TÜSÄ°AD: Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

TÜSİAD: Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2001 00:00

Antalya'daki SÄ°AD Zirvesi'nde konuÅŸan TÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, ‘‘Türkiye hukuk devleti olmaktan adım adım çıkıyor’’ uyarısı yaptı. Özilhan, vatandaşın adalete olan güvenini de hergün kaybettiÄŸini söyledi.Vatandaşın adalete olan inancını her gün biraz daha kaybettiÄŸini söyleyen Türkiye Sanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi (TÃœSÄ°AD) BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, ‘‘Türkiye'nin bir hukuk devleti olmaktan çıkış sürecini adım adım izliyoruz’’ dedi.Sanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi'nin (SÄ°AD) oluÅŸturduÄŸu, Türkiye SÄ°AD Platformu'nun, ‘Yargıda Reform’ konulu ‘5’inci SÄ°AD Zirvesi' toplantısı Antalya SÄ°AD (ANSÄ°AD) evsahipliÄŸinde, Antalya Sheraton Otel‘de dün basına kapalı olarak gerçekleÅŸtirildi.Toplantıda bir konuÅŸma yapan Tuncay Özilhan, adalete olan güvenin kaybolduÄŸu bu dönemi şöyle anlattı:‘‘Cezasız kalan yolsuzlukları, tahsil edilemeyen alacakların çek-senet mafyasına devrediliÅŸini, bireysel suçların cezasını mahkemelerden önce vermeye kalkan linç kafilelerini, Susurluk skandalını, bir ilden ötekine taşınan davaları, yargı kararıyla deÄŸil, zaman aşımıyla sonuçlanan mahkemeleri, yargı kararlarının uygulanmasının kaba kuvvetle engellenmesinin, suçlanan siyasilerin mahkemelerde kendilerini aklamak yerine milletvekili dokunulmazılığının arkasına sığınmasını tercih etmesini hep birlikte yaÅŸadık. Böyle bir manzara karşısında bir toplumda adalet duygusunun erozyona uÄŸramasını nasıl engellersiniz. Bireyi kurumlar karşısında, vatandaşı devlet karşısında, haklıyı güçlü karşısında hukukun koruduÄŸuna kimi inandırabilirsiniz? Hepsinden önemlisi, adalete inancını kaybetmiÅŸ bir toplumun, muasır medeniyet seviyesini yakalamasını nasıl umabilirsiniz?’’NEDEN YARGI?KonuÅŸmasında iÅŸadamlarının neden ekonomiyi deÄŸil de yargıyı tartıştıklarını da açıklayan Tuncay Özilhan, ‘‘Çünkü iÅŸ dünyası bu aralar, AB üyeliÄŸi ile ilgili geliÅŸmelerle kamu yönetimi reformuyla ve siyasi reformlarla da yakından ilgileniyor’’ dedi. Bunun nedeninin ise Türkiye krizi üreten yapısını deÄŸiÅŸtirmeye istekli ve bu yönde kararlı adımlar atan ülke görünümü kazanmadığı takdirde, bu krizden çıkış için elzem olan istikrarlı dış kaynak akışının saÄŸlanamayacağı olduÄŸunu söyleyen Özilhan sözlerine şöyle devam etti, ‘‘Bir baÅŸka deyiÅŸle ülkenin yönetim biçiminde kapsamlı bir deÄŸiÅŸim yaparak ve Avrupa'ya entegre olmak için gerekli adımları atarak krizler ülkesi olmaktan çıkmaya kararlı olduÄŸumuzu tüm dünyaya göstermek zorundayız. Bunu da herÅŸeyden yalıtılmış biçimde sadece ekonomiyle ilgilenerek saÄŸlamamız mümkün deÄŸil.’’Daha fazla zaman yitirmeden siyasal partiler yasasının ve mevcut seçim sisteminin deÄŸiÅŸtirilmesini isteyen Özilhan, ‘‘Böyle bir tablodan istikrarlı bir yapı, geleceÄŸi olan ülke manzarası mümkün deÄŸil’’ dedi.TÃœSÄ°AD'a göre adalete inanç neden zayıfladı?Yolsuzluklar cezasız kalıyor.Tahsil edilemeyen alacaklar çek-senet mafyasına devrediliyor.Susurluk skandalı, bir ilden ötekine taşındı. Mahkemeler yargı kararıyla deÄŸil, zaman aşımıyla sonuçlanıyor.Linç kafileleri bireysel suçların cezasını mahkemelerden önce vermeye kalkıyor.Yargı kararlarının uygulanması kaba kuvvetle engelleniyor.Suçlanan siyasiler mahkemelerde kendilerini aklamak yerine milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınıyor.Kriz buzdağı gibi suyun altını da görünTürkiye’nin en büyük yapısal sorununun devlet olduÄŸunu söyleyen TÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Tuncay Özilhan, ‘‘Bugün kriz ile mücadeleye baÅŸladığımız tarihe göre çok daha zor koÅŸullar altındayız’’ dedi. Bunun anlamını ‘resesyon döneminde ülke ekonomisinin büyük kayıplar verebileceÄŸi, insanımızın büyük acılar çekebileceÄŸi’ olduÄŸunu söyleyen Özilhan, ‘‘İşte bu yüzden hükümet uyarıları dikkate almak ve acele etmek zorundadır’’ diye konuÅŸtu. Özilhan, ‘‘Biz tıpkı bir buzdağında olduÄŸu gibi krizin yalnızca suyun üzerinde kalan kısmını görüyoruz. Asıl büyük kütle suyun altında. Yani, yapılması gereken, sanıldığından fazla iÅŸ var’’ diye konuÅŸtu. ‘‘Bugün krizle mücadeleye baÅŸladığımız tarihe göre çok daha zor koÅŸullar altındayız’’ diyen Özilhan, 11 Eylül sonrası koÅŸulların çok daha ağırlaÅŸtığına dikkat çekti. Sıkıntıları artan üretici sektörlerin, özellikle tahsil edilemeyen alacaklar yüzünden rehabilitasyon sürecindeki bankacılık sistemi üzerinde baskı oluÅŸturduÄŸunu söyleyen Özilhan, ‘‘Böylece kısır döngü tamamlanarak tüm ekonomik sistem, en küçük bir sarsıntıya duyarlı hale gelmektedir’’ dedi. Özilhan, ‘‘Bunun anlamı, bu resesyon döneminde ülke ekonomisinin büyük kayıplar verebileceÄŸi, insanımızın büyük acılar çekebileceÄŸidir’’ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘İşte bu yüzden hükümet uyarıları dikkate almak ve acele etmek zorundadır. Bunu yaparken de gündelik olanla yapısal olanı bir arada ele almak mecburiyetindedir. Bu yapısal sorunlar içinde bir tanesi diÄŸer tümünün kaderini etkileme gücüne sahiptir. Bu krizin bir faydası olduysa, bir türlü görmemekte ısrar ettiÄŸimiz bu büyük yapısal sorunu gözümüze sokmuÅŸ olmasıdır. Türkiye'nin en büyük yapısal sorunu devlettir. Hantal bürokrasisi, ÅŸiÅŸkin kadroları, verimsiz iktisadi faaliyeti, etkinlikten uzak israfa yatkın, hizmet üretmeyen örgütlenme ve yönetim biçimiyle devlettir. Konjonktürel olarak kendini dışa vuruÅŸ biçimi ne olursa olsun, mevcut ekonomik krizin arkasındaki en büyük yapısal neden, bu hantal, verimsiz kamu yönetimi düzenini ayakta tutma, yürütme çabalarıdır.’’Türk: Adalete güveninAdalet Bakanı Hikmet Sami Türk son günlerde beraatle sonuçlanan yargılamaların Mahkemelere olan güveni sarsmaması gerektiÄŸini söyledi. Türk, ‘‘Bağımsız mahkemelere güvenmeliyiz, temiz toplum özlemini hep birlikte gerçekleÅŸtireceÄŸiz’’ dedi. Türk, 4'üncü Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ä°ÅŸadamlarının yargılanmalarının Devlet Güvenlik Mahkemelerinin yetki alanından çıkartılması konusunda sorulan bir soruya Türk, ‘‘DGM'lerin görev alanları Anayasa'nın 143'üncü maddesinde belirtildi, ancak daha sonra DGM'lere yeni görevler verildi. DGM'lerin alanı dışına çıkan konuları genel mahkemelerin alanına kaydırıyoruz’’ yanıtını verdi.ÇaÄŸdaÅŸ Türkiye için çaÄŸdaÅŸ hukukSanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi‘nin oluÅŸturduÄŸu, ‘Türkiye SÄ°AD Platformu'nun, ‘Yargıda Reform' konulu 5'inci SÄ°AD Zirvesi toplantısının sonuç bildirisi yayınlandı. Bildiride, ‘‘GeliÅŸmiÅŸ ülkeler arasında yerini almayı, çaÄŸdaÅŸ yaÅŸam ve uygarlık düzeyini yakalamayı hedef olarak önüne koyan Türkiye‘nin bu hedefini gerçekleÅŸtirmesi için, bireyin üstünlüğüne inanan, evrensel hukuk anlayışı ile bütünleÅŸmiÅŸ bir demokrasiye sahip olması, hayatın her alanında insan hakları evrensel ilkelerini egemen kılması ve ekonomide iÅŸleyen bir rekabet düzenini kurarak, yurttaÅŸların refah düzeyini artırması gerektiÄŸi’’ vurgulandı. Bildiride, bütün bunların, bir hukuk devletine sahip olmadan ve yargılamada evresel standartlara ulaÅŸmadan gerçekleÅŸtirmenin mümkün olmadığına da iÅŸaret edildi. ‘‘Hukuk devleti olmanın asli koÅŸulu, yargı bağımsızlığıdır’’ denilen bildiride, yargının hak dağıtma ve denetim fonksiyonunu gerçekleÅŸtirebilmesi, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alabilmesinin yargı bağımsızlığıyla mümkün olabileceÄŸine dikkat çekildi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!