Türkiye AB için kolay lokma değil

Güncelleme Tarihi:

Türkiye AB için kolay lokma değil
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2003 00:00

AVRUPA Birliği'nin (AB) Türkiye için önemi tartışılmaz. Tam üye olmamız durumunda AB'nin Türkiye için sosyal ve ekonomik alanlarda oynayacağı uzun dönemli ‘’çapa'' rolü de çok önemlidir.Türkiye'nin AB için önemi de küçümsenemez. Bütün bunlara rağmen, Türkiye AB için yutulacak kolay bir lokma değildir.AB, altı üyeli bir topluluktan on beş üyeli bir topluluğa doğru giderken yeni üyelerin uyumları için harcanan fonlar oldukça büyüktü. İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkeler bu fonlardan çok yararlandılar. Kısa bir süre içinde, milli gelirlerini birkaç kat artırabildiler.GERÇEKÇİLİKTopluluk on beş üyeden yirmi beş üyeye genişlerken durum eskisinden çok farklı. Yeni üyelerin uyumu için harcanan fonlara katkı yapan gelişmiş AB üyelerinin durumu eskisi kadar parlak değil. Fransa ve Almanya kamu açıklarını azalmakta zorluk çekiyorlar. Bu ülkelerde harcamalardan kısılacak ilk alan olarak AB'ye verilen katkılar gözüküyor.Yeni üyeler göreli olarak Avrupa'nın en fakir ülkeleri. Dolayısıyla, yeni katılacakların sayısının çokluğu bir tarafa, yardım fonuna olan ihtiyaçları eski üyelere göre çok daha fazla. Fon küçük, yardım bekleyen çok.Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın ülkesinin AB üyeliğine bu aşamada çok sıcak bakmamasının, en iyi olasılıkla bu konuda kaygılı olmasının en büyük nedeni de bu. V clav Klaus Çeklerin eski üyeler kadar yardım almadığı taktirde, AB'ye uyum göstermesinin sancılı olacağını, üyelikle kazanılanın kaybedilenden çok daha az olacağı görüşünde.AB'ye karşı durumumuzu değerlendirirken, bizlerin de şu anda olanları görmemiz, konuşulanlara kulak vermemiz önemli. Türkiye AB için çok büyük bir ülke. Türkiye dahil edilip Avrupa Parlamentosunda sandalye dağılımı yapıldığında, Türkiye'nin payına düşen sandalye sayısı yaklaşık 90 oluyor. Bu kadar sandalye ile, AB Parlamentosu'nda Almanya'dan sonra en geniş temsil edilen ülke biz oluyoruz.Avrupa Komisyonu'nda iki üye ile temsil edileceğiz. Zaten, Birliğin en büyük üyeleri de iki temsilciyle Komisyon'da temsil ediliyorlar.Şimdi üye olsak, büyüklüğümüze göre, AB'den net bazda alacağımız yardımın miktarı yaklaşık 8 milyar Euro olacak. Yani, Almanya'nın AB bütçesine yaptığı katkının neredeyse tümünü Türkiye'ye verilecek. Bu çok büyük bir rakamdır. Böyle bir rakamın bugünkü şartlarda gerçekçi olup olmadığı çok tartışmalıdır.KARARLILIKKısacası, AB'ye tam üye olduğumuz taktirde, AB kaynaklarını en fazla kullanan ülke olurken, AB içinde en büyük temsil edilenlerden biri de biz olacağız. Bu durum, en azından bu aşamada, AB tarafından kolay hazmedilebilecek bir resim değildir. AB ile olan tam üyeliğimize yönelik ilişkilerde sıkıntılarımızdan en büyüklerinden biri de budur.Tüm kriterler bir tarafa, büyük bir lokma olduğumuz bir gerçektir. Büyük lokmayı yutmak konusunda AB içinde bazı kaygılar olacaktır. Bizim göreli büyüklüğümüzle orantılı kararlı bir tavır içinde olmamız bu açıdan çok daha büyük bir önem taşımaktadır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!