Türkiye porselen dükkanındaki boğa gibi
Güncelleme Tarihi:
Yedioth Ahronot gazetesi yorumcusu Yoaz Hendel Türkiye’yi “porselen dükkanında bir boğa”ya benzetirken Türkler’in İsrail’in dövülen eş rolüne razı olduğunu artık anladığı ifade etti.
İsrail’de hayatın sakinleşmeye, intihar bombacılarının da sokaklardan çekilmeye başlamış olmasına karşın İsrail Devleti’nin huzura eremediğini ifade eden Hendel pek çok Siyonist partinin savunduğu Yahudi egemenliğinin hiç bu kadar tedirgin edici bir durumda olmadığını belirtti.
Siyonizm sonrası ideolojilerin egemenlik sonrası ideolojilere dönüştüğünü savunan yazar Türkiye’den Haremüşşerif’e, Ekim 2000’deki ayaklanmalardan Goldstone Raporu’na kadar İsrail devleti’nin Siyonist ideallere karşı çıkmasına izin verdiğini ifade etti.
Hendel, “Türkiye porselen dükkanında bir boğa gibi davranıyor ve İsrail karşıtı sloganlar dile getiriyor ancak biz burada hala geçecek diye bekliyoruz” derken Kudüs’teki eski şehrin İsraillilerin elinden alınmak istediğini savundu.
Diğer yandan İsrail’in Ekim 2000’deki ayaklanmalarla ilgili önlem almadığını ancak bugün buna pişman olduğunu ifade eden yazar İsrail’in hiçbir zaman kabul etmediği Goldstone Raporu’nun yeni bir inceleme komisyonu toplanmasına sebep olacağını bunun da İsrail yetkililerinin ordunun daha önce yaptığı incelemelerden hoşnut olmadığına işaret ettiğini belirtti.
DURUM DAHA DA KÖTÜLEŞECEK
Bütün bu örneklerin ortak paydası İsrail’in dışarıdan gelen eleştiriler doğrultusunda egemenlikten doğan haklarından vazgeçiyor olması. Hendel, İsrail’in bu geri çekilmeci tavrının sonucunda durumun daha da kötüye gideceğini ve kimsenin İsrail’i alkışlamayacağını savundu.
Yazar durumun İsrail adına kötüye gideceğini de “Türkiye İsrail’in dayak yiyen eş rolüne razı olduğunu öğrendi. İslamcı Hareket’in kuzey şubesi isyancı eğilimleri daha ileriye götürecek. Ekim ayaklanmalarında öldürenlerin akrabalarına önerilen tazminat, üst düzey İsrailli yetkililer aleyhinde uluslararası davalara yol açacak. Son olarak da Gazze operasyonuna ilişkin yurt içindeki soruşturma, hala İsrail’i destekleyen uluslararası azınlığın, bize karşı getirilen suçlamalarda doğruluk payın olduğunu kabul etmesine neden olacak” sözleriyle ifade etti.
Hiç kimsenin İsrail’in siyasi nezaketini ya da diğer devletlere kıyasla benzer durumlarda uyguladığı esnek siyaseti takdir etmeyeceğini belirten yazar egemenliğin Yahudi halkı için bir baş belası olduğunu savundu.
Hendel “Son 2000 yıldır dışlanmış ve aşağılanmış bir ulus olarak dünya üzerindeki varlığımızı sürdürüyor nazik kralların önümüze attığı en ufak öncelik ipuçlarının üzerine atlıyoruz. Vaat edilmiş Topraklara ulaşmamıza rağmen aşağılamayıcı tavrımızdan ve küçük gören bakışlarımızdan vazgeçemiyoruz” dedi.