Türkiye'de sanatçı olmanın ağır bedeli

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede sanatçı olmanın ağır bedeli
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 1999 00:00

Haberin Devamı

Zülfü Livaneli'nin Londra Senfoni Orkestrası tarafından seslendirilen eserlerinin yeraldığı New Age Rhapsody albümüyle ilgili tartışmalar bitmiyor. Müzik eleştirmeni Evin İlyasoğlu'nu Cumhuriyet Gazetesi'de albümüyle ilgili yayınlanan yazısı yüzünden mahkemeye veren Livaneli, albüm hakkındaki iddialara yanıt verdi.

DÜNYANIN her yerinde nitelikli sanat yapıtı ortaya koymak zordur... Ama Türkiye'de bir cehenemdir. Çünkü bin bir zorlukla eserinizi ortaya çıkarmanız yetmez bir de arkasından gelecek sövgü, yalan, karalama, iftira kampanyalarıyla uğraşmak zorunda kalırsınız.

Bizim New Age Rhapsody'nin başına da aynı iş geldi. Bir takım kişiler Londra Senfoni Orkestrası'nın bir Türk arkadaşlarının eserlerini icra etmesini hazmedemediler.

Bu işi bir türlü yutamadılar.

Evin İlyasoğlu, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınladığı yazıda ne benim politik mücadelemi bıraktı ne gazete değiştirme kararımı!

Bütün bunların müzük eleştirisiyle ne ilgisi olduğunu anlmaya çalışırken bir de baktık ki öfkeden kantarın topuzunu iyice kaçırmış.

Koskoca Londra Senfoni Orkestrası'nı 'işe yaramaz' ilan etmiş. Kraliyet Müzik Koleji hocalarından Francis Shaw'un orkestranın önünde elini kolunu salladığı gibi çok 'seviyeli' eleştirilerde bulunmuş.

Belki bütün bunlar da kabul edilebilir ama geçiştirilemeyecek bir nokta var. Bu plaktaki bestelerin benim olmadığını öne sürmüş.

Oysa CD'de yeralan eserler Karlı Kayın Onmanı, Yiğidim Aslanım, Özgürlük, Kan Çiçekleri gibi şarkılarımdan ve A New World Janus gibi daha önce yayınlanmış enstrümantal bestelerimden oluşuyor. Bunların şahidi de milyonlarca insan ve ulusal- uluslararası telif hakları kuruluşlarının kayıtlarıdır.

İlyasoğlu'nun bu iddiasını ispat etmesi gerekir Bu yüzden dava açtım. Madem ki eserlerin bana ait olmadığını iddia ediyor bu müzik eleştirisi değil ispat gerektiren hukuki bir konudur.

Şimdi ise olayı çarpıtmaya, yönünü kaydırmaya ve beni bir müzik eleştirisini mahkemeye vermekle suçlamaya çalışıyor. Basında lobi faaliyeti yürüterek mahkemeyi etkilemek niyetinde.

Bırakın eserlerin kimin olduğuna mahkeme karar versin.

Bu telaş niye?

Benim en çok şaştığım şu: Türkiye'de hepinizin bildiği bir müzik ortamı sürüp giderken ekranlar birbirinden iğrenç bir sürü şamatayı müzik diye sunarken onlara ses çıkarmayan bu seçkin müzik çevreleri Livaneli'ye, onun özgürlük, kardeşlik, barış şarkılarına ve bu şarkıların Londra Senfoi Orkestrası gibi bir dünya devi tarafından icra edilişine kızıp köpürüyor.

Kızmayın kardeşler sakin olun.

Türkiye çağdaş müzik alanında bir çok değerli besteci ve icracı çıkardı.

New Age Rhapsody bu kişilerin önemini, değerini ve başarısını küçültmez. Tam tersine milyonlarca demokrat aydın insanın meydanlarda söylediği ve kuşakların onları söyleyerek yetiştiği şarkıların orkestra formunda icrası Türkiye'deki müzik kalitesinin artmasına yardımcı olur.

Yoksa sizin amacınız bu değil mi?

Amerika'da Bob Dylan şarkılarını orkestra icrasıyla dinlemek Amerikalılara gurur verir. Fransa, Jacques Brel şarkılarının orkestra yorumuyla iftihar eder.

Ama burası Türkiye.

Bu ülkede insan aklını kaçırmadığı zaman kendini şanslı saymalı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!