerin bulunduğu kilisede bir şapel ve patrik kabirlerinin bulunduğu bir de mezarlık yer alıyor. Sadece kilise binasının alanı 1042 metrekare olan ibadet kompleksi oldukça geniş bir arazi üzerinde kurulmuş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!