Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün dün düzenlediği basın toplantısında dile getirdiği iddiaları değerlendirdi.
Bakan Türk, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nca 1998-2000 tarihleri arasında bazı cezaevlerinde yaptıkları incelemelere ilişkin raporları kitap haline getirildiğini hatırlattı. Bu raporlar bakanlığına ulaştıktan sonra ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderildiğini belirten Türk, savcıların, bu raporlarda işkence mağdurlarının isimleri kodla belirtildiği için komisyona başvurarak, mağdurların açık isimlerinin bildirilmesini istediklerini kaydetti.
SAVCILARA YARDIMCI OLMAMIÅžTIR
Dönemin Komisyon Başkanı Pişkinsüt imzasıyla savcılıklara gönderilen yazıda, bu isteğe olumlu yanıt verilmediğini hatırlatan Türk, ''Komisyon Başkanı savcılara yardımcı olmamıştır. Bu durumda suçun niteliği gereği kovuşturma olanağı yoktur. Komisyon Başkanı sözünü ettiği hükümlü ve tutukluların kimliğinin saklı tutulacağı yolundaki taahhüdün hiçbir hukuki geçerliliği yoktur'' dedi.
Pişkinsüt'ün bu yazısı üzerine bazı Cumhuriyet başsavcılıklarının raporlarda yer verilen iddiaları ''soyut ve genel nitelikte'' bularak kovuşturmaya yer olmadığı kararları verdiğini ifade eden Türk, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ise Pişkinsüt hakkında adli soruşturma konusundaki bilgi ve belgeyi soruşturma makamına vermediği gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 296. maddesi kapsamında dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle fezleke hazırladığını hatırlattı.
İŞKENCEDEN VE KÖTÜ MUAMELEDEN MAHKUMİYETLER
Pişkinsüt'ün, işkence iddiaları konusunda Bakanlığı'na yönelttiği sorulara ayrıntılı yanıtlar verildiğini belirten Türk, şöyle devam etti:
''Sayın Pişkinsüt bir yandan iddialar hakkında işlem yapılıp yapılmadığını soruyor ama bir yandan da konunun aydınlanması için kendi üzerine düşeni yerine getirmemektedir. İşkenceyle mücadele bu konuda sadece bir takım iddiaları ortaya atmak ve şov yapmakla değil, iddiaların açıklığa kavuşturulması için adli makamlara yardımcı olmakla gerçekleşebilir.''
Türkiye'de işkence ve kötüm muamele nedeniyle hiçbir kamu görevlisinin ceza almadığını söylemenin de gerçek dışı olduğunu ifade eden Bakan Türk, 1994'den 2000 yılına kadar TCK'nın işkenceyi düzenleyen 243. maddesinden 414, kötü muameleyi düzenleyen 245. maddesinden de 1695 kamu görevlisinin mahkum olduğunu bildirdi.
Bakan Türk, işkencenin soruşturulması ve bundan dolayı bir kamu görevlisine ceza verilmesi gerekli olan mağdurun kimliğinin hangi gerekçelerle olursa olsun yetkili mercilere bildirilmemesinin delillerin gizlenmesi ile eş anlamlı olduğunu savundu.
FEZLEKENİN SİYASİ YÖNÜ YOK
Pişkinsüt'ün, hakkındaki fezlekenin siyasi gerekçelerle hazırlandığı yönündeki iddialarının hatırlatılması üzerine Bakan Türk, ''Olayın herhangi bir siyasi yönü yoktur. TBMM, Pişkinsüt'ün dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verirse, gerçekten TCK'nın 296. maddesindeki suçu işleyip işlemediğine bağımsız mahkeme karar verecektir'' diye konuştu.
Türk, Pişkinsüt'ün ''Hukuk adına sürekli yanlış yapan devlet adına açıklama yapıp, sözünden dönen bir Adalet Bakanı'na sahip olması Türkiye için büyük bir şanssızlıktır'' şeklindeki sözlerine de şu yanıtı verdi:
''Benim devlet adına söz verip de döndüğüm hiç birşey yok. Herhalde burada kastedilen F tipi cezaevlerinin açılması konusudur. Bu konuda 3 yasa çıkarıldıktan sonra F tipi cezaevlerinin faaliyete geçeceği söyledim. TMY'nin 16. maddesi, İnfaz Hakimliği ve İzleme kurullarıdır. Biz F tipi cezaevlerini bunları tamamladıktan sonra Mayıs 2001'de açmayı düşünüyorduk. Hayata dönüş operasyonu nedeniyle bu gerçekleşmedi, ancak bu kanunların hepsi daha sonra çıktı.''
YASADIŞI ÖRGÜTLERLE AĞIZ BİRLİĞİ
Açlık grevi ve ölüm oruçlarının sona erdirilmesi halinde F tipi cezaevlerinin açılmasının erteleneceğini söylediğini, ancak bu teklifinin beklenen karşılığı bulmadığı için müdahale edildiğini de hatırlatan Türk, ''Bizim söz verip sözümüzden döndüğümüzü iddia edenler yasa dışı örgütler ve onların sözcüleridir. Sayın Pişkinsüt'ün yasa dışı örgütler ve onların sözcüleri ile aynı doğrultuda görüş açıklaması son derece ilginçtir'' dedi.
Adalet Bakanı Türk, ''Aletlere ceza veremeyiz'' ÅŸeklindeki sözlerinin de yanlış aktarıldığını belirterek, ''Ä°ÅŸkence yapanlara ceza verebilmek için maÄŸdurların belli olması gerekir. PiÅŸkinsüt, maÄŸdurların isimlerini bildiÄŸi halde yetkili Cumhuriyet savcılarına bildirmeyerek olayların aydınlığa kavuÅŸturulmasını engellemiÅŸtir'' diye konuÅŸtu.Â
Â
Â
Â